Efe, Dilem’i kollarının arasına alıp uyumaya niyetlendiğinde bedeninin hafifçe sarsıldığını fark etmiş, loş odanın içinde dirseği üzerinde doğrulduğunda Dilem’in, kalbini paramparça edecek kadar sessiz bir şekilde ağladığını görmüştü. Öyle narin, kırılgan ve çaresiz görünüyordu ki Efe yaptığı, söylediği ne varsa hepsinden pişman olmuştu. Onu böylesine ağlatan kendisiyse bunu kaldırabilecek kadar güçlü olduğunu sanmıyordu. Karısına dokunmaktan korkarak, sanki yanlış bir hareketiyle ellerinde kırılabilecekmiş gibi onu incitmekten çekinerek Dilem’i kollarının arasına aldı. Ona sorular sordu, sakinleştirmeye çalıştı. Ailesinin mutsuz günlerde birbirlerine gösterdiği her anlayış ve sevgi yöntemiyle karısına ulaşmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Dilem’in ağlayışı sürdükçe Efe kendini suçluyor,

