8. BÖLÜM

1201 Words
Keyifli okumalar MEHMET ÖZKAN Operasyon dönüşü eve giderken marketten bir şeyler almak için indim. Üstümde kamuflaj yoktu. Naz benim bu halimi görse kıyametleri koparır. Üst komşu kızı da başıma bela oldu. Sürekli bana bir şey yapıyordu. Derin bir nefes alırken aldıklarımı arabaya koydum. Evin önüne geldiğimde yine komşu kızı bekliyordu. Gözleri bana bakınca yanıma doğru gelmeye başladı. "Mehmet demek döndün." "Geldiğime göre döndüm." Eşyaları alırken apartmana girmeye çalışıyordum ki kolumdan tutup çektiğinde ters ters bakıyordum. Bu kadın yüzünden benim başım yanacaktı. "Dün ki kız senden uzak kalayım diye beni korkuttu." "Bence korkman gereken bir kadın o sana öyle bir şey yapar ki kaçacak delik ararsın." "Mehmet inanmam senden uzak durmam için yakan söyleme sakın." "Yalan olduğunu kim söyledi?" Sesin gelmesiyle arkama baktım. Derin bir nefes alırken Yeliz yanımıza gelip öfkeyle bakıyordu. Ajda'nın üstüne yürüdüğün de kaşını kaldırdı. "Şimdi son kez söylüyorum bu adamdan uzak dur. Kendi iyiliğin için diyorum. Yoksa nişanlısı sana öyle bir şey yapar ki." "Hiçbir şey yapamaz bana korkmuyorum." "Senin yerinde olsam korkardım. Çünkü onun acıması olmaz." İkisinin kavgasını izleyecek değilim. Elimdeki poşetlerle üst katta çıkarken asansöre bindim. 5.kat basınca bindiğim de derin bir nefes almıştım. Ajda merdivenden çıkarken bana bakmıştı. Kapıyı çaldığım da Naz açmıştı. " Hoşgeldin hayatım. " " Sen neden ayaktasın içeri gir." Ajda bize öyle bir bakış atmıştı ki sanki öldürecekti. Naz onu aldırış etmeden kolumdan tutup çekmeye çalışıyordu. İçeri girdiğimde kapıyı onun yüzüne kapattı. Bana baktığında sesinde yorgunluk vardı. " Naz güzelim iyi misin? " " İyiyim yorgunum biraz." İyi olduğunu söylüyordu. Ama bana öyle gelmiyordu. Onun canını sıkan bir şey olmalıydı. Odaya girdiğinde yatağa geçti. Yeliz eve girdiğinde ona baktım. "Yeliz ne olduğunu hemen anlat?" "Ajda ailesi hakkında ileri konuştu. Özellikle babası ile ilgili." "Bu kadın fazla olmaya başladı." "Evet onun yüzünü görmedin mi? Naz onu dövmekten beter etmiş." Gözlerimi kapattım. Odaya girdiğimde kızarmış gözleriyle bana bakıyordu. Canı yanmıştı. Ben ona kıyamazken o kim oluyordu? Derin bir nefes alırken gözyaşlarını sildiğim zaman bana sarılmıştı. Saçlarını okşadım. " Senin tek gözyaşına kurban olurum. " "Yaa öyle deme." "Senin için yapmayacağım bir şey yok güzelim ne istersen onu yapalım." "Yanımda uyur musun?" Sorduğu soruyla şaşkınca bakıyordum. Böyle bir şey beklemediğim için şaşırdım. Yanına uzanırken başını göğsüme koyup bana sarılırken derin bir nefes almıştım. Naz benim için bu hayatta aldığım nefesimdi. Gözleri kapanırken saçlarını okşadım. Yarım saat sonra uykuya dalmıştı. Onu yavaşça yatağa koyup odadan çıktım. Yeliz bana bakıyordu. Ajda 'nın ağır sözleri yüzünden üzülmüştü. Derin bir nefes alırken evden çıktığım gibi Ajda' nın kapısına dayandım. "Mehmet demek geldin." "Ajda beni iyi dinle bir daha sevdiğim kadını üzersen senin yüzünden gözyaşları dökülürse acımam." "Sen onun için mi? Yani onun için kapıma gelip bana bağırıyorsun?" "Ben diyeceğimi dedim. Sakın bir daha deneme bedelini ağır ödersin." Hızlıca inerken gözlerim Ayşen teyzeye kaymıştı. Ev sahibimdi. Bana baktığında olayı anladı. Naz'ı çok sevdiği için ona emanet ediyordum. Annesi tekrar yurtdışına gitmek zorunda kalmıştı. Nedeni bilmediğim bir şekilde gitmişti. " Mehmet hayırdır ne oldu?" "Ajda, Naz’ın ailesi hakkında ileri konuşmuş onun anladığı dilden konuştum." "Sen endişe etme evladım ben buradayım." Başımı sallarken derin bir nefes almıştım. Onu kahveye davet ederken elindekini alarak içeri davet ettim. İçeri girdiğinde Yeliz hemen kahveyi yapmıştı. "Hoşgeldin Ayşen teyze." "Hoşbulduk yavrum nasılsın?" "Ajda sayesinde iyi olmak mümkün değil." Başını sallarken derin bir nefes almıştı. Onun ne olduğunu o da biliyordu. Naz odadan çıkarken gözlerim ona dönerken ayağa kalktım. Yanına giderek yardımcı olmuştum koltuğa oturdu. Derin nefes verdiğinde bakışları Ayşen teyzeye baktı. " Hoşgeldin Ayşen teyze." "Hoşbulduk kızım nasıl oldun." "İdare eder sen nasılsın?" Kadınları baş başa bırakırken üstümü değiştirmek için odaya giderken telefon çalmaya başladı. Komutan beni arıyordu. Hemen cevap verdiğimde derin bir nefes almıştım. "Mehmet, Naz’ın peşinde adamlar var." "Komutanım kimler?" "Örgütün başı Ahtapot." Bu Örgütün başı hiç bitmiyordu. Sürekli değişik şeyler çıkmak zorunda mıydı? Boris'in ölümü onları korkutmuş olabilirdi. Naz yine tehlike altında mıydı? Telefon kapanırken derin bir nefes çektim. Yeliz odaya girdiğinde gözleri bana bakıyordu. " Naz seni çağırıyor." "Tamam geliyorum bende." "Dur bakayım senin neyin var?" "Naz’ın peşinde birileri var. Boris'in ölümünden sonra ortalık karıştı." "Bir bitmediler insana huzur vermiyorlar." Odadan çıktığımda Ayşen teyze gitmişti. Derin bir nefes verdim. Naz'ın bakışları bana dönerken anlamazca kaşını kaldırdı. Sanırım anlamıştı. "Sen benden bir şey saklıyorsun?" "Naz hemen de nasıl anladın?" "Dökül bakalım ne saklıyorsun benden." "Örgüt peşinde hala Boris'in ölümünden sonra ortalık karıştı. Lakabı Ahtapot olan ele başları seni istemiş." Naz’ın bakışları bana döndü. Sanırım başımız bu sefer gerçekten belaya girmişti. Derin bir nefes çekti. Hiçbir zaman bitmeyecek. "Gelsinler bakalım ne olacak." "Naz hayatın tehlike de olabilir." "Benim hayatım hep tehdit altında yeni bir şey değil." Ayağa kalktığında derin bir nefes almıştı. Gözleri dolarken bacağına bakıyordu. Boris'in hasarı ağır olmuştu. "Bak bacağıma bak ben artık eskisi gibi olamam. Çünkü hasar büyük tedavisi zor." "Naz yapma güzelim." "Ne yapma ya benim meslek hayatım bitti. Artık eskisi gibi göreve çıkmam zormuş bunu bana söylediler." Yere yığıldığında kolundan tutup kendime çekip sarılarak saçlarına öpücük kondurdum. Gözyaşları akarken kendimi zor tuttum. Bunu ona yaşatan ölmüştü. Ama onu korumak benim görevimdi. " Sen iyi olacaksın. " " Olmayacağımı ikimiz de biliyoruz kandırma kendini." "Hemen pes mi, ediyorsun? Nerede o güçlü kadın korkusuz gözü kara." Yeliz hemen araya girdi. Gözleri dolduğunda Naz’ın kolundan tutup çekti. Gözyaşları akarken derin bir nefes alarak konuştu. "Senin pes etmeni istiyorlar." "Benim hayatımı çaldılar. Mesleğim elimden gitti." "Bunu sana bilerek yapıyorlar seni denemek için yaptılar." Yeliz'in konuşması işe yaramıştı. Gözyaşlarını silerken derin nefes alarak baktı. Yeliz onun için fizik tedavi ayarlayacaktı. Koltuğa oturduğunda çıkmam gerekiyordu. Onu bırakıp karargaha gitmek için evden çıkmıştım. Bu meseleyi öğrenmem şarttı. Araca binerken yola çıkmıştım. Bu sefer de onun kılına zarar gelmesine izin veremezdim. Karargaha vardığımda hemen inip içeri girdim. Komutanın odasına girdiğimde selam verdim. Bana döndüğünde oturmamı istemişti. "Komutanım ahtapot meselesi nedir?" "Mehmet otur bakalım." Koltuğa oturup bekledim. Komutan dosyayı bana uzatırken elime alıp bakmıştım. Gördüğüm resimle şaşkınca komutana döndüm. Naz'ın annesi miydi? "Komutanım bu ne demek oluyor?" "Albayın ölümü, Naz’ın kaçırılması, ablası ve eniştesinin ölümü. Onun parmağı var." "Nasıl yani annesi hain mi?" "Maalesef ki öyle kızın haberi yok bunu sen anlatmak zorundasın." "Komutanım ben nasıl anlatacağım. Nasıl tepki verecek bilmiyorum." "Yüzbaşı buna mecbursun." Dosyayı elime aldığımda başımı salladım. Karagahtan çıkarken aracıma atladım. Önce bir nefes almıştım. Bunu onu kırmadan nasıl diyecektim. Aklım karma karışık olmaya başladı. Sonra aklıma kızı kayıp olduğunda hiç aramadığı aklıma gelmişti. Naz’ın bunu kaldıramayacağını biliyordum. Aracı çalıştırıp yola çıktığımda evin önünde durunca araçtan inmiştim. Dosyayı da elime aldım. Hızlıca merdivenden çıkarken kapının önüne gelince eve girdim. Kızlar salonda oturmuş sohbet ediyordu. "Mehmet ne zaman geldin?" "Yeni geldim." Koltuğa oturup sevdiğim kadına bakmıştım. Bana gülümserken gözlerim doldu. Bakışları sertleşti. "Sevgilim neyin var?" "Sana anlatacaklarım var." "Dinliyorum seni de neden ağlıyorsun?" Dosyayı ona uzatırken elimden alıp bakmıştı. Dosyaya baktıkça gözleri doldu. Bakışları bana döndüğünde gözyaşları akıyordu. Hızlıca ayağa kalktı. "Mehmet bu ne demek oluyor?" "Naz senin peşindeki annen babanın ölüm emrini veren de oydu." "Na-Nasıl yani babamı öldüren o mu?" "Sadece babanı değil senin bu hale gelmenin sebebi de o hatta." "Hatta ne söylesene bana." "Ablanı ve enişteni de öldürdü." Naz’ın elindeki dosya yere düşmüştü. Gözyaşları içinde kaldığında bir anda yere yığıldı. Korkuyla hızlıca onu tutup kucağıma alıp odaya götürdüm. Yatağa koyarken Yeliz endişeyle bakıyordu. Bu onun için ağır olmuştu. Annesinin örgütün başı olup ailesine kıydığını öğrenmişti. Özellikle babasına ve ablasına kıymıştı. Bölüm sonu...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD