“Biri sarayın en loş odasında büyürken diğeri meyhanenin en süslü köşesinde biçimlendi; kader, iki çiçeği aynı kökten koparıp zıt topraklara ekti.”-Yazar
***
Velmora’nın narin kraliçesi, incelikle işlenmiş çini camlı penceresinden günün ilk ışıklarını izlerken, gözlerinin önünde beş yıllık sabrın ve planın sureti yükseliyordu: Zelra. Bir zamanlar Virelya’nın çiçeği, şimdi Velmora’nın en tehlikeli yelçini olmaya hazırlanan kız. Ezerya’nın ellerinden alınmış, kendi toprağında yeniden doğmuştu. Her adımı, her nefesi artık Velmora’nındı.
Zelra saraya geldiği ilk gün, onun gözlerindeki korkuyu, ellerindeki titremeyi unutmamıştı kraliçe. O korkuyu yavaş yavaş şekillendirmişti; önce içeceklerle, sonra kelimelerle, en sonunda aynadaki suretiyle. Afrodizyak etkili iksirler, kızın damarlarında se
