"Biraz daha kalsaydın." "Yarın akşam zaten buradayız, merak etme." Bütün itirazlarıma rağmen gideceğini söyleyen Eymen'e daha fazla bir şey demedim. Onunla birlikte herkes ayaklandı. Gün, çabuk bitmiş ama beni de bitirmişti. Hepsini yolcu edip salona döndük. Yine biz bize kalmıştık. Koltuğa oturmak yerine, beni izleyen keskin bakışları altında bahçe kapısına yürüdüm ve dışarı çıktım. Biraz hava alıp yalnız kalmak istiyordum. İnsanın bazen kendini dinlemesi gerekirdi. İçim bana neler söylerdi? Gökyüzünün limiti olmadığını ve her yeni günün, mavi pencerelere açıldığını… İçim, umut doluydu. Onu dinlemeyi seviyordum. Ilık ılık esen meltem, saçlarımı okşadı. Bahçe salıncağına oturup gözlerimi kapattım ve derin derin, birkaç kez nefes aldım. Uzun bir süre öylece durdum. Kuşları, rüz

