bc

Ağa'nın Deli Karısı

book_age16+
898
FOLLOW
8.4K
READ
opposites attract
kicking
city
affair
like
intro-logo
Blurb

Merakla arkamı döndüğümde koridorun ortasında onu gördüm. Gözlerim ardına kadar açılırken dudaklarımda aralandı. Gözlerim, benimkinin aynısı gözlerine kaydı. Oradan saçlarına, burnuna yanaklarına, dudaklarına, her bir uzvuna uzun uzun baktım. Aynaya bakıyormuşum gibi hissettim. Diyar bana benzemiyordu Diyar bendi sanki. Biz bir birimize tıpatıp benziyorduk. Bu kadar benzeyeceğimizi düşünmemiştim. Onunla benim aramdaki tek fark çenesinin altındaki siyah küçük bir bendi. Dikkatli bakmadığın sürece belli bile olmuyor. Boylarımız, kilomuz bile neredeyse aynı. Oda beni dikkatle inceliyordu. Ne diyeceğimi bilemedim. İkimizde konuşamadık. Asonsörün sesiyle başımı kısa bir an çevirdim. Asansörden inen 4 erkek de Diyar ve bana dikkatle baktılar. Ayrı ayrı görmüşlerdi ama onlarda ilk defa yan yana görüyorlardı.Tıpkı bizim bir birimizi ilk defa gördüğümüz gibi.

chap-preview
Free preview
1.bölüm
1.bölüm Yeşille kahverenginin iç içe olduğu muazzam manzara karşısında içimi saran heyecanla yerimde kıpırdandım. Uçağa binişim ilk değildi elbet ama bu yolculuk her şeyin başlangıcıydı. Yeni özgür bir hayatın ilk adımıydı benim için. Aslında özgür olmam gerekirken kanatlarımı kıran annem, babam sayesinde hiç bir zaman özgür olamadım. Bakmayın reşit olduğuma onlara göre yeni doğmuş bebekten farkım yok. Ailemin tek çocuğu olduğum için hayatıma hep annem babam yönlendirdi. Onların istediği okulda okumak onların istediği gibi giyinmek yemek içmek onların istediği insanlarla arkadaşlık yapmak, en ufak bir söz hakkım yoktu. Ailemi üzmemek onları kırmamak için hep çabaladım hayalim konservatuarı bitirip oyuncu olmaktı ama Babamın tek evladı olduğum için işletme okumak zorunda kaldım. Okulum bitince işlerin başına geçecektim. Hayallerimin önünde büyük engellerde olsa ikinci öğretim olarak ailemden gizli konservatuarı bitirdim. Oyuncu olmak sadece hayallerimde değildi. Belki birgün olabilirim. Babamın isteği üzerine şirketin başına geçtim. Nede olsa her şeye tamam diyor boyun eğiyordum çünkü ben çocukluktan böyle yetişmiştim. Taki o güne kadar... Evet herşey bitmişti sıra evliliğe gelmişti ve tabiki yine onların istediği üzerine Annemin deyimiyle bizim statümüze uygun zengin, iyi bir işi ve ailesi olan bir koca bulmuşlardı. Ne kadar istemediğimi söylesemde sanki artık kulakları sağır, gözleri kör olmuştu. Beni duymaz görmez anlamaz olmuşlardı. Sanki olması gereken buymuş gibi davranıyorlar. Daha ne olduğunu anlamadan parmağımda nişan yüzüğümü gördüğümde artık susmamam ve ipleri elime almam gerektiğine karar verdim. Her zaman yanımda olan birlikte konservatuarı bitirdiğim arkadaşımın desteğiyle bir karar verdim. Derya konservatuarı bitirdikten sonra ailesinin yanına Mardin'e taşındı ve Mardin'de oyunculuk ajansında işe başladı. Bana ajanstan iş bulabileceğini ve gelmemi söylediğinde biriktirdiğim parayı ve eşyalarımı alıp evden çıktım. Tek düşündüğüm bu evlilik düşünceleri son bulana kadar ortalıkta görünmemekti. Belki bir süre ortalıktan yok olsam bu evlilik fikrini unuturlar bana hak verirlerdi. Uçağın piste inmesiyle kemerimi çözüp ayağı kalktım. Yolcular sırayla uçaktan indiklerinde bende yavaşça indim. İçim içeme sığmıyor karnımda kelebekler uçuşuyor. Mardin topraklarına ayak basmış yeni bir hayata yelken açmıştım. Görünmez ilahi bir güç beni İstanbul'dan alıp bu şehre getirmişti. Ayaklarım istemsizce titredi içimdeki heyecan tedirginliğe huzursuzluğa bırakmıştı kendini. Ailemden ayrılmak onları böyle bırakmak içten içe üzüyordu. Tüm olumsuz düşüncelerimi bir kenara bırakıp havaalanında yürümeye başladım. Uçağa geç kaldığım için Derya'ya geleceğimi haber verememiştim. Valizimi almaya gittiğimde çantamdan Deryanın adresinin yazılı olduğu kağıdı çıkartıp elime aldım. Bir taksi tutup kendim gidebilirim. Taksi durağına doğru yürümeye başladığımda bir adamın yanıma yaklaşmasıyla durakladım. "Ablacım taksi ister misiniz?" "Tabi." Benim taksi aramama gerek kalmadan ayağıma gelmesine sevindim. İstanbulda olsaydım belki saatlerce taksi aramak zorunda kalırdım. "Buyrun." Adam, elimdeki siyah küçük valizimi ve çantamı alıp ön koltuğa koyduğunda teşekkür edip arka kapıya uzandım. Tam açmak için hamle yaptığımda arkamdan bir elin omzuma dokunmasıyla irkilip arkamı döndüm. 30 lu yaşlarında bir adamdı. "Buyrun." "Ablacım rahatsız ettim ama..." Bir kaç saniye yüzümü inceledi. "Şey ben rica etsem." Saçı sakalına karışmış adam ne diyeceğini bilmeden elini sakalına daldırıp kaşıdı. Sonra elini ensesine attı. Garip hareketleri vardı. Benim beklenti dolu bakışlarımla konuşmasına devam etti. "Lütfen yardım edin." anlayamadan yüzüne baktım. Ne konuda yardım istediğini soracaktım ki alçalttığı ses tonuyla konuşmaya devam etti. "Allah rızası için biraz para lütfen." Adamın hareketleri yapmacık gelsede başımı sallayıp 'Tamam bekle' dedim. Çantamı almak için arkamı döndüğümde taksi yoktu. Gözlerimle hızla taradım ama hiç bir yerde yoktu. Tekrar arkamı döndüğümde diyer adamda yok olmuştu. Olamaz bu kadarıda olamaz yeni hayatıma yine en kötü şekilde başlamış olamam. Ellerimi sinirle saçlarımdan geçirip asıldım. "Hırsız var yardım edin. Allah kahretsin sizi... Bula bula beni mi buldunuz yaaa..." Benim çığlıklarımla insanlar etrafımda toplanmışlardı. Her kafadan bir ses çıkıyor bense giden eşyalarımı yanıyordum. Kendi takılarım ve kazandığım bir miktar para gitmişti. "Ah kızım saf mısın? Çantana sahip çıkamadın mı?" yaşlı bir teyzenin aptal görmüş bakışlarına burun kıvırıp başımı çevirdim. "Bu korsan taksiciler fazlalaştı her gelen yabancıyı böyle soyuyorlar dikkat et kızım." "Artık polisler ne işe yarıyor bir yakalayamadılar şu hergeleleri." Kalabalığın içinden sıyrılıp tekrar hava alanına girdim. Ayaklarım sinirden titriyor burnumdan soluyordum. Bir polis ya da görevli bulmak için etrafıma bakındığımda İki iri adamın bana baktığını ve birbirlerine işaret ettiklerini gördüm. Bir yanlış anlaşılma vardır kim neden baksın ki bana. Bir iki metre uzağımda polis memurunu gördüğümde rahatladım. Evet hem şu pis bakışlardan kurtulacağım hemde bu hırsızlardan. Kızım senin kafan iyice uçmuş eğer polis memuruna gidersen ismini alacaklar ve ailen kesinlikle öğrene bilir burada olduğunu o zaman ne yapacaksın. Ara ara kendi iç sesimle konuşurdum. Ve bu kes iç sesim konuştuğunda haklı olduğunu düşünüp polisin tam tersi yönünde çıkışa yöneldim. Ortada öylece kalakalmıştım. Hava alanının çıkışındaki banklardan birine yürüdüm. Başım fena halde ağrımaya başladı. Elimle başımı ovarken diğer kolumdan çekilmemle sersemledim. Daha ne olduğunu anlamadan iki adam sürükleyerek siyah bir araca bindirdiler. "Neler oluyor be bırakın beni siz kimsiniz?" Az önce gördüğüm iki iri adam kollarımdan sıkıca tutuyorlardı. "Bıraksana ya bırak..." Ön koltuktan bir adam başını arkaya uzattığında öfkeyle bana baktı.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

AŞKLA BERDEL

read
79.0K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
521.6K
bc

HÜKÜM

read
223.8K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook