5.bölüm

517 Words
Benim böyle bir şey söyleyeceğimi tahmin etmemiş olacak ki kaşları kalktı hayretle. Beklenti ile yüzüme baktı. "Tamam konuş dinliyorum." Yanımdaki kadına baktığımda merakla ikimize bakıyordu. "Yalnız konuşsak." "Ne kadar mihir istiyorsan söyleye bilirsin çekinme." "Hı... Ney mihir ne?" "Diyar!" Merdivenlerden çıkan kadın Diyarın halasıydı koştura koştura yanıma geldiğinde kolumdan tutup odaya sokmaya çalıştı. "Halacım Behcet Aslan ağa için mihrin önemi yok biz konuştuk istediğin kadar söyleye bilirsin. Hadi hoca efendiyi bekletmeyelim." Kadının elleri arasından kurtulmaya çalışıp onu iteledim. Artık sabrım kalmamıştı. Kimseye derdimi anlatamamaktan ve bu yanlış anlaşılmanın içinde olmaktan sıkılmıştım. "Ya bırakın beni bir salın ya sabahtan beri konuşturmadınız sürekli uzak tutuyorsunuz bırakın her şeyi anlatacağım." Kadın bir kaç saniye afalladı. "Diyar kızım lütfen deli deli konuşma bak aşağıda herkes var bizi rezil etme hadi güzelim." fısıltı şeklinde konuşup beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Sırtımdaki eliyle bir yandan beni odaya sokmaya çalışıyordu. "Sultan Hanım müsaade edin ne konuşmak istiyorsa konuşsun!" "Diyarrr!" Derzanın merdivenlerden koşarak geldiğini gördüğümde ne yapacağımı şaşırdım. Gözüm sıka bir an belindeki silaha kaydı. "Abicim biz yalnız konuşalım gel." "Yalvarıyorum bırakın beni ben Diyar değilim. Bakın beyefendi bir yanlış anlaşılma var..." Derzanın kolumu sıkmasıyla acı hissedip sözlerim yarım kaldı. Umursamadan damat beye Behcet Aslan' a doğru döndüm. "Beni zorla evlendiriyorsunuz istemiyorum ben Diyar değilim sizi tanımıyorum benim ailem var bakın beni böyle zorla evlendirdiğinizi duysalar burayı başınıza yıkar ben sahipsiz değilim susturamazsınız daha fazla beni yeter." Hepsi sus pus olmuşlar dikkatle beni dinliyorlar bir tepki bile vermiyorlardı. " Eğer beni bırakmazsanız sizi şikayet edeceğim zorla evlendiremezsiniz hepinizi hapse attırırım sizi son kez uyarıyorum bırakın. " Damat bey gülmeye başladığın da hayretle ona baktım. Anlattıklarım da gülecek bir şey yoktu ki. "Söylemiştiniz de bu kadar olduğunu düşünmedim. Resmen deli kadınla evlendim." "Ne?" Hayretle karşımdaki adama baktım. Anlattıklarımı dinlemiyor sanki ben ne diyorum adam ne diyor ellerim saçlarıma çıktı. Saçlarımı asılıp dişlerimi sıktım. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. "Ağam siz Diyarın kusuruna bakmayın son günlerde kötü şeyler yaşadı kişilik bozukluğu yaşıyor bu evliliği istemediği için böyle hayal dünyasında kurduklarını gerçek sanıyor." Diyarın halasının konuştuklarını ağzım açık dinledim. "Daha sabah kızım gibi seviyorum diyordun şimdi kuyumu kazıyorsun siz nasıl insansınız. Diyar buralardan kaçmakta haklı böyle bir ailede olmak ölüm gibi." Kolumdan Derzanın sıkıca tutmasıyla çığlık attım. "Doğru konuş yeter artık." "Derzan bırak Karımı ve bir daha sakın zarar vermeye kalkma!" Gözlerim ardına kadar açıldığın da şaşkınlığımı gizleyemeden onun van kedisini hatırlatan gözlerine diktim. Bu ne kadar hızlı bir sahiplenmedir. İğrenerek ona baktım. "Ben senin karın felan değilim ben Hasretim?! Diyar değil yeter artık bir tane akıllı çıksın şurada ya." Damat Bey yüzünü ovuşturup sıkıntıyla nefes verdi. "Tedavisi devam ediyor mu?" Sanki ben burada yokmuşum gibi diğerleriyle konuşuyordu. "En son intihara teşebbüs ettiğin de tedavi gördü uzun zamandır gitmiyordu. Bu yüzden daha da ilerlemiş olabilir şimdide kişilik bozukluğu yaşıyor kendini farklı biri olarak düşünüyor bizi hatırlamıyor." Sıkıntıyla nefes alıp verdi. Yüzüme bakıp başını olumsuzca salladı. "Başıma bir deli aldım desene. Neyse hoca efendiyi bekletmeyelim benim için Berçemin hayatı daha önemli umrum da değil deli olması." Üçünün arasında geçen diyoloklara inanamaz bir şey gibi dinliyordum. Benim deli olduğumu söylemişler. Yada Diyar deliydi de o yüzden mi inanmıyorlar bunlar bana anlamadım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD