3

1125 Words
Yapılan sunumu büyük bir dikkatle dinlerken Taehyung'un omuzumdan dürtmesi ile sıçradım. "Hei, sunum nerede?" Fısıldayarak konuşuyordu ama bağırmamak için kendini zor tuttuğuna emindim. Derin bir nefes alıp yutkundum. Sunum yoktu çünkü okulda yaşanan krizden sonra tamamen unutmuştum. Taehyung'a durumu anlatsam asla anlayışla karşılamayacaktı bu nedenle açıklama yapmaya ihtiyaç duymadan ayağa kalktım. "Sunuma ne kadar var?" Saatine bakıp bıkkın bir nefes verdi. "Yaklaşık 45 dakika." Kafamla onu onaylayıp hızlıca çıkışa yöneldim. Taksiyle gidip gelirsem 40 dakikada burada olabilirdim. Minsoo'nun şerefsizliği cebime zarar olacaktı ama yapacak bir şey yoktu. Benim hatamdı ve telafi etmem gerekiyordu. Yaşadığım şeyler bu kulüpteki kimseyi ilgilendirmiyordu. Kapıya çıktığımda bir taksi gelmesi için dua etmeye başladım. "Neden buradasın? Sunum nerede?" Taehyung'un sesini duyduğumda derin bir nefes alıp ona döndüm. "Okulda kaldı ama hemen alıp geliyorum." Bir başkası şu an bana olan bakışlarını görse beni öldürmek istediğini çok net görürdü. Gözlerinden ciddi anlamda ateşler çıkıyordu. "Aptal mısın sen? Seni uyardım!" Tamam doğru söylüyordu ama yaşadığım olay nedeniyle sunum aklıma bile gelmemişti. "Sadece unuttum tamam mı? Alıp geleceğim." Bakışlarımı yola çevirip taksi beklemeye devam ettim. Herhangi bir taksi gelmeyecek gibiydi. Anayola yürümekte fayda var diyerek adımlamaya başladım. Beş dakika geçmişti ve lanet olası bir taksi bulamamıştım. Önümde duran tanıdık arabanın camı açıldığında şaşkınca içine baktım. "Aptal aptal bakmayı kes ve şuna bin. Geç kalacağız." Kafamı aşağı yukarı sallayarak onu onayladım ve hızlıca arabaya bindim. Sunumu bana kitlememiş olsaydı şu an bu halde olmayabilirdik. Kulübe zorla girdiğim için beni yıldırmaya çalışıyordu. Sorumluluk gerektiren her şeyi bana kitlerken kendi tayfasından olan kızlar sadece makyaj yapıp geliyordu. Bir belleği masanın üzerinden almak çok zor değildi ama yapmıyordu. Aklıma gelen şey ile bir anda ona döndüm. "Taehyung, dur gitmemize gerek yok." Şaşkınca bana baktığında hemen açıklama yaptım. "Mailimde sunum var. Bugün kaydetmiştim, oradan halledebiliriz geri dönelim." Taehyung, beni duymamış gibi yaparak sürmeye devam edince kaşlarım çatıldı. Sunum vardı ve okula gitmemize gerek yoktu. Hala neyin peşindeydi? "Beni duyuyor musun? Gidip hazırlık yapalım işte." Gözlerini yoldan ayırmadan kafasını iki yana salladı. "Okula gitmem gerekiyor." Tamam çok güzel. Acaba nedenini söyleyecek miydi? "Sebep?" Bir açıklama yapmayacağını fark ettiğimde sorma ihtiyacı duydum. "Holding başkanına vermemiz gereken plaket okulda." Mahçup bir şekilde konuştuğunda alaycı bir ifadeyle güldüm. Çok güzel bugün hepimiz bir şeyleri unutmuştuk anlaşılan. Tamam ben dikkatsiz bir insandım ama Taehyung'un böyle bir şeyi unutması şaşırtıcı olmuştu. Acaba o da benim gibi zor bir gün mü geçirmişti? Hiç sanmıyorum, en son bıraktığımda klüpte sevgilisi ile yiyişiyordu. "Ben geri dönebilirim. Sunuma geç kalma ihtimalimiz var çünkü." Kafasını iki yana sallayarak beni red etti ve gaza daha çok yüklendi. "Yetiştiriz. Sus artık." Göz devirerek bakışlarımı ondan çektim. Hayır insan gibi bir şeyler söylüyordum, sürekli terslemek ile eline ne geçiyordu? Okula geldiğimizde güvenlikle konuşup hızlıca içeri girdik ve koşarak kulüp odasına ilerledik. Ben arabada beklesem de olurdu ne diye peşine takılmıştım ki? "Hei, plaket yok." Telaşlı bir şekilde konuştuğunda masanın çekmecesini kapatıp ona döndüm ve kaşlarımı çattım. "Taehyung, sunumun olduğu disk de yok." Şaşkınlıkla bana bakıp yutkundu. Bir terslik olduğu belliydi. "Oteldekilerle konuşalım. Belki onlar almıştır." Telefonumu çıkarıp Suho'nun numarasını çevirdiğimde hızlıca yanıma gelip kulağını telefonuma dayadı. Böyle yanak yanağa tuhaf göründüğümüzü düşünerek kendimi bir adım geri çektim ve telefonun hoparlörünü açtım. Suratını buruşturarak bana bakması falan şu an umrumda değildi. "Efendim Şirine." Bana Şirine demesini önemsemeden direkt konuya girdim. "Sunum ve plaket orada mı? Görevli herkese sor. Okuldan alan olmuş mu?" Hızlıca konuştuğumda bir süre ses gelmedi. "Bekle." Dediğini yaparak sabırsızlanarak beklemeye başladım. Taehyung, alt dudağını dişlerinin arasına almış, stresli olduğunu belli ediyordu. Yani olmalıydı, çünkü şu an onun organize ettiği bir program bombok bir yere gidiyordu. "ikisi de burada değil ve kimse bilmiyor. Neler oluyor?" Taehyung ile aynı anda birbirimize bakarak kaslarımızı çattık. Bu işte acayip bir terslik vardı. Bilinçli olarak yapılan bir şey olduğunu düşünmem elbette mümkündü. "Sorun yok. Kapatıyorum." Taehyung'a dönerek derin bir nefes aldım. " İkimizden biri gidip sunumu yapsın. Diğerimiz plaketi arasın. İyi düşün bir yerde bırakma ihtimalin olabilir mi?" Taehyung, hızla kafasını iki yana sallayıp çekmeceyi işaret etti ve anahtarı elinden salladı. "Burada kilitliydi ve bu anahtar yalnızca bende var." Kilitli bir cekmeceden birilerinin plaketi almasını düşünmek mümkündü ama zor bir ihtimaldi. Taehyung'un onu bir yerlerde unuttuğunu düşünüyordum ama ısrarla bunu söylemek istemiyordum. "Sunumu yapabilir misin?" Kafamla onu onayladığımda koridordan gelen ayak sesleri ikimizinde dikkatini çekti ve kapıya döndük. Gelen giden olmadığı için tekrar ona döndüm. "Ben gideyim o zaman?" Beni onaylar şekilde mırıldanarak odadaki dolaplara yöneldi. Hızlı adımlarla koridora çıkıp alt kata inmeye başladım. Okul oldukça sessizdi ve bu biraz ürkütücüydü. Biraz önceki ayak seslerinin güvenliğe ait olduğunu düşünmüştüm ama ortalarda kimse yoktu. Alt kata inip çıkışa yöneldiğimde gördüğüm şey ile olduğum yere sabitlendim. Bağırmak istiyordum ama sesimi kaybetmiş gibiydim. Gözlerimi kapatarak kendimi zorladım ve tüm gücümle bağırdım. "Taehyung!" Gözlerim kapalı bir şekilde geriye doğru adımlamaya başladım. Çarptığım bedeni hissettiğimde güçlü bir çığlık atıp ona doğru döndüm. "Sakil ol, be-" Taehyung, donmuş bir şekilde okulun çıkış kapısına asılmış SooMin'in cansız bedenine bakarken ben tekrar gözlerimi yumdum. Tüm vücudumun titrediğini hissediyordum. Daha on dakika önce bu kapıdan girmiştik ve böyle bir şey yoktu. On dakika içinde öldürülüp kapıya asılmış bir ceset vardı ve katil muhtemelen hala okuldaydı. "Taehyung, bunu yapan hala burada olmalı. Ne olur gidelim, ne olur gidelim." Gözlerim hala kapalıyken Taehyung'un bana sarıldığını hissettim. Şu an zaten büyük bir şokun içinde olduğum için buna şaşıramayacaktım. "Sakin ol, tam." Kaşlarımı çatarak gözlerimi araladım ve yüzüne baktım. "Şu an tam arkamda bir ceset var ve muhtemelen katili hala burada. Bana sakin olmamı mı söylüyorsun?" Cümlemi tamamlar tamamlamaz duyduğum tıkırtı ile güçlü bir çığlık atıp kollarımı Taehyung'un boynuna doladım. Şu an deli gibi korkuyordum ve buradan bir an önce çıkmak istiyordum. Nefes alamadığımı hissediyordum. Bayılmam an meselesiydi. "Özel Seul üniversitesinden arıyorum. Burada bir ceset var, hemen ekip yönlendirir misiniz?" Taehyung'un telefonla konuştuğunu anladığımda kafamı hala göğsünden kaldırmadım. "Buradan çıkmak istiyorum. Ne olur çıkalım." Taehyung ellerini bedeme sararak bir iki adım geri gidip duvara yaslandı. Ben çıkmaktan bahsediyordum o duvara yaslanıyordu. "Çıkamayız." Söylediği şey ile ağlamaklı bir ses çıkarıp kafamı göğsüne bir kere vurdum. "Taehyung, katil burada olabilir. Çıkalım." Ellerini saçlarıma çıkarıp sakinleştirmek adına okşamaya başladı fakat arkamda bir ceset olduğunu bilmek sakinleşmemi sağlamıyordu. "O burada değil çıkmış. Sadece sakin ol." Derin bir nefes alıp kafamla onu onayladım. "Nereden biliyorsun?" "Kapının dışında kan izleri var. Kaçarken bırakmış olmalı. Kapıdan çıkmak zorundayız ve istemeden katilin bıraktığı delilleri ekarte edebiliriz.". Kafamla onu onaylayıp derin bir nefes daha aldım. Katil burada değilse biraz daha rahat olabilirdim. Tabi SooMin'in arkamda kanlar içinde kapıya asılmış bedeninin gözlerimin önüne gelip durması beni zorluyordu. Yaklaşık on dakika sonra polis arabasının siren seslerini duyduğumda nihayet rahat bir nefes aldım. Tüm bu süre zarfında Taehyung ile sarılarak durmak biraz garip olsa da iyi gelmişti. Aksi halde burada durmam mümkün değildi. Polislerin gelmesi ile kurtulduğumuzu düşünmüştüm. Asıl sıkıntının yeni başladığının farkında bile değildim. Vote Kurgu hakkındaki düşüncelerinizi şöyle alabilir miyim?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD