AŞKIN KARANLIK YÜZÜ

GECENİN SICAKLIĞI

Nazlı, Mehmet’in söyledikleriyle kafasında karmaşık bir dünya kurmaya başlamıştı. Her adımda, içindeki belirsizlik ve çekim duygusu giderek daha da büyüyordu. Yavaşça ilerlerken, Ege'nin tuzlu havası teninde dokunuş yapıyor, ama hissettiklerinin derinliği o kadar güçlüydü ki, soğuk rüzgâr bile fark etmedi. Her şeyin farklı olabileceğini düşündü. Her şeyin değişebileceğini.

Bir süre sessiz kaldılar, adımlarının ritmi birbirine karıştı. Gecenin karanlığında, sadece birbirlerinin varlıkları hissediliyordu. Bir anda, Mehmet durdu ve Nazlı’ya döndü. Gözleri, geceyi parlatan bir ışıltıyla Nazlı’yı takip ediyordu.

“Nazlı, seni tanımak istiyorum. Herkesin ötesinde birini görmek istiyorum. İş dünyasında başarılı olmanın ne kadar önemli olduğunu bilirim. Ama bazen insanın içindeki boşluğu, o başarıların bile dolduramayacağını fark etmesi gerek,” dedi, sesi düşük ama kararlıydı.

Nazlı, bir an ne söyleyeceğini bilemedi. "Beni tanımak mı?" diye mırıldandı, gülümsemeye çalışarak. "İçindeki boşluğu kimse dolduramaz, bu doğru. Ama o boşluğu görmek, bazen de görmek istemediğimiz bir şey olabilir."

Mehmet bir adım daha yaklaştı, bakışları derinleşti. “O zaman belki de korkman gerek,” dedi. “Ama korkmak, bazen seni doğruya yönlendirebilir. Kendi içindeki boşluğu görmek ve ona güvenmek, seni bambaşka bir insana dönüştürebilir.”

Nazlı, gözlerini Mehmet’in bakışlarından kaçırmaya çalıştı ama başaramadı. Onun kararlı ama yumuşak bakışları, içindeki duvarları sarsıyor, yavaşça kalbinin derinliklerine kadar iniyordu. Kendi kendine, ‘Ne kadar güçlü bir adam,’ diye düşündü. Ama bu düşünceler bir an sonra kayboldu. Duygularını bastıramaz olmuştu.

“Benim için de çok hızlı oldu, değil mi?” dedi, düşük bir sesle, ama sesi hafifçe titriyordu. “Hayatımda böyle bir şeyin nasıl olabileceğini, birinin böyle derinden etkilemesini hayal edemedim.”

Mehmet gülümsedi ve bir adım daha atarak Nazlı’nın önüne geçti. “Nazlı, hayat her zaman öngörülebilir değil,” dedi. “Bazen bir bakış, bir söz, hatta bir dokunuş bile her şeyi değiştirebilir. Bunu denemek gerek.”

Nazlı, bir an duraksadı, kalbi hızlıca atıyordu. Ama bir şey vardı, Mehmet’in sözlerinde bir çekicilik, bir cazibe vardı. Bu, sadece fiziksel bir çekim değildi. Nazlı, derinlerinde bir yerde, o boşluğun ve değişimin ona sunacağı yeni başlangıcın tadını almaya başlamıştı.

Gözleri, Mehmet’in gözlerine sabitlendi . Sadece bir saniye, ama sanki zaman durmuş gibiydi. Her şey durdu , kalp atışları bile . Ve o anda , Nazlı, kendini tutamayacak gibi hissetti . Her şeyin kontrolden çıkması , belki de en büyük özgürlük olabilirdi .

Mehmet , sesini alçaltarak, “Nazlı ,” dedi . “Bazen biraz cesaret gerekir . İzin verirsen , seni bir adım daha yakına alabilir miyim ?”

O an, içindeki korkuları bir kenara bırakmaya karar verdi. Her şeyin hızla gelişmesi, onu ürkütse de, derinlerde bir yerde bu anın tam da aradığı şey olduğunu biliyordu .

Bir adım daha attı ve sonunda aralarındaki mesafe tamamen ortadan kalktı . O an , ne kadar zaman geçtiğini anlayamadı, ama Mehmet’in vücudu, onun içinde sıcacık bir huzur uyandırıyordu. Ellerini hafifçe hissetti, biraz da olsa onu kendine çekmişti . Nazlı , bir nefes aldı ve sonra Mehmet’in gözlerine baktı .

“Bunu denemek istiyorum ,” dedi , sesinde bir kararlılık vardı .

Mehmet , yavaşça ve sakin adımlarla Nazlı’nın yanına yaklaşıp , ona doğru eğildi . Gözleri , karanlıkta parlayan bir ışık gibi, Nazlı’yı içine çekti. “O zaman , her şeyin başlangıcı burada, Nazlı ,” diye fısıldadı . “Bir adım attık , gerisi sana bağlı .”

O an, zaman durmuştu. Nazlı, her şeyi geride bırakıp , Mehmet’in çekiciliğine teslim olmuştu .

Nazlı’nın kalbi göğsüne sığmayacakmış gibi çarpıyordu . Mehmet’in bakışları , sözlerinden çok daha fazlasını anlatıyordu . Gecenin karanlığında, göz göze geldiklerinde, içindeki çekim daha da dayanılmaz bir hâl aldı . Mehmet’in sıcak nefesi , yüzüne hafifçe dokunurken , Nazlı refleks olarak gözlerini kapadı.

Mehmet , yavaşça elini kaldırıp Nazlı’nın yanağına dokundu . Parmakları , teninde sıcak bir iz bırakırken , Nazlı iç çekmeden duramadı . Mehmet’in dokunuşunda tuhaf bir güven , ama aynı zamanda tehlikeli bir çekicilik vardı. Bu adamın cazibesi , yalnızca sözlerinden değil , hareketlerinden de okunuyordu .

“Ne hissediyorsun ?” diye fısıldadı Mehmet , sesi derin ve biraz kısılmıştı .

Nazlı , gözlerini açmadan , “Fazla şey …” diye mırıldandı . Mehmet’in baştan çıkarıcı dokunuşları , vücudunu sarmıştı bile . Daha fazlasını istiyordu , ama aynı zamanda bunun kontrolünü kaybetmek olduğunu biliyordu .

Mehmet başını biraz daha eğdi , dudakları Nazlı’nın yanağına hafifçe dokundu . Teninin sıcaklığı , Nazlı’nın içinde bir ateş yakıyordu . Mehmet , yavaş hareket ediyordu , onu keşfediyordu , ama bir yandan da sabrını zorladığını hissediyordu . Nazlı’nın nefesi hızlanmıştı .

Mehmet’in elleri , beline doğru kayarken Nazlı’nın tüm vücudu bu yakınlığa teslim oldu . Aralarındaki mesafe tamamen yok olmuştu . Mehmet , dudaklarını boynuna indirirken , Nazlı’nın içinden bir titreme geçti .

“Bu geceyi unutmayacaksın , Nazlı ,” diye fısıldadı Mehmet, sesi kısık ama kesin bir tondaydı .

Nazlı, o an aklını tamamen kaybettiğini hissetti . Bütün kontrolü Mehmet’in ellerine bırakmıştı . Dudakları buluştuğunda, geceye yayılan sessizlik yerini yükselen nefeslere bıraktı. Mehmet’in öpüşü, hem sahiplenici hem de baştan çıkarıcıydı. Nazlı’nın içindeki her direnci eriten bir tutkuyla onu içine çekiyordu.

Nazlı , parmaklarını Mehmet’in gömleğinin yakasına götürdü , yavaşça onu kendine çekti . Mehmet gülümsedi, ama bakışları kararmıştı . Artık sınırları zorlamaya hazırdı .

“Beni durdurmak istiyorsan , şimdi söyle ,” dedi Mehmet , sesi artık sabırsız bir tını taşıyordu .

Nazlı , Mehmet’in gözlerinin derinliğinde kaybolmuştu . Artık durmayı düşünmüyordu. Gecenin içinde kaybolmaya , arzunun ve tutkunun ona sunduğu yeni dünyayı keşfetmeye hazırdı .

VE O GECE , İKİSİDE GERI DÖNÜLMEZ BİR YOLA ADIM ATTI ...