Bar masasında başlayan oyun, salonun ortasında zirveye ulaşıyordu. Emir’in bakışları üzerimden bir an olsun ayrılmıyor, dokunuşlarıyla kontrolü ele geçiriyordu. Parmaklarının belimde dolaşan hareketi, adeta derimi yakıyordu. Teni sıcaktı, varlığı nefes almayı bile zorlaştırıyordu.
Dudaklarımı yaladım, alaycı bir tonda cevap verdim:
“Hımm... Ne gibi zevkler mi? İzlemeyi seviyorum. Sahnedeyken bana bakan gözleri, içlerindeki arzuyu... Bu, saf bir güç. Erkekleri kontrol etme hissi ise bir zafer.”
Sözlerimle bakışları daha da sertleşti. Gözlerindeki karanlık, fırtınalar koparıyordu. Eğilerek fısıldadı:
“Beni izleyince ne görüyorsun, vahşi şey?”
Ona meydan okuyarak, soğukkanlı bir şekilde karşılık verdim:
“Saf ego. Kusursuz bir heykel gibisin; tehlikeli, çekici. Ama bu kadar basit değil... İnsanları içine çekip yakıyorsun.”
Sözlerim, onu daha da kışkırtmış olmalıydı. Vücudumu tamamen kendine bastırdı, sesi hırıltılıydı:
“Peki, bu kadar etkileniyorsan neden rıza verme oyunu oynuyorsun?”
Gülümseyerek başımı yana eğdim. “Çünkü sen bir avcısın. Avını elde ettiğinde tüm heyecanın biter. Tıpkı benim gibi... Biz aynıyız, Emir Kara. Ama seni alıp ateşlerde yanma gibi bir hevesim yok.”
Parmağımla göğsüne hafifçe dokundum, aramızdaki mesafeyi artırdım. Uzaklaştım. Yüzündeki hafif gülümseme, meydan okumayı kabul ettiğini gösteriyordu.
Salonun ortasındaki yatağa göz gezdirdim. “Salonun ortasına bir şov sahnesi yaratmışsın,” dedim alaycı bir şekilde. Yatağa oturup saten çarşafların üzerinde ellerimi gezdirdim. Emir, beni avını izleyen bir yırtıcı gibi izliyordu.
Ellerini ceplerine sokarak yaklaşırken, sesi alaycı bir tonda yankılandı:
“Ateşten korkuyorsan, bu kadar rahat davranman pek mantıklı değil.”
Ona meydan okuyarak yanıt verdim: “Bir kumar oynayalım. Rest mi, pes mi, Emir Kara?”
Yatağa doğru gelip üzerime eğildi, Köşeli çenesini eğerek gözlerini kısmıştı.
“Rest!” dedi kararlılıkla.
Yatağın üzerinden doğruldum, onunla yüz yüze geldim. Fısıldayarak cevap verdim:
“O zaman başlayalım.”
Onu bu oyuna tamamen çekmek istiyordum. Ellerim boynunu okşarken, yüzümü boyun hattına yaklaştırdım. Boynundan , kulak memesine kadar dilimi gezdirdim. Tenine temas ederken nefesi hızlanmıştı.
Ancak bu kadar yakınlıktan sonra onu ittim ve berjere oturttum. Bana bir nefes kadar ulaşabilir haldeyken onu itip koltuğa atmam, hem sinir ediyor hem de sadist bir zevk veriyordu. Emir, beni izlerken puro yakıp rahatça arkasına yaslandı. Resmen gösteri yapar gibi bacaklarını tamamen açarak oturdu, adeleli bacakları ve gömleğin altında sıralanan erkeksi kaslarını sergiliyordu, sanki davet eder gibi.
Yatağa geçip aynı oturuşla karşılık verdim. Onu taklit eder gibi, Gömleğimin iki düğmesini açarak meydan okudum:
“Rest.” dedim.
Emir’in yüzünde sinsice bir gülümseme belirdi. Yavaşça kemerine uzandı, pantolonunun fermuarını açtı ve siyah boxer'ının altından kabaran erkekliğini gururla sundu. Gözlerini benden bir an olsun ayırmadan, purosundan bir nefes alıp “Rest!” dedi.
Şaşkınlıkla derin bir nefes aldım ama oyundan geri durmadım. Gömleğimin kalan düğmelerini açıp, içimdeki siyah dantelli sütyeni sergiledim. Karşısında dikilerek, “Rest!” dedim alaycı bir şekilde ekledim:
“Şimdi karın kaslarını görmek istiyorum. Restini ona göre oyna!”
Keskin bir kahkaha attı,dudakları keyifle kıvrıldı ve gömleğini hızla çıkarıp yere attı. Gözlerim, mükemmel kaslarının üzerinde gezindi ama aradığım dövme görünmüyordu. Bunu öğrenmek için oyuna devam etmeliydim.
Eteğimin fermuarını açıp , ayaklarımın ucuna düşmesine izin verdim. Siyah transparan jartiyerimle onun önünde duruyordum. Küçük şekilli popom dikkatini çekmişti belli ki hırlamayla karışık bir zevk sesi çıkararak beni izliyordu.
Daha fazla dayanamış gibiydi, çıplak üst vücudu ve kabaran erkekliğini sergileyerek yanıma ilerledi. Tam önümde durup , beni baştan ayağa süzdü. Elleni boynumdan başlayarak ense boşluğuma kadar okşayarak götürdü, saçlarıma elini dolayıp başımı geri çektiğinde istemsiz bir inleme çıktı dudaklarımdan.
Hoşuna gitmişti erkeksi kokusu cigerlerime dolarken boynuma dudaklarını dayadı, hafif ısırıklarla öpüyordu.
"Şimdi kaçman gereken yerdeyiz vahşi şey, çünkü bundan sonra yapacaklarım rıza vereceğin şeyler olmaz.!" dedi çıldırtan erkeksi ses tonuyla.
İyi değildim, artık aklım kendinde değildi. Bedenim yanıyor, kadınlığım sızlayan bir damar gibi atıyor , kasıklarım titriyordu. Bunca zaman sadece izlemekle , arzulandığımı bilmekle yetinmiştim. Şimdi ise resmen açtım, ona susuyordum ve onu içimde istiyordum.
Kendimden geçmiş bir halde, Çenesini tutup önce alt dudağını hafifçe ağzıma aldığımda, nefesi daha da hızlandı.
Sonra tüm dudaklarını kaplamış, iştahla emerek öpüyordum. Bir anda ellerini çıplak kalçalarıma yapıştırıp beni kendine bastırdı. Tüm erkekliğini karnımda hissediyorum. Tanrım bu nasıl bir hazdı , böyle.
Erkekliğini bana bastırıp dudaklarımı içine çekerek beni tüketirken, Öyle derin bir hırlamayla inledi ki, artık dönüşü olmadığını anlamıştım. Dudaklarını araladı, elleri vücudumda gezerken;
“Ahh, bundan sonra olanların sorumluluğunu almıyorum, Beni sen davet ettin Vahşi şey.!” dedi hırıltılı bir sesle.
Karşılık vermemi beklemeden beni aniden kucakladı, sanki karşılık verebilirmişim gibi. Tüm bedenim titriyor, zevkle yanıyordu. Açıkcası artık ne bir oyun, ne de bir görev yoktu aklımda. Sadece tüm hüclerimle ona doymak istiyordum. Bende karşılık vermeye , ve onunla aynı ritmik nefesle öpmeye başlamıştım, ellerimi sırtında gezdiriyordum.
Beni aniden yatağına bıraktı, sanki bir transtaymışım da ayılmışım gibi ne olduğunu anlamak istercesine yüzüne baktım. Gözleri iştahla beni izliyordu, elleriyle ise pantolonunu çıkardı attı. Yaklaştı ve kulağıma fısıldadı "Kıyafetlerimin son parçası senin görevin çıkart! " dedi.
Bana emir verdiği için sinir olmuştum, ama o son çamaşırın altındaki ,beni haz denizinde sürükleyecek olan aletine de çok iştahlıydım. Yinede gururumu yenemedim, üzerime eğilmiş adamın şehvetle yakan gözlerine bakarak;
" Şişşt ödüllendirilen sensin, itâat et, Emir Kara, önce beni soy!" diye mırıldandım.
Gözleri delice bir zevkle bakıyordu, başını eğip kulak mememi ağzına alarak dişledi, " Peki efendim, nasıl isterseniz! " diyerek ellerini transparan çoraplarıma attı. Resmen tırnaklarını sürterek bacaklarımdan çekiyordu. Ardından elleri sütyenimi buldu yırtarcasına çekip çıkardı.
Gördüklerinden oldukça memnundu, yüzünde ki o sinsi gülüş bunu kanıtlıyordu. Sonra elleri bacak aralarımda gezinmeye başladı. Zevk bir yumru gibi boğazımda nefes almamı engelliyordu. Ellerini tangama attığında elimle yüzünü avuçladım, " Şişttt, o en sevdiğim çamaşırım. Bence özel bir ilgiyi hak ediyor " dedim.
Resmen zevkten çıldırıyordu, dudaklarını sinsice kıvırdı ve " Emredersiniz! " dedi.
Bir anda bacaklarımı kıvırıp, arasına yalaştı ve dişleriyle tangamı tutup çekip çıkardı. Şimdi kabaran ve damar gibi atan kadınlığım önündeydi.
Görüntüye şöyle bir bakıp zevkle başını arkaya attı. Yataktan kalkıp bir hamlede boxerini çıkarıp attı. Yatakta dirseklerimin üzerinde doğruldum. Onu izliyordum, Şimdi önümde bir yunan heykeli gibi tüm hatlarıyla, iri ve damarlı erkekliğiyle beni izliyordu. Onu kışkırtmak istercesine bacaklarımı araladım ve onu resmen davet ettim.
Yüzünde yine o arsız gülümsemesi belirdi. Yatağa geldi ve dizlerinin üzerine oturup, beni kucakladı. Gögüslerim çıplak vücuduna yapışmış bacaklarımsa belini sarmıştı. Kollarımı boynuna doladım ve dudaklarına iştahla yapıştım. Daha fazla dayanamazcasına inledi ve elleriyle sabitlediği aletini , kadınlığımın en derinlerine kadar ilerletti.
Biraz acı çokca zevkle başımı arkaya atıp, bağırırcasına inlemiştim. İçimi tamamen dolduran erkekliği resmen kadınlığımı zorluyordu. Bu his onuda delirtmiş olacak ki, hızla girip çıkmaya başladı. Şimdi nefes nefese beni üzerinde zıplatıyor ve kalçalarımı elleriyle yoğuruyordu. Bu kadar fazla zevk içerisinde daha fazla dayanamayıp, titreyerek üzerinde boşaldım. Tüm ıslaklığım kasıklarına indiğinde
" Ahh , siktir beni çıldırtıyorsun" diye bağırıp, tamamen hızlandı artık oda titriyordu.
Çok geçmeden kadınlığımı dövercesine boşaldı. Tüm ıslaklığı üzerimdeydi , nefes nefese boynum omuzlarına düştü.
Kendini biraz toparlayıp, Gözlerime baktı, şevkatli ve sıcaktı. Onu tanımasam kalbi var sanırdım. Dudaklarım da gözleri gezindi ve tekrar dudaklarıma yapıştı.
Dakikalar sonra yatakta uzanmıştık, elleri saçlarımda dolaşırken gözlerime baktı "
"Nesin sen böyle?, Bundan sonra bana rıza oyunu oynama, tadına baktım!.Benden asla kaçamazsın, avımı kokusundan bulurum" dedi. Sinsice gülüyordu.
" Aaa, lütfen alışkanlıklarını hiç bozma, Emir Kara bir kadını asla ikinci kez becermezmiş. İlki çok güzeldi bırakalım böyle kalsın. " diyerek burnuna bir buseyle vedamı ettim. Ve kaçar adım üzerime emir'in gömleğini alıp duşa girdim.
Emir'in Anlatımıyla;
Koşar adım benden kaçarak banyoya saklanmıştı. Kendimi saçma sapan gülerken bulmuştum, yıllar sonra ilk kez bir şey bu kadar komik gelmişti. Tavana gözlerimi diktim. Daha önce ne zaman bu kadar zevk almıştım diye düşündüm. Cevap belliydi , hiçbir zaman...
Neydi bu, kimdi bu kadın, amacı neydi. Bakışlarında birşey vardı, her zaman tek amacı altıma yatmak, malımı ve gücümü kullanmak isteyen kadınlar gibi bakmıyordu.
"Başıma bela aldım sanırım, Unutma Emir hayatına kimseyi alamazsın, aile kurmayı hatta sevmeyi bile haketmeyecek günahlar işledin.! " diye iç geçirdim.
Dakikalar sonra puromu almak için kalktım ve sehpaya uzandım, içeriden su sesi geliyordu duşa girmişti. Acaba onu duşta bassam mı diye düşündüm, ama ona daha fazla imtiyaz vermek istemiyordum. Puromu yaktım ve gözüm iç çamaşırlarına ilişti. Siyah en sevdiğim renkti.
Çamaşırını yataktan kaldırıp avuçladığımda, yüzümde ki gülüş solmuş ve kaşlarım çatılmıştı. Şok olmuştum. Resmen beynim uyuşmuş nefes alamıyordum. Öylece önümde duruyordu, yatakta birkaç damla kan vardı! Nasıl yani bakire miydi?, lanet olsun ne yaptım ben.
" Siktir bana söylemeliydi, Siktir.!! "