İyi okumalar bebişler💞🐣 Gece henüz tam anlamıyla yerini sabaha bırakmamıştı. Odada loş bir gece lambası yanıyordu. Yatakta yarı uyanık bir halde oturmuş, kucağımda minik kızımın başını okşuyordum. Emmişti, doymuştu, sonunda yeniden uykuya geçmişti. Göğsümde, minik nefes alışlarıyla içimi ısıtıyordu. Uykuya hasret bir annenin en tatlı yorgunluğuydu bu. Bedenim yorgundu belki ama ruhum, onun varlığıyla yeniden doğmuş gibiydi. O kadar küçüktü ki hâlâ… Ama aynı zamanda sanki dünyada en büyük yeri o kaplıyordu. İki minik elini yumruk yapmıştı, çenesinin altına koymuştu. Hafifçe gözlerini aralıyor, sonra tekrar kapanıyordu. Gülümserken dudaklarının kenarında beliren minicik kıvrımlar vardı. Gözlerim yaşardı istemsizce. “Nasıl bu kadar küçük bir bedene bu kadar büyük bir aşk sığdırabildik bi

