Yıllarca kendi ailesinin yanında susmuş, söylenenlere karşı çıkmak için bir çaba içerisine girmemişti. Ne derse desin sonucun değişeceğini düşünmüyor ve kendini yormak istemiyordu. Annesinin laflarını dinlerken sadece bitmesi için saniyeleri sayardı. Ardından odasına gider yatağına uzanır ve ruhsuzca tavanı izlerdi. Önceden annesinin ağzından çıkan her kelime kalbini yaralar gözlerini yakardı. Fakat zamanla acı yerini hissizliğe bırakmıştı. Annesi ne derse desin artık onu yaralamıyor sadece kelime darcığına yeni yeni kelimeler eklemiş oluyordu. Ya gerçekten laf arsızı olmuştu ya da buzdan duvarlar örmüştü. Fakat evlilik meselsi hazırlıklar ve bu süreçte yeni ailesi ile geçirdiği vakitler biraz da olsa ruhunda çiçek açmaya başlamasına vesile olmuştu. Kocasının yanında ne kadar solsa da ka

