
Güneydoğu Anadolu'nun sarp dağları, gece karanlığının koyu örtüsü altında sessizce uzanıyordu. Ayın soluk ışığı, zirvelerdeki kar kalıntılarına gümüşi bir parıltı veriyor, vadilerdeki gölgeleri daha da derinleştiriyordu. Bu ıssız coğrafyanın kalbinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özel bir birliği, nefeslerini tutmuş, kritik bir operasyonun başlamasını bekliyordu.Bordo Bereliler'in seçkin timi "Şahinler", terör örgütünün kilit isimlerinden birinin saklandığı, ulaşılması zor bir mağara kompleksinin girişinde konuşlanmıştı. Timin lideri, otuzlu yaşlarının ortasında, çelik gibi bakışlara ve her türlü zorluğa meydan okuyan bir duruşa sahip olan Yüzbaşı Murat Demir'di. Demir, yıllarca süren zorlu eğitimler ve sayısız operasyonla yoğrulmuş, tecrübeli bir komandoydu.Yanında, timin keskin nişancısı ve sessiz ölümün ustası olarak bilinen Uzman Çavuş Ali Kaya vardı. Ali, soğukkanlılığı ve isabetli atışlarıyla timin vazgeçilmez bir parçasıydı. Hemen yanında ise, telsiz ve elektronik harp uzmanı, pratik zekası ve teknik bilgisiyle her türlü iletişim sorununu çözen Astsubay Çavuş Emre Yılmaz bekliyordu. Timi tamamlayan diğer üyeler ise, yakın çatışma uzmanı, dinamik ve cesur Onbaşı Serkan Güneş ve muharip sıhhiyeci, her türlü yaralanmaya anında müdahale edebilen Uzman Çavuş Ayşe Yıldırım'dı. Ayşe, timdeki tek kadın olmasına rağmen, cesareti ve yetenekleriyle tüm silah arkadaşlarının saygısını kazanmıştı.Yüzbaşı Demir, gece görüş dürbünüyle mağara girişini son bir kez kontrol etti. Her şey planlandığı gibiydi. İstihbarat birimlerinden alınan bilgilere göre, terör örgütünün sözde "emir komuta konseyi" üyesi Azad kod adlı terörist, bu mağara kompleksinde saklanıyordu. Azad'ın yakalanması, örgütün bölgedeki faaliyetlerine büyük bir darbe vuracaktı."Şahinler, saatler 03:00'ü gösterdiğinde operasyon başlıyor. Sessizlik ve sürat önceliğimiz. Herkes görevine odaklansın," diye fısıldadı Demir, telsiz aracılığıyla tim üyelerine son talimatlarını iletirken. Sesi, gece kadar sakin ama çelik kadar kararlıydı.Saatler ilerledikçe gerilim artıyordu. Tim üyeleri, üzerlerindeki teçhizatın ağırlığını hissetmiyor gibiydi. Zihinleri, tek bir amaca kilitlenmişti: Görevi başarıyla tamamlamak ve vatan topraklarını teröristlerden temizlemek.Tam saat 03:00'ü gösterdiğinde, Yüzbaşı Demir elini havaya kaldırdı ve ardından yavaşça aşağı indirdi. Bu işaret, operasyonun başlangıcıydı. Şahinler timi, gece karanlığının içinde hayaletler gibi hareket ederek mağara girişine doğru sessizce ilerlemeye başladılar.Ali, keskin nişancı tüfeğiyle kritik noktaları gözetlerken, Emre jammer cihazını aktif hale getirerek bölgedeki tüm iletişimi kesti. Serkan ve Ayşe, Demir'in hemen arkasında, olası bir çatışmaya karşı tetikte bekliyorlardı.Mağara girişine ulaştıklarında, Demir dikkatlice etrafı dinledi. İçeriden hafif bir ses duyuluyordu. Muhtemelen nöbetçi teröristin ayak sesleriydi. Demir, Serkan'a işaret etti. İkisi birlikte, sessizce mağaranın karanlık ağzından içeri sızdılar.İçerisi zifiri karanlıktı. Demir ve Serkan, gece görüş gözlükleriyle ilerlemeye çalışıyorlardı. Mağaranın nemli ve küf kokulu havası, buranın uzun süredir kullanıldığını gösteriyordu. Birkaç metre ilerledikten sonra, bir ışık huzmesi belirdi. Muhtemelen nöbetçi teröristin bulunduğu yerdi.Demir ve Serkan, birbirlerine bakarak anlaştılar. Aynı anda hareket ederek, ışığın geldiği yöne doğru sessizce yaklaştılar. Nöbetçi terörist, elindeki AK-47 tüfeğiyle duvara yaslanmış, uykulu gözlerle etrafı gözetliyordu.Ani bir hareketle Demir, teröristin üzerine atıldı. Serkan da aynı anda silahını doğrultmuştu. Nöbetçi, ne olduğunu anlamadan etkisiz hale getirilmişti."Emre, Ayşe, Ali, içeri geliyoruz," diye fısıldadı Demir, telsiz aracılığıyla diğer tim üyelerine haber verirken.Şahinler timi, mağaranın derinliklerine doğru ilerlemeye başladılar. İçeride farklı odacıklar ve geçitler vardı. İstihbarat raporlarına göre, Azad'ın bulunduğu ana karargah, mağara kompleksinin en derin noktasındaydı.İlerledikçe, silah sesleri duyulmaya başladı. Muhtemelen diğer teröristler uyanmışlardı. "Çatışmaya hazır olun," diye emretti Demir. "Azad'ı sağ olarak ele geçireceğiz."Şahinler timi, dar ve karanlık geçitlerde teröristlerle amansız bir çatışmaya girdi. Kurşun sesleri mağaranın duvarlarında yankılanıyor, barut kokusu havayı sarıyordu. Ali, kritik noktalardan keskin nişancı tüfeğiyle teröristleri etkisiz hale getirirken, Serkan ve Ayşe, Demir'in önünü açarak ilerliyorlardı. Emre ise, telsizle sürekli olarak komuta merkeziyle iletişim halindeydi ve olası bir takviyeye karşı önlem alıyordu.Yüzbaşı Demir, en önde, kararlılıkla ilerliyordu. Gözlerinde tek bir hedef vardı: Azad'ı yakalamak ve bu kanlı örgütün liderlerinden birini adalete teslim etmek. Operasyon "Şafak Vakti", Türkiye için umut dolu bir başlangıç olacaktı.

