MELEK Ertesi gün, uykumu almış bir şekilde uyandığımda kendime şaşırdım. Ben kendi evimde bile garip bir şekilde tetikte uyuyan biriydim. Şaşkınca yataktan doğrulurken aniden kalkınca dikişim acıdı ve yüzümü buruşturdum. Yataktan kalkıp lavaboya girdim ve hemen elimi yüzümü yıkadıktan sonra, üzerime yapışan beyaz bir tişört ve altıma bilekleri lastikli siyah bir eşofman altı giydim. Kaç gündür doğru düzgün kahvaltı yememiştim ve ben kahvaltı hastasıyımdır. Düzgün bir kahvaltı yemeden güne başlamak demek benim sinirlerinin tepemde olması demekti. Mutfaktan gelen ayak seslerine yöneldim. Ayaz, açmış kahvaltılıkları çıkarıyordu. Beni görünce göz ucuyla bakıp kısa bir “Günaydın” dedi. İçindeki sert tonuna rağmen bakışında yumuşak bir şey vardı ya da benim işime öyle görmek geldi. Kahvaltı

