AYAZ Melek’in o sözleri ağzından çıkışını izlerken, zaman donmuş gibiydi. “Bu gece... benimle kalır mısın?” Odada öyle bir sessizlik çöktü ki, kendi kanımın damarlarımda akışını duyabiliyordum. Yüzümden tüm ifadeler silinmişti. Şoktaydım. Bu... bu olamazdı. Bu, tüm kuralları, tüm protokolleri, tün askeri disiplini çiğneyen bir teklifti. “Seninle mi kalayım?” diye tekrarladım sesim istemsizce bir oktav yükselerek. Boğazım kurumuştu. “Yanlış duymadım değil mi? Burada, aynı yatakta?” O, yatağın kenarında küçücük kalmıştı. Yorganı göğsüne kadar çekmişti, sanki bir kalkan gibi kullanıyordu. Gözleri devasa, korku ve umutla parıldıyordu. Yüzü allak bullak olmuştu. Evet, bu teklifi yapmak onu da mahvetmişti. “Evet,” diye fısıldadı sesi neredeyse duyulmuyordu. Sonra, daha güçlü bir tonla, “Eve

