Aile Yemeği

1342 Words
Aradan 3 gün geçmişti. Elif evden hiç çıkmamış, olabildiğince az konuşarak sadece sofraya oturmak için odasından çıkıyordu. Herkes bu dönemde Elif'in üstüne titriyor, rahat bırakıyorlardı. Teyzesi yemek yememesinden şikayet etse de zorlamıyordu. Yatağından çıkmadan dinleniyordu. -"Eliiff! Guzummm." diye seslendi Şerife. -"Efendim teyzeciğim." -"Napıyon guzum burada yalınız?" -"Dinleniyorum teyzeciğim. Sen ne yapıyorsun?" dedi Elif. -"Akşamınan misafirimiz var. Temizliği yaptım ben. İşin yohsa gel de bana yemeğe yardım et hadi." -"Edeyim." dedi ve beraber mutfağa geçtiler. -"Ne yapayım ben?" diye sordu Elif. -"Mantı çorbası ya da yuvalama yapak diyom. Yanına ne yapsak ki?" -"Kim gelecek ki akşama?" -"Yusuf oğlanın anasıyla babası gelmiş. Dün gapıda garşılaştık. Onları yemeğe çağardım akşama." -"Sana ne kolay geliyorsa onu yapalım teyze." dedi Elif. -"Kolay olmaz gızım. İlk defa gelecekler evimize. Çorbayı sen yap hangisini golay gelirse." -"İkisi de aynı hangisini dersen onu yapayım." -"İyi madem. Nohutlarla yuvalamaları çıhar bakayım buzluktan. Ben de içli göfteyle gesgin tava yapayım o zaman. Huriye de gelince bi pilav yapar." -"Tamam teyzeciğim." dedi Elif ve beraber yemek hazırlığına giriştiler beraber. Elif çorbayı karıştırdıktan sonra pirinç pilavını da yaptı. Yemekler hazırdı. Huriye de stajdan gelmiş ve duşa girmişti. -"Kaçta gelecekler teyzeciğim?" -"1 saate gelirler guzum." -"Tatlı alayım mı?" -"Sen bilin yavrum." -"Ne alayım?" -"Sütlü Nuriye al istersen. Yemekler ağır zaten o hafif olsun. Hem sen de bi hava almış olursun." dedi Şerife. -"Tamam teyzeciğim." dedi Elif ve hazırlanıp çıktı. Kulaklıklarını takıp pastaneye doğru yürüdü. Üstünü ince giyinmişti. Ellerini cebine sokup olabildiğince üşümeden pastaneye gitti. -"1 kilo sütlü nuriye alabilir miyim?" dedi. O sırada gözüne tezgahtaki profiteroller takıldı. Gülümsedi. -"Profiteroller taze mi?" diye sordu. -"Tazeler abla. Daha biraz önce geldiler." -"Tamam yarım kilo da ondan ver." Tatlıları alarak pastaneden çıktı ve eve doğru yürüdü. Bu sefer etrafını kontrol ederek gidiyordu. Ayağını sakatlamaktan çok eskrimden geri kalmak onu korkutuyordu. Ayağı artık iyileşmiş, hafif bir şişliği dışında bir şeyi kalmamıştı. Eve girmek üzereyken Yusuf'la karşılaştı. Kulaklığının tekini çıkararak selam verdi. -"Selam." dedi Elif evin kapısını açarken. -"Selam. Nereden böyle?" dedi Yusuf. Elif elindeki poşetleri göstererek, -"Pastaneden." dedi. -"E ben almıştım. Neden zahmet ettin?" -"Ne zahmeti. Annenler ilk defa misafirimiz olacak." -"Profiterol mü o?" diye sordu Yusuf. -"Evet, tazeymiş diye aldım." -"Ooo bakıyorum da unutmuyorsun ne sevdiğimi." dedi Yusuf gülerek. Elif'se sadece gülümsedi ve görüşürüz diyerek vedalaşıp eve girdiler. Konuşmaları duyan Şerife salona geldi. -"Kimle konuşuyorsun guzum?" -"Yusuf'la karşılaştık kapıda." dedi Elif poşetleri Şerife'ye uzatıp üzerini çıkarırken. -"Ben bi' duşa gireyim teyzeciğim. Yemek kokuyorum." -"Tamam guzum çabuk ol ama. Gelirler biraz sonra." -"Tamam teyze." dedi Elif ve hızlıca duşa girdi. Kısa bir duştan sonra olabildiğince hızlı bir şekilde hazırlandı. Üzerine siyah boğazlı bir kazak, altına da siyah bol kumaş bir pantolon geçirdi. Sarı saçlarını hızlıca fönleyerek at kuyruğu yaptı. Önden iki perçem saçını çıkararak yüzüne döktü. Ela gözlerini öne çıkarmak için hafif kahve bir makyaj yaptı. Nude bir rujla da görünümünü tamamladı. Huriye sofrayı kurduktan sonra odaya geldi. -"Ooo gaynatanlara mı hazırlandın böyle?" diye takıldı Elif'e. -"Başladın yine Huriye." dedi Elif kıkırdayarak. -"Güzelsin güzel. Çatlatma aynaları." dedi Huriye ve tam o sırada kapı çaldı. Elif hızla odadan çıkıp kapıyı açtı. Eniştesi Fikret gelmişti. -"Ooo benim balkızım. Ne güzel olmuşsun." -"Teşekkür ederim canım eniştem." dedi Elif. Fikret elinden tutarak etrafında döndürdü Elif'i beraber gülüştüler. -"Hoş geldin Bey." -"Hoş buldum Hanım. Mis gibi kokutmuşsun yine evi. Ellerine sağlık." dedi Fikret. Şerife de gülümsedi. -"Hoş geldin babam." diye boynuna atladı Huriye. Elif o an buruk hissetti. -"Hoş buldum kara kuzum. Sen de prenses gibi olmuşsun. Maşallah benim kızlarıma." dedi. -"Hadi elini yüzünü yu. Üstünü değiş. Misafirler gelir." -"Tamam Hanım." dedi ve Şerife'yi öpüp içeri geçti. Hanımlar da beraber koltuklara geçip misafirleri beklemeye başladı. Bir yandan da Esra Erol'u izleyip gündemde kalıyorlardı. Bir süre sonra kapı çaldı ve hep beraber misafirleri karşılamak için kapıya geçtiler. Kapıyı Elif açtı. -"Hoş geldiniz." -"Hoş bulduk." dedi Mehmet bey. -"Hoş bulduk güzel kızım." diye takip etti onu Nezaket Hanım. En son Yusuf girdi içeri. Elindeki kuruyemişleri Elif'e uzatarak ayakkabılarını çıkardı. -"Hoş bulduk." diyerek fısıldadı. Hep beraber salona geçerek sohbet etmeye başladılar. Söze Fikret Bey başladı. -"Tekrar hoş geldiniz Mehmet bey. Nasılsınız, iyisiniz inşallah." -"İyiyiz çok şükür Fikret Bey. Siz nasılsınız. -"Allah'a şükür. Yuvarlanıp gidiyoruz işte." -"Siz nasılsınız Nazaket Hanım?" diye söze devam etti Şerife. -"Hamdolsun Şerife Hanım. Sizleri sormalı?" -"Biz de iyiyiz Allah'a şükür." dedi. -"Maşallah kocaman olmuş kızlarımız. Biz en son lisedeki hallerini biliyoruz." dedi Nezaket. -"Yaa gocaman oldular maşallah. Elif guzum öğretmen oldu lisesine. Huriye'm de hemşire olacak inşallah." -"Ooo maşallah kızlarımıza." dedi Mehmet Bey. -"Hadi sofraya geçelim gayli. Yemekler soğumasın." dedi Şerife. Büyükler sofraya geçtiler. Servisten Huriye ve Elif sorumluydu. Çorbaları getirmek için beraber mutfağa geçtiler. -"Maşallah gaynatanlar ne kibar insanlar." diye takıldı Huriye. -"Ya sussana manyak mısın nesin. Allah Allah." diye kızdı Elif. O sırada öksürerek Yusuf girdi mutfağa. Elif, Yusuf'un Huriye'nin söylediklerini duyması telaşıyla kıpkırmızı oldu. -"Ben bi su alabilir miyim?" dedi. Huriye doldurduğu çorbaları hızlıca içeri götürdü. Elif'in eli ayağına dolanmıştı. -"Tabii vereyim." dedi. Suyu doldururken elleri titriyordu. Bu hali Yusuf'u güldürmüştü. Yusuf'a bakmadan tekrar çorbaları koymaya devam etti Elif. -"İçeri gidecek bir şey varsa götüreyim." -"Şu çorbaları alabilirsin." dedi ve Yusuf çorbaları alıp içeri geçti. Huriye tekrar mutfağa geldi. -"Duydu işte Huriye. Yanlış anladı." dedi Elif Huriye'nin koluna vurarak. -"Kızım ben ne bileyim senden ayrı kalamayıp peşinden geleceğini." -"Bak hala devam ediyorsun!" diye kızdı çorbaları içeri götürürken. Yemeğe başlamak için kızları bekliyorlardı. Onlar da sofraya oturunca tamam olmuşlardı. -"Buyurun afiyet olsun." dedi Fikret ve yemeğe başladılar. Birkaç kaşıktan sonra Mehmet Bey söze girdi. -"Ellerinize sağlık çok güzel olmuş." -"Elif guzum yaptı." dedi Şerife. -"Maşallah pek bir hamarat kızımız." dedi Mehmet Bey. -"Elin de çok lezzetliymiş Elifciğim. Geçen getirdiğin tatlılar da çok lezzetliydi." dedi Nezaket Hanım. -"Afiyet olsun efendim." dedi Elif utanarak ve yemeğe devam ettiler. Birkaç kez Yusuf'la gözgöze geldiler yemek boyunca. Yusuf, olmayan bıyığının altından gülüyor, Elif'se gözlerini kaçırıyordu. Yemek faslı bitmişti. Kızlar sofrayı toplamaya geçmişlerdi. -"Hepsi çok güzeldi ellerinize sağlık." dedi Mehmet Bey. -"Ellerinize sağlık." diye ekledi Nezaket Hanım'da. -"Afiyet şifa olsun." dedi Şerife ve Fikret. -"Yusuf, sen de kızlara yardım et oğlum." dedi Nezaket. -"Yok canım olur mu öyle şey. Kızlar hallederler." dedi Fikret. -"Olur canım neden olmasın. Hadi oğlum duydun anneni." -"Tamam baba." dedi Yusuf ve tabakları toplamaya başladı. Elif salona gelip Yusuf'un tabakları topladığını görünce şaşırdı. -"Biz hallederiz. Zahmet etme." -"Emir büyük yerden." dedi Yusuf annesini göstererek. Birlikte sofrayı topladılar. Yusuf son kalanları mutfağa getirirken Huriye masa örtüsünü topluyor Elif de çayları hazırlıyordu. -"Zahmet oldu sana da." dedi Elif. -"Ne zahmeti canım." dedi Yusuf ve Elif'in kulağına yaklaşarak fısıldadı. "Benim de kaynatamların gözüne girmem lazım." Elif elindeki demliği düşürecek gibi oldu. Az daha mecazen başından aşağı dökülen kaynar sular gerçekten dökülecekti. Yusuf Elif'in bu haline kahkaha atarak Elif'in iyi olduğuna emin olduktan sonra içeri geçti. Huriye Elif'in halini görünce endişelendi. -"Ne oldu gız? Bu ne hal." -"Duymuş söylediklerini Allah cezanı vermesin senin." -"Neyi duymuş." -" 'Benim de gaynatamların gözüne girmem lazım' dedi." -" AHAHAHAHAHAHAHA! Ne güzel işte demek ki onun da sende gözü varmış." dedi Huriye gülmesini bastırmaya çalışarak. -"Sus şimdi kafana geçireceğim şu tepsiyi." dedi Elif ve banyoya koştu. Kıpkırmızıydı. -"Sakin ol kızım. Kendine gel!" diyerek bir süre kendini sakinleştirdi ve tekrar salona geçti. Bütün bir sohbet ve gülüşmelerin bitmesini bekleyerek geçirdi kalan saatleri. Epey bir sohbetten sonra misafirler artık kalkmaya karar verdiler. -"Biz artık kalkalım Fikret Bey. Her şey için teşekkür ederiz. Kızlar, Şerife Hanım ellerinize sağlık." dedi Mehmet Bey. -"Bize de bekleriz Şerife Hanım. Hatta yarın için bekliyoruz." dedi Nezaket Hanım. -"Zahmet vermeyelim size Nezaket Hanım." -"Ne zahmeti Şerife Hanım. Olur mu hiç öyle şey? Mutlaka bekliyoruz." -"Peki madem." dedi Şerife ve misafirleri uğurladılar. -"Teyze siz yoruldunuz yatın artık. Biz Şerife'yle toplarız buraları." dedi Elif. -"Tamam guzum. Hadin iyi geceler." dedi Şerife ve Fikretle beraber odalarına geçtiler. Kızlar birlikte etrafı topladılar. Huriye sürekli gülmesini bastırmaya çalışıyordu. -"Bak Huriye tek kelime edersen öldürürüm seni. Rezil rüsva ettin ya beni." dedi Elif elindeki bıçağı sallarken. Huriye ellerini teslim olur gibi yaparak ağzını fermuarladı ve ortalığı topladıktan sonra makyajlarını çıkarıp yattılar. Elif yatakta bir o yana bir bu yana dönüp duruyor bir türlü uyuyamıyordu. Aklına o an geldikçe utançtan yerin dibine giriyor elleriyle yüzünü kapatıyordu. Güç bela kendini uyuttu ve gün burada sona ermiş oldu..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD