Elif, gözlerini arabanın içinde yankılanan Serdar'ın o pes perdeden, keyifli şarkı mırıltılarıyla araladı. Sanki bir radyo sanatçısı edasıyla, duyduğu her şarkıya kendi yorumunu katıyor, çoğu zaman da sözlerini bambaşka hallere sokuyordu. Yola çıkalı tam dört koca saat geride kalmıştı. Güneş, gökyüzünde biraz daha yükselmiş, yolculuklarının ilk etabını aydınlatıyordu. -"Nerdeyiz?" diye mırıldandı Elif, uykunun tatlı sersemliğiyle gözlerini ovuştururken. Sesi hala mahmur ve yorgundu. Serdar, direksiyon başından keyifle sırıttı. -"Daha gideceğimiz yere çooook uzaklardayız, güzelim. Daha Türkiye haritasında minicik bir nokta bile kat etmedik sayılır." -"Bi susmadın ya!" diye homurdandı Elif, gözlerini tam olarak açmaya çalışırken. "Uykumun en tatlı yerinde, tam rüyamda Yusuf'la el ele sa

