Her şey üzerime üzerime geliyordu, göğsüm sıkışıyor, nefes almakta zorlanıyordum. Öfke, kalbimde dev bir yumruk gibi büyüyor, beynimde yankılanıyordu. Hiçbir yere sığamıyordum, ellerim titriyordu. Ablama olan öfkem, içimde patlayan bir volkan gibiydi. Eve girip avazım çıktığı kadar bağırmak, kavga etmek istiyordum. Ama bu öfkemi kontrol etmeliydim, çünkü kayınvalidemle kayınpederim bu olayı duymamalıydı. Bunu saklamalıydım, ama nasıl? Öfkem boğazımda düğümlenmiş, gözlerimde yanıp tutuşuyordu. Bir yanım delicesine üzgündü, çünkü ablamla böyle sert çıkıştığım için içim buruktu. Ama diğer yanım... haklıydım. Evlenecek adamı öpmüştü? Mantığım bana bağırıyor, haklısın diye haykırıyordu. Alpaslan, her ne kadar benim kadar sinirli olsa da her zamanki gibi beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Yanım

