Eve girer girmez sessizlik üzerimize çökmüştü. Kapı kapanırken çıkan o hafif tıkırtı bile bana fazla gelmişti. Başımı eğerek, doğrudan yatak odasına yöneldim. Alpaslan bir şeyler söylemek istiyordu, bunu bakışlarından anlayabiliyordum ama benden sadece kısa, kesik cevaplar alıyordu. "Bir şeyler yer misin?" dedi arkamdan, sesi yorgun ama bir yandan da barışçıl bir tonla. "Yemeyeceğim," dedim kısa ve net bir şekilde. Öylesine gergindim ki, kımıldamak dahi istemiyordum. İçimde bir düğüm vardı, çözülmesi zor bir düğüm. Bunu o da fark etmiş olacak ki, sessizce yanıma yaklaştı, elini yavaşça belime koydu. Bir an için içim ürperdi ama istemsizce geri çekildim. O anda gözlerinin üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Beni anlamaya çalışıyor gibiydi ama ne yaparsa yapsın içimdeki kırgınlığı geçir

