Elif’ten,
Karnımın içine binlerce bıçak saplanır gibi bir ağrı ile kıvranırken Berfe’nin benim odamda kalmış bezlerinden bir yenisini altıma taktım.
O çayı içmesem bile normal bir kanama olmadığını anlardım ama elimde tuttuğum kirli beze bakılırsa parça parça Fırat’ın bende bıraktığı hatırayı döküyordum.
Halimi gören kız kardeşim arkasından “dur” dememe rağmen sanki annem benim için kılını kıpırdatacakmış gibi koşup gitmiş sonra da geri gelip annemin “ayıp” dediğini söyledi.
Gözündeki kıymetim bu kadardı işte, bana ne olduğunu merak bile etmemişti.
Banyoda işim bittiğinde bezi iyice topa yapıp çöpe attıktan sonra tekrar yatağıma uzandım.
Çarşafın bir kısmı kirlenmişti ama ağrıdan nefes alamadıkça ter dökerken bunu düşünecek değildim.
Cenaze tantanası kalktıktan sonra günümün neredey
