3

600 Words
0547***: Yaşadığın yerin yanında bulunan fabrikadan yararlandığın internet, şu an çekmiyor sanırım.    A.G.Sahibi: İşin gücün yok mu?   A.G.Sahibi: Neden sabahtan akşama kadar beni izliyorsun?   0547***: Okulum var, ona gidiyorum. Yani sabahtan akşama kadar seni izlediğim yalan.   A.G.Sahibi: O zaman asosyal birisisin.   A.G.Sahibi: Okulda hiç arkadaşın yok ve o yüzden benim peşime takıldın. Sırf iş olsun diye etrafımdasın.    0547***: Sanırım son bir saattir denize bakıp ne düşündüğünü buldum.   0547***: Bu sefer ne düşünmen gerektiğini düşünmüyorsun, direkt beni düşünüyorsun.    A.G.Sahibi | Yazıyor...   A.G.Sahibi | Çevrim içi    A.G.Sahibi | Yazıyor...   A.G.Sahibi: Beni ilk nerede gördün? | Görüldü.  .   Karşısındaki dev büyük ekrana baktı genç kız.  "Ne güzel." diye geçirdi içinden. Oradaki, televizyonun içindeki kadın ne güzeldi ama. Üstüne giyindiği bordo kadife elbisesi, ayaklarında ki topuklu ayakkabılar, üstündeki kaban; ne güzeldi öyle.   "Acaba ben de böyle şeylere sahip olmuş muyumdur?"   Sessizce mırıldandığı sözlerin ardından kendi üstündekiler çarptı gözüne. Karşısındaki büyük ekranın siyah kısmından kendini görebiliyordu. Üstünü incelediğinde ise o dizide sadece bir dilenci olarak oynayabileceğine neredeyse emindi.   İki ayda değiştirdiği kıyafet sayısı yalnızca ikiyken ve rahatsız etmemek için sadece haftada bir kez ziyaret ettiği kadının evinde iki ayda sekiz kez yıkanmışken; o karşısındaki dizide sadece dilenci olarak oynayabilirdi.   Dipleri yırtılmış kazağı gözüne çarptığında istemsizce bakışlarını ekrandan çekip oraya baktı. Bu kazağı buraya geldiğinden beri defalarca kez giyinmişti. Tıpkı üstündeki mont ve pantolunu da giyindiği gibi. Ama ne var ki onun kazağa gösterdiği sadakati, kazak ona göstermemişti. Hemen yırtılmış, kötü bir görünüme bulanmıştı.   Genç kız bu görüntüye iç çekip bakmaya devam etti. Refleksle sol eliyle tuttuğu kazakta, parmaklarını gezdirmeye başladı. Bu kazak onun tek kazağıydı. Banyo ettikten sonra kazağı kuruyana kadar bornozla banyoda oturur, kurutma makinesinin durmasını beklerdi.   O, bu kıyafetlerle sonsuza kadar yaşayabileceğini bile düşünmüştü. O ahırda bu kıyafetlerle, sonsuza kadar yaşayabilirdi.   Kahvelerini çekti kazaktan. Onun yerine karşısındaki büyük ekrana bakmaya devam etti. Orada var olan insanlara, renklere ve anlamlandıramadığı olaylara; son kez baktı...    .   0547***: Seni ilk kilise de gördüm.    0547***: Binanın dışında bir banka oturmuş, öylece yere bakıyordun.    0547***: Sanırım Müslüman değilsin.    A.G.Sahibi | Yazıyor...    0547***: Zira yere baktığın kadar kilisenin binasına da baktın.    A.G.Sahibi: Müslüman değil miyim?    A.G.Sahibi: Sadece binaya bakmamdan bunu çıkarman...   0547***: Müslüman mısın?   A.G.Sahibi: Gerçekten bunu merak ediyor musun? | Görüldü.   0547*** | Yazıyor...    0547***: Sen de haklısın. Arada kalmış olabilirsin. Gerçi belki de sadece ateistsindir.   A.G.Sahibi: Hakkımda teoriler üretmekten vazgeç.   A.G.Sahibi: Zaten anladığım kadarıyla beni sadece o günden bu yana tanıyorsun.   A.G.Sahibi: Yani hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.   0547***: Bu soruyu sorarken ne gibi bir beklentin vardı da hayal kırıklığı yaşadın? | Görüldü.    A.G.Sahibi | Yazıyor...   A.G.Sahibi | Çevrim dışı   0547***: Bu sefer şarjın bitmedi.   0547***: Telefonun ekranını kapatıp yanına koydun. Sonrada denize bakmaya başladın.   0547***: Sanırım deniz benden daha ilgi çekici. Onunla dertlerini daha iyi paylaşıyor olmalısın.   0547***: Size iyi muhabbetler, ben uyumaya gidiyorum.   .   0547***: İyi misin?    0547***: İki gündür dışarıya çıkmıyorsun?   0547***: Kapıyı da içeriden kilitlemişsin, giremiyorum.   0547***: Gerçi o kapı içeriden kilitlenmiyordu...    0547***: Kapıyı ne ara yaptırdın?   0547*** | Yazıyor...   0547*** | Çevrim içi   0547*** | Yazıyor...   0547***: Belki de içeriye bir zincir taktırmaktan ziyade, en son iki gün önce girmişsindir eve...  .   0547***: Kafana ne oldu?   A.G.Sahibi: Ne oldu? | Görüldü.   0547*** | Yazıyor...    0547***: Morarmış ya onu soruyorum.   0547***: Nasıl oldu?   A.G.Sahibi: Bir yere çarptım.   0547***: Nereye çarptın?   A.G.Sahibi: Ne önemi var?   0547***: Haklısın, önemi yok.   0547***: Alt tarafı bir morluk, bana ne ki.   0547***: İyi günler.    0547*** | Çevrim dışı   0547*** | Çevrim içi   0547***: Sadece bir şeyi merak ediyorum.   0547***: Seni buraya bırakan adam kimdi?   A.G.Sahibi: Bunun ne önemi var? | Görüldü.    0547*** | Yazıyor...   0547*** | Çevrim dışı   A.G.Sahibi: İkidir görüldü atıyorsun. Sanırım yanlış soruları soruyorum hep.   İnstagram: amistadream             
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD