Duyguların çığlıkları ard arda yükselip alçalarak kulaklarıma yankılanıyordu. Her duyguyu başka yükseklikte duyarken acıyı keskin bir acımasızlıkla işittim. Oysaki ben en net duyacağımı sandığım duygu sevgiydi ama en düşük çıkan ses o olmuştu. Seslerin dalgaları titreşiyordu ve ağaca kazılmış bir iz gibi üzerimde ancak ben yok olduğumda kaybolacak bir iz bırakıyordu. Geçmişte Aktan'a olan hislerim sonbaharda dökülen yapraklar gibi yer yer sararmış ve solmuştu. Dostluğumuz zedeleniyordu, duygularımız yerin dibine hızla gömülü kalıp acımasızlığı gün yüzüne çıkarıyordu. Fabian ismini söylediğimden sonra Aktan ve Yalkın ortadan kaybolmuş, Hazen yanımdan ayrılmaz olmuştu. Dostluğumuzu pekiştirmek isteyen yüreği aklındaki soru işaretlerine kesin cevaplar bulamıyordu. Şimdi sakinleşmişti belk

