Eflal’in birime gelmesi ve annemin bunu ben söylemeden kendiliğinden yapması harika bir olaydı. Boşuna değil onu kullanmak için çağırmıştı birime ama ben mutluydum halimden. Eflal yine muzurluğunu yapmıştı tabi. Boynumda morlukla ortalıkta gezdiğime inanamıyorum. Ekibi toparlayıp minübüslere doluştuğumuzda Aziz ve Behiç hariç hepimiz tam ekipman giyinmiştik. Onlara çelik yelek bile giydirmedim anlaşılmasın diye, çatışma başladığı ilk anda ulaştıracaktı Peyami ve Feride. “Kanat iki, görev yerine ulaştınız mı?” diye sordum kulaklıktan. “Evet, şu an içerideyiz,” dedi Aziz. Olabildiğince kısa cümleler kuracak, bazen sadece harflerle cevap verecekti. “Sivillerle silahlıları ayırabiliyor musunuz?” dedim. “Sadece mekanın değil, müşterilerin de adamları var komutanım,” dedi Aysel cevaben.

