"Çekirgenin hakkı üçtür sen üçünü de kullandın "
Tuana sertçe yutkundu. Duyduğu ses hem kalbini korkuyla hem de heyecanla titretti. Adamın karanlıkta parlayan gözleri bir saniye üstüne çekilmezken ellerini arkasında birleştirip sırtını duvara yasladı.
"Ne istiyorsunuz benden " Kısık sesini kendisi bile zor duymuşken adam duymuştu.
Bulut başını yana eğdi. Dalga geçtiği her halinden belliydi. Dudağının kenarından sızan kanı sildi.
"Aslında zor bir şey değil , ama anlaşılan sen bunu hem idrak edemeyecek kadar salaksın hem de tekrar karşıma çıkacak kadar aptalsın "
Duyduğu hakaretle içi acıdı genç kızın. Çok meralıydı zaten o da celladının karşısına çıkmaya. Neredeyse korkudan altına kaçıracaktı ama adam ona laf sokmakla meşguldü.
"Sen aptal mısın kızım , kaçıyorsun ama bir bakıyorum yine karşıma çıkmışsın "
"Ben senin kızın değilim " dedi Tuana dişlerinin arasından. Kimsenin hiçbir şeyi değildi. Hele bu adamın kızı olmaya hiç niyeti yoktu.
Bulut başını Tayfuna döndürdü." Sence anlama özürlü mü ?"
Tayfun gülerek başını eğdi.
" Galiba abi " dedi .
"Şimdi seni ne yapmam lazım çekirge . Karşıma çıkmakla kalmadın bir de yaramazlık yaparken yakalandın . Başın fena halde bela da . Benden kurtuldun ama içerideki adamlardan nasıl kurtulacaksın bakalım "
Tayfun bir şey söyleyecek gibi olsa da susmayı tercih etti. Bulutun dediklerini kulakları duyuyor muydu acaba . Kız tek başına kalmış kuzuydu. Hatta yavru kuzuydu.
"Abi "
"Sus Tayfun " dedi Bulut sertçe. Birkaç adım da kızın yanına yaklaşıp kolunu sertçe kavradı. Kolunun acısıyla inledi Tuana . Berenin altından çıkan birkaç tutam saçı gözlerinin önüne geliyordu.
" Geri dönmen tam bir aptallıktı "
"Ben aptal değilim . Sadece hayatta kalmaya çalışıyorum. Bana çocuk muamelesi yapma . "
"Çocuk olmadığın için mi sürekli karşıma çıkıyorsun. Kızım sen canına mı susasın ha ? İçeri de ki adamlar cüzdanlarının çalındığını anladığında ne yapacaklar sanıyorsun , aferin mi diyecekler "
Tuana kolunu kurtarmaya çalışsa da beceremedi. Adam çok güçlüydü. Dişlerinin arasından tıslayarak konuşuyordu. Sanki daha fazla korkabilirmiş gibi bir de sözleriyle canını almak istiyordu.
"En azından senin gibi çekip vurmazlar " dedi sabahı kast ederek. Bu adam katildi. Hiç acımadan bir insanı öldürmüştü.. Tamam kendisi de pek masum sayılmazdı. Hırsızın dik alasıydı ama kimseye zarar vermemişti şimdiye kadar .
"Kız vurdu gol oldu " diye mırıldandı Tayfun sırtını dönerek. Kollarını göğsünden birleştirip didişmelerinin bitmesini bekledi.
"Şimdi seni de öldürmeyeceğimi nerden biliyorsun ? Bu gün ölümden kaçtın ama yine ayaklarınla bana geldin .."
Tuana'nın buna cevabı yoktu. Sadece yolunu bulmak istemişti. Hem de Muzafferin çenesini kapamak. Zaten dün geceden beri nerde olduğunu açıklamak zor olacaktı. Bir de eli boş giderse çekeceği vardı. Tabi o zamana kadar bu insan azmanının elinden kalmazsa.
"Abi ikinci dövüş başlayacak birazdan. Adamlar buraya geliyor " dedi Tayfun.
Bulut kızı yere savurdu.
Parmağıyla işaret edip tısladı.
" Başından ayrılma sakın. Bir daha kaçmasın ! Cüzdanları da yok et . Rızayla uğraşamam bir de "
"Tamamdır " dedi Tayfun. Kızın korkuyla Buluta baktığını gördüğünde hafifçe başını eğdi. Bazen ayarı gerçekten kaçırıyordu Bulut. Bir lokma kızdı zaten bu kadar korkutmaya ne gerek vardı ki. Polise gitse bile kimse ona inanmazdı.
Bulut ellerinde ki sargıları sıkılaştırıp üzerinde ki atleti attı. Şimdi terli gövdesi , birbirine girmiş saçlarıyla daha büyük daha kalıplı duruyordu. Yürüdükçe önünden çekilen insanlar hem korkuyla hem de hayranlıkla bakıyorlardı. Dövüşün olacağı alan tekrar açıldığında karşısında ki rakibine baktı. Kendi boylarında en az onun kadar kalıplı iri yarı bir yağ tenekesiydi.
" Ne zamandan beri sumo güreşi yapıyoruz da benim haberim yok " dedi sesli bir şekilde. Kalabalıktan kahkahalar yükselirken rakibi küfür ederek ona doğru gelmeye başladı.
Tuana duvarların arasında ki küçük oyuktan adamı izliyordu. Kapı tekrar kilitlenmiş karanlıkta tek başına kalmıştı. Yine !
İnsan azmanın ne söylediğini duyamasa da komik bir şey söylemiş olmalıydı. Herkes kahkaha attığına göre .. Yine de o azmandan pek ümidi yoktu. Sonuçta davuldan keman sesi çıkmazdı.
Bulut kendisine doğru gelen rakibini savuşturmak için gardını aldı. Adam yumruğunu ona doğru savurduğunda, bedeninden beklenmeyecek bir esneklikle yere eğildi.
Bacağına sert bir tekme savurup düşmesini sağladı. Yumrukları sıkılıydı. Her an gelecek bir darbeye karşılık verecek kadar da temkinli bir şekilde adamı izliyordu.
Onu izleyen başka birinden ise haberi dahi yoktu.
Tuana elini ağzına kapayarak nefesini tuttu. Daha önce de dövüş görmüştü ama böylesini ilk defa izliyordu. O azman yerinden kalmayacak kadar iri görünüyordu oysa gözünde.
" Çeneni kapalı tut kızım. Yoksa bu herif seni avuçlarının içinde ezip , kahvaltı da ekmeğine sürer yer . "
********
Tayfun bir yandan hem dövüşü izliyor bir yandan da kardeşine mesaj yazmaya çalışıyordu. En nefret ettiği şeyi sürekli yapmak tam da ona göreydi zaten. Poyraz sürekli dövüş hakkında sorular soruyordu.
"Ebenin örekesi Poyraz . Madem bu kadar merak ediyordun gelseydin "
Karşı taraftan anında cevap geldi.
"Biz senin gibi uçmuyoruz oğlum. Nöbetimiz var herhalde. Anlat işte başka işin mi var "
Tayfun gözlerini devirdi. Bir ikizden daha beter bir şey varsa çok bilmiş bir ikizdi.
"var lan var sana hesap mı vericem. Bir de istersen naklen yayın yapayım. Bulut adamın canını okuyor . Bunu bil yeter. Gelir pansumanını yaparsın artık çakma doktor "
Tayfun telefonu cebine koyup dövüşü izlemeye devam etti. Cevap vermeyecekti. Düşünmesi gereken başka şeyler vardı. Kapının ardında ki kızı nasıl buradan çıkaracaktı.
Ayı Rızaya hayatının dersini verse miydi ?
Mesele karısına güzel bir özel posta gönderip cüzdanın içinde ki , mücevher fişleri ortaya çıkarabilirdi.
Cebinde ki telefon tekrar titreyince derin bir nefes aldı. Sakin olmalıydı ! Sonuçta kardeş katili olmak pekte istediği bir şey değildi.
" o herife dikkat et . Bir bok hissetmiyor diye kendini fazla zorluyor. Geçen sefer iç kanamadan gidiyordu az daha. Bizim hocalardan biriyle de konuştum bu durumu. Bizimkinin genleri s*kikmiş. Anlayacağın sağlam bir tedavi görmesi lazım. Hadi öptüm ! "
Tayfun sondaki kelimeyi okuduğunda sesli bir küfür savurdu.
"Sen bir gel ben seni sağlam öpücem kardeş müsveddesi. "
****
Bulut ardı ardına adama yumruk atarken son bir tekmeyle kendisinden bir metre ileri düşmesini sağladı.
Kalabalık ellerini kaldırmış "BULUT" diye bağırırken gözlerini devirmemek için kendisini zor tuttu.
Kan emiciler kazandıkları paranın mutluluğuyla ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
Zaferle elini hava kaldırıp alandan çekildi.
Şimdi geriye sadece parasını alıp bu fare deliğinden gitmek kalmıştı. Bir adet çekirgeyle .
Kalabalık dağılmaya başladığında Ayı Rıza arkasında adamlarla yanına geldi.
" Bulut"
Bulut tek omzuna taktığı çantasını geri koydu. Başını yukarı kaldırıp Tayfuna sadece onun anlayacağı küçük bir işaret yaptı.
"İşte şimdi sıçtık " Tayfun kilitli kapıyı açıp içeri girdi. Tuana açılan kapıyla ayağa kalktı.
"Gel bakalım çekirge zıplama zamanımız geldi "
"Nereye gidiyoruz. Bana ne yapacaksınız "
"Eğer şimdi seni buradan çıkarmazsam aşağıda ki amcalar seni şişe takıp bir güzel mideye indirecek. Çekirge kebap olacaksın . "
"Ne ?" dedi Tuana.. Tayfun kızın kolundan tutup sürüklemeye başladı. Deponun yangın merdiveninden çıkıp , arkaya park ettiği motorsiklet'e bindi. Kaskı kıza uzattı.
"Ben ben buna binmem . Bırak gideyim ne olur bir daha karşısına çıkmam "
Tuana kaçmak için hareket ettiğinde belinden yakalandı.
" Zıplamak yok çekirge. Seninle adda gidicez. Şimdi bin şu motora da sinirlerimi zıplatma benim "
Motorun güçlü sesi depoda yankılandığında Bulut gülümsedi.
Mesaj alınmıştı.
"Ne var Rıza ? " dedi sertçe.
" Cüzdanlarımız yok Bulut "
"Bana mı soruyorsun bunu . Cebine sahip çıkamayan sensin"
Rıza sinirlenerek bir adım attı. Adamın gözlerine bakmak için kafasını geriye attı.
" Çocuğun birini odaya sokturmuşsun. Görenler olmuş. Ne zamandan beri hırsızları korur oldun "
Bulut başını eğip adama yaklaştığında korumalar silahlarına davrandılar. Genç adam tek kaşını kaldırıp Rızaya baktı.
"Eğer birini korursam ve seni de onun etrafında görürsem , bizzat ilk elden ne zamandan beri nasıl koruduğumu görürsün. Şimdi köpeklerinin tasmasını sıkı tut da saldırmasınlar. Yoksa bir bakmışsın tecrit edilmişler. " dedi. Çantasını koyduğu erden alıp yanlarından geçip gitti.
İçinden bir ses o kızın başına daha çok bela açacağını söylüyordu.