Bedenim hareket ettikçe sallanan memelerimi izliyordum tavandaki aynadan. Aslında net bir görüntü ayırt edemesem de seksiydi. Kim tavanda ayna olmasından hoşlanır ki? Demiştim daha odaya girdiğimiz ilk anda ama bayılmıştım. Sevişirken kendini izleme fırsatını her zaman bulamıyor insan. Bedenime çarpan bedeninin sesi dışında pek bir sese tahammülüm yok. Nefesleri sertleşmiş, belli ki infilak yakın. Ama müthiş sevişiyor. Bindır da konuşurken bu kadarını hayal etmemiştim.
Hızlanıyor, sertleşiyor ve dominantlaşıyor. İtaat ediyorum ve omzuna yerleştirdiği bacaklarımın arasından görünen başına bakıyorum. Öpmek için eğiliyor ve dudaklarımız sulu birer muck sesiyle ayrılıyor. Sonra o da başını kaldırıyor ve aynada göz göze geliyoruz. Siyah gözlerinde çeliksi bir pırıltı var. Ben bitmek üzereyim. Odağım kayboluyor. Zevkin en doruk noktasına çıkıyorum ve çok geçmeden o da ardımdan geliyor. Beraber atlıyoruz sanki sırtımızda paraşütle.
Yanıma devriliyor ve nefes nefese aynadan birbirimizi izliyoruz. Çıplağız. Koyu teni, kasları ve güzelliğiyle ağız sulandırıcı. Bütün bedenine ıslak imza bırakmak isteyeceğiniz türden bir seks tanrısı. Penisi sönmüş ama ideal. Yüzü ise gamzeleri dahil erkek manken yüzü. Köşeli çenesini saran kirli sakalları, kıvrımlı orta dudakları, erkeksi bakışları ama elmacık kemiklerine gölgesi düşen kiprikleri... o da beni izliyor.
Memelerim diri üzerine yatmam sarkmasın diye. Belim kum saati ve omuzlarım geniş. Bedenimde kirli sakallarının bıraktığı izler var. Kalçalarımın kıvrımına hayranlıkla bakıyor. Vajinamın üçgeninde gözleri oyalanıyor. Doğrulsun ve başını bacak arama soksun, orada kaybolsun istiyorum. Beklentiyle bacaklarımı birbirine bastırıyorum. Normalde bu kadar azgın değilim. Tamam baya severim seksi ama bu gece daha hevesliyim.
Bir sigara yakmak için doğruluyorum ve saçlarım çıplak sırtıma dökülüyor. Randevu için saatlerce uğraştığım saçlarım gece ellerinde yolunmaktan darmadağın olmuş. Seviyorum ama bunu. Seksi geliyor. Çıplaklığıma aldırmadan yerden çantamı alıyorum. Paketi çıkartıyorum ve sigaramı alırken göz ucuyla bakıyorum. Elleri başının altında ayak bileğini diğerine atmış keyifle beni izliyor.
Otel odasının camına ilerliyorum ve aralıyorum. Beni üçüncü sınıf bir otele değil de böyle klas bir yere getirmesi takdirimi kazanıyor. Sigaramı yakarken oturuyorum. Bacaklarım aralı, elimde sigara ve çıplağım. Tam karşısında tüm cüretimle gözlerine bakıyorum. Gel de beni becer dermanın kaldıysa! diye meydan okuyorum.
Ben iki nefes daha çekmeden ayaklanıyor. Belli ki blöfümü gördü. Büyük kumar oynayacağız. Tüm heybetiyle ayaklanıyor ve yaklaşıyor. Önce sigaramdan bir nefes alıyor, ardından dumanı yüzüme üflüyor. Sonra önümde diz çekiyor. Dizimin altından tutup çekiyor ve berjerde kaykılmamı sağlıyor. Gözlerime baka baka vajinama uzanıyor ve dil atıyor. Sesli bir tıslama kaçıyor ağzımdan. İlişki olarak devam eder miyiz bilmem ama fuckbady olmaya da kabulüm ben.
Dili vajinamın dudakları arasına giriyor ve baştan uca yalıyor. İnliyorum. Sonra dudakları katılıyor. Kalçamı kaldırarak kendimi ağzına sunuyorum. O beni insafsızca gamble away a small fortune yaparken ben halimden memnun bir bağımlıyım. Dilinin içime girdiğini hissettiğimde elim saçlarına yapışıyor ve daha fazlasını istediğimi sakınmadan başını kendime çekiyorum. Dişleri beni delirtiyor. Adını inlerken sanki geriliyor ama işini bırakmıyor.
“Ömer!”
Elleri kalçalarımı kavrıyor, parmak izleri çıkacak eminim. Ama orgazm olmama izin vermiyor. Dudakları karnıma doğru ilerleyince isyan ediyorum.
“Başladığın işi bitirmelisin!”
“Beraber,” diyor ve gerisini benim yeteneklerime bıraktığını gösterircesine gülümsüyor. Ya da ben öyle anlamak istiyorum. “Kafana oturmak istiyorum şu an!” diye söylenerek doğruluyorum ve elinden tutarak onu da kaldırıyorum. Yatağa doğru itekliyorum ve üzerine oturuyorum. Penisi bedenime sürtünüyor. O da hazır.
Dudaklarım iki köprücük kemiğinin birleştiği boyun çukuruna uzanıyor. Dilim oyuğa yerleşiyor ve çekiliyor. Devinimini birkaç kere tekrarlıyor ve ben yutkunuşumu zalim bir hazla izliyorum. Islak imzalarım bütün gece ağzımı sulandıran bedeninde gezinmeye başlıyor. Ellerinin okşamasına izin veriyorum ama yönetmesini engelliyorum. Madem bana bıraktı biraz sabredecek.
Nihayet istediğini vermek için ayağa kalkıyorum ve çantamdan bir prezervatif alıyorum. Ayakta yırtıyorum ve aletine takıyorum. Üzerine tekrar tırmandığımda bakışları biraz sonra birleşeceğimiz noktaya kayıyor. Ben ona o ellerimde olan penisine bakıyor. Saniye saniye içimde kayboluşunu izliyor. İçimde seğirdiğini hissediyorum. Yaylanarak üzerine iyice yerleşiyorum. İki yandan popomu kavrıyor ve bana destek olmaya başlıyor. Ben üzerine ata biner gibi yaylanırken o da altımda kendini içime itiyor. Yatağın solunda da bir ayna var ama bu sadece beni gösterecek yükseklikte. Hazla titriyorum. Memelerim hopladıkça ben azıyorum. Ellerimle kavrıyorum ve sıkıyorum. Elleri ellerimin üstünde yerini alıyor hemen. Tekrar göz göze geliyoruz ve ben hızlanıyorum. Sık seks yapmanın en büyük faydası kondisyonunu kaybetmemek.
Ellerimiz birleşiyor ve bedenlerimiz asabileşiyor. Biz bir bütünüz, bedenlerimiz birbiriyle sevişmek için yaratılmış sanki. Daha ilk buluşmada bu kadar senkronize olacak kadar uyumluyuz. Ben bu uyumu hayatımın aşkında bile hissetmedim. Bedenim sıvılaşıyor ve onunkine karışıyor. Yağla su gibi değil, suyla su gibi...
Nefeslerim düzene girmiş, yanında yatıyordum. Keyfim yerinde, güzel bir gece geçirmiştim. Bedenim doyumun verdiği hisle mutluluk ve enerji salıyordu. Doğruldum ve yataktan çıktım. Mahmur gözleri açıldı. Gideceğimi anlamıştı.
“Sen ateş değil cehennemsin kadın,” diyen adam kibirle gülmeme sebep oldu. Banyoya girdiğimde ise kapıyı kilitledim. Duş altında bir banyo seksi fena olmazdı aslında ama bokunu çıkartmaya da gerek yok. Sonra ben çekiyorum oturup kalkarken. Duşumu aldım. Otelin açılmamış diş fırçalarından biriyle dişlerimi fırçaladım ve bıraktıkları tek kullanımlık losyon ve yağlarla kendimi şımarttım, saçlarımı kuruttum ve nemlendirdim. O kadar para verecektik nihayetinde. Yumuşacık bornozla banyodan çıktığımda beline kadar bir çarşaf örtmüş sigara içiyordu.
Soyunarak önce iç çamaşırlarımı toparladım ve ardından tek tek giyindim. “Gidecek misin?” diyen sesi arzuyla kalınlaşmıştı. Çok seksiydi cidden falan ama yorulmuştum.
“Yeterli,” diyerek transparan detaylı tişörtümün altındaki mini eteğimi düzelttim. Siyah çoraplarım parçalanmıştı maalesef.
“Devamı gelir umarım.”
“Umarım,” diyerek tekrarladığımda umutla fısıldadı. “Haberleşiriz,” diyerek kabanımın üzerine çantamı da taktım. Odadan çıkarken ardıma bile bakmadım. Kapıyı örttüğümde içimde bu geceyi de kazasız belasız atlatmanın rahatlığı çöktü.
Bir kadın için özgür bir cinsel hayatının olması pek kolay olmuyordu ne yazık. Özgürlük riskleri de beraberinde getiriyordu. Bir arkadaşım bir kaç gün önce tanışıp evine gittiği adam tarafından anal tecavüze uğramıştı. Adamın savunması ise evime kendi rızasıyla geldi, bir delik verecekti zaten ne var yani, olmuştu. Asansöre bindiğimde sıfıra bastım ve eksilen sayıları izledim. Şimdiye kadar başıma böyle olaylar gelmemişti ama şansım hep yaver gider miydi bilinmez. Bu sebeple kendimi koruyabilmeyi başarmalıydım. Dövüş kursları, karın kasları, boks. Yorucu olsa da, laf atan adamı nakavt ettiğimde karşımda aciz kalışı, beni tatmin ediyordu. Değerdi.
Lobide ilerleyerek resepsiyona vardım. “317 numaralı odanın tek gecelik ücretinin yarısını ödemek istiyorum,” dediğimde resepsiyonda ki görevliler birbirine bakıştı.
“Peki,” efendim diyen kadına kredi kartımı uzattım. Diğer iki görevlinin fısıldaşmasını duyuyordum. Kartımı alan kadın resmi bir ifade ile işini yaparken onlar da dedikodumu yapıyordu.
“Hem kendini siktirdi hem de üzerine para mı ödüyor yani,” diyen adama güldü kadın. Kartımın şifresini girdiğimde ödeme gerçekleşti. Cüzdanıma koyarken bakışlarımı üzenlerine sabitledim.
“Siz erkeği siken kadını da sikilen olarak görmeyi bırakmadığınız sürece özgür kadınlar hayal bu ülkeye. Yaşlılar yapsa şunu linç edersiniz. Bir taksi çağırır mısın lütfen tatlım?”
Üçü de ardımdan bakarken çıkışa ilerledim. Ödememi alan görevli taksi çağırdı. Taksi gelene kadar lobide bekledim ve nihayet evime gitmek için yola koyuldum. Eve girdiğimde iki yana açılan koridorum karşıladı beni. Montumu astım ve soyunarak yatak odama ilerledim. Saat sabah dördü geçmişti. Saten pijamalarımı giyerek kendimi yumuşacık yatağıma bıraktım. Sanırım daha bedenim yatakla buluşmadan uyumuş olacağım ki gerisi yok.