bc

Sil Baştan

book_age18+
203
FOLLOW
3.1K
READ
HE
sweet
kicking
campus
rebirth/reborn
like
intro-logo
Blurb

Anka kuşu misali bir kadının yeniden doğuşunu okumaya hazır mısınız?

Helin gözlerini yavaşça açtı. 'öldüm sanırım' diye sesli düşündü. Doğruldu, 10 yıl önceki yatağında yatıyordu. Köşede ki aynaya doğruya gitti. Gördükleri karşısında nefesi kesildi. 20 yaşındaki haline dönmüştü. 'Vay canına' hayat şimdi onun için yeni baştan başlıyordu.

chap-preview
Free preview
Rüya
HELİN Rüzgar tenimi okşuyor, yasemin çiçeğinin kokusunu burnumda buram buram hissediyordum. Eskiden odamda böyle kokardı. Annem, her yaz sabahı uyandığımda tüm pencereleri açardı. İçerisi, ohh mis gibi kokardı. Hala yataktaydım. Gözlerim kapalıydı. Bende yavaşça açtım. Gözlerim ışığı alışırken gerindim. Ne kadar da huzurlu uyumuştum böyle. Sanki uzun yıllardı böyle tatlı uyku uyumamamıştım. Doğrusu böyle huzur uyku zaten uyumamıştım. Neden mi? Uzun hikaye.. Yavaşça dirseklerimin üzerinde doğruldum. Kalkmak için üzerimde ki örtüyü kenara attım. Sonra yatağıma oturup tekrar gerindim. Gözlerimi kırpıştırdım. Ne gördüm ben? Gözlerime inanamıyordum. Ne ara annemin evine gelmiştim ki? Uzun zamandır buraya uğramamıştım. Dün gece ben içki mi içtim? Dün geceyle ilgili hiç bir şey hatırlamıyordum. Gözlerimi ovalayıp tekrar odama baktım. Her şey eskisi gibi yerli yerindeydi. Sonra kapıda duran annemi fark ettim. Bana bakıyordu. ‘Hala uyanamadın mı uykucu?’ dedi. Sonra odama girip sol taraftaki perdeleri açtı. Tüm odaya ışık doldu. Tekrar gözlerimi kapattım. Acaba Rüyada mıyım? Her şey gerçek olmayacak kadar güzel. Her şey eskisi gibi.. Hayret! Ayağa kalkıp annemin yanına gitttim. Üzerinde o eskiden çok sevdiği sarı çiçekli elbisesi vardı. Bu elbise ona o kadar çok yakışıyordu ki, babam her zaman ona aşkla bakıyordu. Bu bir rüya olmalı. Gerçek olamaz. Ama o kadar gerçek duruyor ki elimle uzansam anneme dokunacağım gibi hissediyordum. Elimi kaldırıp saçlarına götürdüm. Kısa kıvırcık saçlarını arkasında toplamıştı. Elimi usulda annemin saçlarına sürüyorum. Bir dakika ama bu saçlar gerçek gibi hissettiriyor. 'Helin, hala uyanamadın galiba o bakışta ne öyle? korkutuyorsun beni' dedi annem. Sonra beni, omuzlarımdan tutup geriye doğru çevirdi. Pencerenin karşısında duran büyük boy aynısına doğru çevirdi ve uzaklaştı. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Şaşkınlıkla 5 adımda geçtim aynanın karşısına dibine kadar girdim. 'İnanamıyorum eskisi gibi saçlarım da bir tane bile beyaz yok' diye bağırdım. Sonra gözlerime, yüzüme ve vücuduma baktım. Vay be! Aynı eskisi gibiyim. Taş gibiyim. Bir tane bile kırışıklığım yok. Hala kafamda olanları idrak etmeye çalışıyordum. İnanamıyordum. Üzerimde beyaz üzeri kalpli şortlu pijama takımım vardı. Bunu çok severdim çünkü en yakın arkadaşımla birlikte almıştık. Aynı pijama ondada vardı. Geriye doğru adım attım ve 'Ben geri döndüm' diye çığlık attım. Annem 'bu kız iyice kafayı yedi Bülent. Bizim zamanımızda ergenlik falan yoktu’ diyerek odamın kapısından salona doğru giderek söylendi. Ellerimi kalbimin üzerine koydum. Babam içeriden 'Gel yanıma Leyla bırak şu kızı' dedi. Elim hala kalbimdeydi. Bu gerçek olamayacak kadar harika bir rüya - gerçek karışımı bir şey. Babamın sesini duyduğum an koşarak salona girdim. Gözlerime inanamıyordum. Babam, buradaydı. Tamda karşımdaydı. Gözlerim dolmaya başladı. Babamın yanına gidil diz çöktüm. Gözlerine baktım. Ellerimi uzatıp kafasını ellerimin arasına aldım. ‘Babam’ dedim. Kaşlarını çatarak bana baktı. Sonra kafamı dizlerine koydum. Bunu uzun zamandır yapmak istiyordum. Tüm dertlerimi unuturum diyordum. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ağlıyordum. Bir çocuk gibi kucağında hüngür hüngür ağlamak istiyordum. ‘Kızım ne oluyor sana ya hu böyle?’ dedi. Babamın sesini duydum da daha ölsemde gam yemezdim. Kafamı kaldırdım. Annem ve babam birbirine şaşkınlıkla bakıyordu. Babamın yüzünü incelemek için tekrar ellerimin arasına aldım. 'Seni çok özledim baba' dedim. Babam eliyle yanağımda ki göz yaşlarını sildi. İşte böyleydi. Asla ağlamamı istemezdi. Sonra bana 'Bende seni özledim kızım ama daha dün akşam görüşmüştük' diye bana şüpheyle baktı. Sonra anneme döndü 'Ergenlik dedikleri şey böyle mi oluyormuş Leyla' diye sıkıntıyla sordu. Annem omuzunu silkti. Ellerimi bıraktım kollarımı açıp babama sımsıkı sarıldım. Annem ‘Baba kız aşkınız bittiyse hadi sofraya gelin’ dedi. Sonra bizi orada bırakıp mutfağa geçti. Babam ‘hadi kızım açıktık’ dedi. Babam ayağı kalktı bende onunla kalktım sol elimi tuttu ve mutfağa geçtik. Ben gözlerimi hala ondan ayıramıyordum. Annem 'hadi üstünü değiştir, elini yüzünü yıka öyle sofraya otur' dedi. Dediğini duydum ama cevap vermedim. Hala babama bakıyordum. Babam kahvaltı ediyordu. Her şey çok ama çok güzeldi. Bu anları öyle çok özlemiştim ki. Değerini ancak kaybedince anlamıştım. Şimdi burada tam karşımda duran babama söylemek istediğim çok ama çok fazla şey vardı. Hangisinden başlayacağımı bilmiyordum. Annem, ellerini birbirine çırpıp büyük bir ses çıkarttı. Daldığım bir rüyadan uyanır gibi oldum. Babamın elini bırakıp lavaboya koştum. Yüzüme iyice su çarptım. İçimden 'bu bir rüya değil' diye on defa söyledim. O kadar güzel ki rüya olamaması için her şeyimi verebilirdim. Ama değil. Değil çünkü her şey çok fazla gerçek. Babamın elini tuttum. Ona sarıldım. Bunların hepsi gerçek! Farkındalıkla bir anda gözlerim açıldı. Lavabonun karşısındaki aynaya baktım ve güldüm. Hatta öyle bir güldüm ki. Kahkaha attım. 'Bu bir rüya değil' diye tekrar çığlık attım. Ben eskiye dönmüştüm. Hey bu harika. Bu muhteşem bir şey. İçeriye odama geçerken babam, anneme ‘Vallahi ayvayı yedik Leylacığım. Kızın bu sefer de kahkaha atıyor’ dedi. Onlar benim ergenlikten dolayı böyle yaptığımı düşünüyorlardı. Ama gerçek bu değildi. Gerçek olan şuydu. Ben eskiye dönmüştüm. Ya da geçmişe dönmüştüm. İşte öyle bir şey! Heyecanla odama doğru gittim. Bu benim eskiye dönüşümün ilk günü o yüzden harika görünmeliydim. Üzerimi değiştirmek için soyundum. Vücudum harika görünüyordu. Eskisi gibi sarkıklar ya da selülitlerim yoktu. Üzerimi değiştirdim. Rengarenk giyindim. Artık siyah giymeyecektim. Bedenimden utanmayacaktım. Bana dayatılan her şeyden nefret ediyordum. Ama eski ben ya da eskiden yeni olan ben olmayacaktı. Yeni eski ben bambaşka olacaktı. Offf böyle söyleyince de saçma sapan bir cümle oluyor! Neyse ne yani ben hatalarımdan ders almıştım. Artık hataya yer yoktu. Üzerimi giyindikten sonra sofraya geri döndüm. Ailemle harika bir kahvaltı yapmaya başladım. Annem bir sürü şey hazırlamıştı. Her şey harika gözüküyordu. Ve karnım da zil çalıyordu. Babam ile sohbet ettim. Annemin o tatlı yanağından öptüm. Kahvaltıdan sonra birlikte sofrayı topladık. Annem ‘Sende bir gariplik var ama çözemedim. Hadi hayırlısı’ dedi. ‘Hayrılıdır annem. Hayırlıdır. Sen hiç merak etme’ dedim. Bu günü ailemle geçirecektim. Çünkü eğer bir şey olur ve uyuduğumda tekrar aynı yere dönersem aileme onları ne kadar sevdiğimi söylemem gerekiyordu. Umarım bu geçmiş treninden asla inmezdim. Burası harikaydı. Annemle sofrayı topladıktan sonra babamın yanına gittim. Bahçeyi suluyordu. Verandadan indim. Babamın kenara yaptığım ufacık bir bahçesi vardı. İçerisine bit sürü şeyler dikmişti. Onları suluyordu. ‘Sana yardım edeyim mi babacığım?’ diyerek sordu. ‘Ergenlik bittiyse gel yardım et’ diyerek dalga geçti. Babam işte böyle hep şen şakrak biriydi. Gülüp yanına gittim. Hortumu tutamadan çekti ve beni bir güzel ıslattı. Çığlık atarak koştum. ‘Baba’ diyerek bağırdım. Kahkahayla güldü. İşte bu her şeye değerdi. Çünkü kıymeti paha biçilemezdi. Ben gelecekten gelen Helin. Yolum çok dikenliydi. Şimdi o dikenleri tek tek yok etmeye geldim.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

HÜKÜM

read
224.2K
bc

AŞKLA BERDEL

read
79.1K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
523.1K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook