bc

PATRON (+18)

book_age18+
24.8K
FOLLOW
202.4K
READ
revenge
dark
one-night stand
family
HE
second chance
playboy
single mother
heir/heiress
drama
sweet
kicking
cheating
like
intro-logo
Blurb

KİTAP AĞIR CİNSELLİK İÇERİR❗

+21❗❗

***( Yatak partneri olup duygusuz cinsellik anlaşması yaparlar)

Dora, zor bir boşanma süreci sonrası hayatının alt üst olduğunu düşünürken, beklenmedik bir fırsatla her şeye yeniden başlama şansı yakalar. Fakat yaşadığı hayal kırıklıkları, erkeklere olan güvenini tamamen sarsmıştır. Bir gece, arkadaşıyla gittiği bir barda dikkatini çeken, asi ve çekici bir adamla tanışır. Dora, bu gizemli yabancıyla bir daha karşılaşmayacağını düşünerek bir geceyi onunla geçirir. Ancak kaderin oyunu, onu hiç beklemediği bir şekilde yakalar. Sabah, o yakışıklı yabancı yeni patronu olarak karşısına çıkar! Dora'nın duyguları ve iş hayatı arasında sürükleneceği bu büyüleyici hikaye, sizi baştan sona içine çekecek.

chap-preview
Free preview
1. Bölüm
Müziğin ritmi kulaklarımı o kadar doldurmuştu ki Selin’in neden kahkaha attığını anlamakta güçlük çekiyordum. Şu an kendimi hiç ait hissetmediğim bir yerde sırf onun ısrarlarına dayanamayıp gelmiş olmam yetmezmiş gibi, içime sinmeyen bu yer beni daha da huzursuz ediyordu. “Kızım sal bir kendini artık, yaşa şu hayatı ya!” diye bağırdı Selin, kulağıma kadar eğilip. Onun ne dediğini anlamak zor değildi, zira yıllardır beni “yaşamaya” zorladığını biliyordum. Önüme iteklediği kadehi ona geri uzattım, gözlerimi devirmeyi ihmal etmeden. “Selin, beni bir salsan artık! Bak, geldim işte ama alkol alamam.” Selin bana inatla göz devirdi ve bıraktığım içkiyi alıp bir dikişte bitirdi. Selin ne zaman böyle davransa İki sene öncesine giderdim; o, her zaman başına buyruk, ben ise hep daha temkinli olmuştuk. Belki de bu yüzden hayatım bu kadar zorlaşmıştı, fazla düşünmekten. “Boşanalı iki sene oldu Dora. Sen yeniden bakire olmaya karar vermiş olabilirsin ama şu etrafına baksan mı artık? O şerefsizin yasını neden tutuyorsun hâlâ anlamıyorum.” Ah Selin... Avukatım olduğu kadar dostum da olmasaydı, bu lafları herhalde kaldıramazdım. O, eski kocamın narsist bir adam olduğunu herkesten iyi bilirdi. Ama bazı şeyleri bilmekle, onlarla başa çıkmak arasında büyük fark vardı. “Bana yaşadıklarımı bilmiyormuş gibi davranma, Selin. Şu konuyu kapat lütfen, canımı sıkıyorsun.” dediğimde sesimin ne kadar sert çıktığını ben bile fark ettim. Bu yüzden masadaki kadehlerden birini hızla aldım ve içtim. Eski tanıdığın acı tadı dudaklarımı yakarken etrafıma bakındım; burası dolup taşmıştı, insanlar adeta birbirine yapışmış dans ediyordu. Bir çift dikkatimi çekti. Hızlı bir müzik olmasına rağmen yavaş dans ediyor, birbirlerine o kadar yakın duruyorlardı ki... Gerçekten aşık olabilirler miydi? Bunu bile anlamaktan ne kadar uzaklaşmışım. Şimdi düşününce, ben ne bilirim ki aşkla ilgili? İlk aşkım olmuştu eski kocam. İlk sevgilim, ilk her şeyim... Ve ilk hayal kırıklığım. Yıllarımı ona harcamış, gençliğimi, sadakatimi, her şeyimi vermiştim. Sonunda beni aldattığını öğrendiğimde içimde bir boşluk açılmıştı. O boşluk, yıllardır kapanmıyor. Yanlış anlaşılmasın, acıdan değil. Sadece... bir daha nasıl dolacağını bilemiyorum. Virginia Woolf’un dediği gibi: "Kendini bulmanın en iyi yolu, kaybolmaktır." Ama ben kayboldum mu, yoksa zaten hep kayıptım da bunu yeni mi fark ettim, işte onu bilmiyorum. Selin’in bu geceki amacı beni “normal Dora” halimden çıkarmaktı, belli ki. “Bence iki senelik bakire hayatına bu gece son vermelisin arkadaşım. Biraz eğlenmek senin de hakkın değil mi? Tamam, erkeklerden ölümüne nefret ediyoruz ama bir salak için hepsine kin beslemek neden?” Selin'in her zamanki cümlelerini tekrar duyarken yüzümü buruşturdum. Gözlerimi devirdim ama Selin bunu umursamadan masamızın karşısındaki bir adama işaret etti. “Şu adam, geldiğimizden beri seni kesiyor. Üstelik oldukça hoş biri, baksana.” “Selin!” dedim uyarırcasına, ama göz ucuyla da adama baktım ama tipine dikkat etmedim. Ben öyle tek gecelik ilişkiler için yaratılmamıştım. Ne kadar modern bir ailede büyümüş olsam da bazı şeylere çok değer verirdim. Bekaretimi evleneceğim adama saklayacak kadar romantiktim. Eski kafalı mıydım? Belki de. “Dora, bu gece kendine izin ver. Neden bunu yapamıyorsun anlamıyorum. Genç ve çok güzel bir kadınsın. Sonsuza kadar rahibe olmayı mı planlıyorsun?” “Evet,” dedim hiç düşünmeden. Selin, kadın sığınma evinde kaldığım dönemde tanıştığım ve sonrasında avukatım olan dostum. Boşanma sürecimi baştan sona bilen, yaşadıklarımın tanığı... O yüzden sürekli yeni biriyle tanışmamı istiyordu. Onun iyiliğimi düşündüğünü biliyordum ama benim dünyamda artık erkeklere yer yoktu. O dönem kapanmıştı. “Tamam, tamam sustum,” dedi ve kadehini bitirdi. Ben de önümdeki yeni kadehi aldım. Normalde alkolle aram yoktur, bir kadeh bile beni etkiler. Şimdiden başım hafif dönmeye başlamıştı, ama bu gece her zamankinden farklıydı; o hafif baş dönmesi bana iyi bile geliyordu. Gece ilerledikçe kalkma zamanının geldiğini hissettim. Yarın iş yerinde önemli bir sunumum vardı. Selin, şimdiden sarhoş olmuş bir şekilde masanın yanında dans etmeye başlamıştı bile. Telefonumdan taksi uygulamasını açarken ona döndüm, “Ben lavaboya gidip geliyorum, sonra kalkalım,” dedim. Selin dansına ara vermeden onaylar gibi bir mırıltı çıkardı. Çantamı aldım ve kalabalığın arasından geçerek zorlukla tuvaletlerin olduğu bölüme doğru ilerledim. Koridora girdiğimde aniden birine çarptım. Büyük bir bedene sertçe toslamıştım. “Önüne baksana!” Kafamı tutarak söylenirken gözlerim çarptığım kişiye çevrildi. Uzun boylu, siyah deri ceket giymiş, bol pantolonlu bir adamdı. Ellerini ceketinin ceplerinden çıkarıp dağınık siyah saçlarının arasından geçirdi. Ela gözleri, loş ışığın altında muzip bir şekilde parıldıyor ve tüm bedenimi yavaşça süzüyordu. “Pardon, ama bana siz çarptınız,” dedi, gülümseyerek. “Neyse ne, izin verir misiniz?” dedim, geçmek için yanından hareket ederken. Adamın dilini üst dudağından geçirip bana alaycı bir bakış fırlattığını gördüm. Yanından geçmek istedim ama o hiç oralı değildi. Hâlâ önümde durmuş, açıkça bana yol vermeye niyetli olmadığını belli ediyordu. “Beyefendi!” dedim sinirle. O ise dudaklarına yayılan o minik gülümsemeyi bozmadan ve bir şey söylemeden durdu. Deri ceketi, rahat tavırları ve bana olan bakışlarıyla tipik bir motosikletçi serseri havası veriyordu. Yanından geçmek için başka bir yol bulamayınca sinirle arkamı döndüm ve ona arkadan orta parmağımı göstermekten geri durmadım. Masaya geri döndüğümde Selin, sandalyeye oturmuş hâlâ dans etmeye çalışıyordu. “Çabuk geldin!” diye bağırdı. Terlemiş ensemi ovarak oturdum ve gözlerim aniden bana doğru yürüyen o serseriye takıldı. Beni izliyordu, sırıtarak. Adam gerçekten yakışıklıydı, ama ben kendime verdiğim sözleri unutacak değildim. Umurumda değildi. “Şu taş sana mı bakıyor?” dedi Selin, ama söylediklerini pek duymadım. O yakışıklı serseriyle göz göze gelmiştik. Hâlâ o gıcık sırıtışıyla birkaç masa ileride oturmuş gözlerini benden ayırmadan bakıyordu. Elindeki kadehi erkeksi bir biçimde tutmuş bana bakarak içiyordu. “Selin, hadi kalkalım. Yarın erken kalkmam gerekiyor,” dedim konuyu değiştirmek amacıyla. O ise beni duymadan elime bir kadeh tutuşturdu. “Adam resmen açık açık sana bakıyor, kızım. Afet resmen!” dedi. Benimse aklım başka yerdeydi. “Selin, yarın önemli bir sunumum yok mu? Bu geceyi kısa kesiyorduk, hani? Senin de duruşman var ya!” dedim. Selin kahkaha atarak, “Ben her daim hazırım, sen merak etme,” dedi. Tam ona bakıp kızacakken göz ucuyla baktığımda o adamın ayağa kalkıp bize doğru yürüdüğünü gördüm. Selin de onu fark etmiş olacak ki bir anlığına sustu. “Merhaba.” Yabancının sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim. Ses tonu gerçekten çok hoştu ancak cevap vermedim. Neyse ki Selin devreye girdi. “Merhaba,” dedi içtenlikle. Adam, gözlerini benden ayırmadan, “Arkadaşın hep böyle kaba mıdır?” diye sordu. Selin kıkırdamıştı, ama ben sinirle gözlerimi açtım. “Evet, ne vardı?” dedim sertçe. Hiç utanmadan boş sandalyeyi çekip tam karşıma, masamıza oturdu. “Bana çarptığın için bir içecek ısmarlamalısın,” dedi, serseri bakışlarını benden ayırmadan. Bu adamdaki kendinden emin gıcıklık başka kimsede olamazdı. Sinirlerim gerildi. “Eh, arkadaşım içecek seçiminde çok iyidir. Size iyi akşamlar, yarın çok önemli bir görüşmem var,” dedi Selin, aniden çantasını alıp masadan uzaklaşarak. Şaşkınlıkla arkasından bakakaldım, ağzım açık kalmıştı. Şu an burada bu adamla tek başıma bırakıldığımı fark etmemle birlikte sinirlenmeye başladım. Derinden gelen, fazlasıyla çekici bir sesle gülmeye başladığında, şaşkınlığımı gizlemek için ağzımı kapatıp ona döndüm. “Kadınlar üzerindeki etkinizi bir daha gözden geçirin,” dedim, kaşlarımı çatarak. “Arkadaşımı bile kaçırdınız!” Adam gülüşünü bastıramayarak omuzlarını silkti. “Kaçmak mı, yoksa bizi yalnız bırakmak mı istedi? İkisi aynı şey değil, biliyorsun.” Gözlerimi devirdim. “Kendinize fazla güveniyorsunuz.” “Belki de sadece gerçeği görüyorum,” dedi, gözleri yine üzerimde geziniyordu. Bu bakışlardan hoşlanmadığımı belli etmek için soğuk bir ifadeyle ona baktım ama o tavrını hiç değiştirmedi. “Peki, bir içki ısmarlamayı reddederseniz başka bir teklif yapmalıyım,” dedi sandalyeye iyice yerleşerek, sanki gitmeye hiç niyeti yokmuş gibi rahatça bana baktı. İri bedeni tüm görüşümü kapamıştı. “Teşekkürler ama ben de gitmek üzereydim.” Sandalyeden kalkmaya yeltendim. Bir şey diyecek gibi oldu ama hızlı davranıp masadan uzaklaştım. Ancak çok ilerlemeden yabancı belimdem sahiplenici bir şekilde tutarak durmamı sağladı. "Sadece bir kadeh" bunu normalde kabul etmemem gerekiyordu fakat içimden yarım saat daha oturmanın ne zararı olabileceğini geçiriyordum. Hafifçe yan dönerek yabancıyla göz göze geldim. Bakışlarında bir şey beni ikna etmek için çekiyordu. Belki de az önce içtiğim kadehin bunda etkisi de vardır. Nedenini bilmeden kafamı olumlu anlamda sallarken buldum ve az önce kalktığım sandalyeye geri oturdum.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

HÜKÜM

read
222.9K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

AŞKLA BERDEL

read
78.8K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
519.1K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook