''Melike... Sevgilim... Tamam güzelim, sakin ol. Sakin ol bir tanem.'' Harun, sevdiği kızı omuzlarından tutmuş, panik halini durdurmaya çalışıyordu. ''Bak, Kasım abi var bizim mahallede. Bir otomobili var. Ondan rica eder, alırız. Seni evine götürürüm. Tamam mı?'' ''Verir mi ki?'' ''Verir tabii sevgilim. Böyle acil durumlarda esirgemiyor sağ olsun. Gel hadi, şuradan otobüse binip mahalleye gidelim.'' Otogar ve otobüs durağı arasında yürüyerek yedi dakikalık mesafe vardı ama o sırada öyle bir yağmur başladı ki, durağa kadar sırılsıklam oldular. Otobüse binince, ütüleriyle bir de koltukları ıslatmamak için ayakta durdular. Mahalleye gittiler. Kasım abinin evine gelince kapıyı 17 yaşlarında genç bir kız açtı ve Harun'la beraber Melike'yi süzdü. ''Harun abi! Bu ne hal?'' ''Yağmura yakal

