Melike, sevdiği adamdan önce uyanmış ve yatakta onu izliyordu. Bir insanın en yalın, en ilkel hali uyuduğu haldi ve Harun uyurken de bir beyefendi olarak uyuyordu. ''Nasıl başarıyorsun bunu? Ben uyurken kim bilir ne hallere giriyorum. İnşallah, uyanıp da rezil hallerimi gece görmedin.'' dedi kendi kendine. Sevgilisinin saçlarını sevdi biraz, sonra yüzünü... Saçlarına dudaklarını bastırdı. Sevgilisinin yanına sokuldu, çenesini omzunun üstüne dayadı ve beline sarıldı. Gözleri genç adamın yüzünden ayrılmıyordu. Yanağına bıraktığı öpücükle Harun'un gözleri hafifçe aralandı. Yüzünü, tam da çenesinin dibindeki kıza döndü. ''Rüya değilmişsin, koynumda uyumuşsun.'' dedi yüzündeki gülümsemeyle. Melike bu sözle gülümseyip, iyice genç adama sarılır pozisyona geldi. ''Günaydın, uyandığı gibi roma

