"Beni nereye götürüyorsun abi"
Abim üzgün gözlerle bana baktı
"Bir arkadaşımın yanına"
Abimle kedi köpek gibiydik sürekli kumar oynayan pisliğin tekiydi
Annem ölmüş babam denen o yaratıksa yeni bir kadın bulup bizi terk etmişti
İlk okul 5e kadar okumuştum çünkü abim bu kadarına anca yetebilmişti
Biraz aklım kesmeye başlayınca ufak tefek işler yapıp abime destek olmaya başlamıştım
Abime yükleri ağır geldiği için içkiye başlamıştı
Ardından uyuşturucu ve kumar batağına sürüklenmişti bulduğu parayla kumar oynuyordu
Kirayı gündelik işlerinde çalışarak ödüyor geriye kalan parayla eve yiyecek bir şeyler alıyordum
Aslında şikayetim yoktu ama abimin ayık günü yoktu
Ayıldığı zamanlarda benden özür dileyip bir daha yapmayacağına söz veriyordu akşamına yine sarhoş geliyordu
Bu duruma alışmıştım canına bir şey olmasındı gerisi bir şekilde hallolurdu
İneceğimiz yere gelince belediye otobüsünden indik epeyce süre yürüyüp ıssız bir depo gibi bir yere geldik
Ben artık şüphelenmeye başlamıştım beni bu ıssız yere neden getirmişti
"Bu ıssız yere bizi neden getirdin abi"
"Çok üzgünüm Sevda"
İçimin sızısını bastırmaya çalışarak
"Ne için abi"
Abim kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı kendime gelip kurtulmaya çalıştım
"Abi" diyerek çığlık atmaya başladım beni sürükleyerek deponun içine soktu
Daha önce filmler dışında görmediğim bir düzine adamın içinden geçip küçük oda gibi bir yerin önüne geldik
Odanın önünde iki izbandut gibi adam bizi durdurdu
"Bu ne demek oluyor Engin bu kız kim"
"O benim kız kardeşim onu borcumun karşılığı olarak efendiye getirdim"
Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü beni nasıl böyle adamların içine sokup beni efendilerine hediye ederdi
Boşta kalan elimle abime vurmaya başladım
"Bırak beni abi neler diyorsun sen"
Ben ağlayarak abimin elinden kurtulmaya çalışıyordum ama o kadar güçlüydü ki kurtulamıyordum
"Çok üzgünüm güzelim buna mecburum çok borcum var"
Abimin sesi de çatallı çıkmaya başladı
Çığlık atarak
"Bırak beni senin gibi abiye lanet olsun benim namusumla mı ödeyeceksin borcunu bırak beni"
Biz boğuşurken odanın kapısı açıldı gür bir ses
"Neler oluyor burda Veysel"
Veysel denen adam dönüp bize baktı
"Bende bilmiyorum abi"
Maskesinden sadece gözleri görünen adam kara gözleriyle bize baktı önce abime, sonra bana, tekrar abime bakıp
"Ne oluyor Engin"
"Borcumun karşılığı olarak bakire tertemiz kız kardeşimi getirdim sana başka verecek hiç bir şeyim yok"
Adam dönüp bana baktı bir süre göz göze geldik
Ardından abime döndüm
"Allah senin belanı versin Engin (artık abi diyemiyordum) bana bunu nasıl yaparsın beni fahişe olarak bu adama nasıl bırakırsın seninde babamdan bir farkın yokmuş"
"Üzgünüm Sevda üzgünüm ama mecburum 5 milyon borcum var bunu dünyada ödeyemem"
"Borcu yaparken bana mı sordun bırak beni gideceğim ne halin varsa gör" diyerek debelenmeye başladım
"Yeter" diye gür bir ses duyunca hep birlikte efendi dedikleri adama baktık
"Engini götürüp odaya bağlayın onunla bizzat ilgileneceğim"