Yol boyunca sessizlikle ilerledik. Şuan konuşacak durumdada değildim zaten. Bileğimdeki parmakları daha yeni alınmış dikiş yerlerimi acıtıyordu. -"Canımı acıtıyorsun." Bileğimdeki elini gevşetti ve hiç yüzüme bakmadan yürümeye devam etti. Kısa sürede kaçtığım o kapıdan bahçeye giriş yaptığımızda beni indirdiği odaya geri götürdü. Lambaderin yaydığı o loş ışıkta gördü bileğimdeki kızarıklıkları. -"İntihar mı ettin?" Pür dikkat bakıyordu. Yalan söylemedim. -"Ailemi kaybedince sinir krizi geçirmişim o kendimi kaybettiğim anlarda da bileklerimi cama vurmuşum. İntihar falan etmedim." Başını anladığına dair aşağı yukarı salladığında odada sessizlik hakimdi. -"Şimdi ne olacak?" Öpüşmemizden sonra içime derin bir sessizlik çöktü. Ruh halim oldukça berbattı ailemden sonra. Bir sinirleniyor ort

