Gün henüz yeni ağarıyordu. Boran Altaylı, Altaylı Holding’e ait sınır hattındaki yeni lojistik tesisleri incelemek üzere yola çıkmıştı. Yanında yalnızca şoförü ve en güvendiği saha koordinatörü vardı. Yol, tenha ama tanıdıktı. Bu toprakları avucunun içi gibi bilirdi Boran. Ama düşman, en çok bildiğin yerden vururdu zaten… Araç, sınır karakoluna yaklaşırken yolun ortasında duran bir kamyon dikkati çekti. Şoför yavaşladı. “Geçemeyiz Boran Bey, yolu tamamen kapatmışlar,” dedi koordinatör, ön koltuktan geriye dönerek. Boran gözlerini kıstı. Hemen kapısını açıp indi. Adımlarını hızlandırarak kamyona yürümeye başladı. “Selamünaleyküm! Bu araç burada ne iş—” Cümlesi yarım kaldı. Arkasından üç kişi sessizce yaklaştı. Siyah maskeliydiler. Biri sopa ile Boran’ın bacağına vurdu, diğeri belinden

