Soru İşareti

855 Words
Tuna Neden hala gelmedi ki... Kac dakika oldu yok. Yataktan kalkıp koridora çıktığımda Aslan ile karşılaştık. Yuzu yine sirke satıyor. " Kizi yanlış anladın " diyorum hala neyin tatavasini yapıyor bu ? " lavaboda miydin sen?" diye sorduğumda yüzü değişti. " Sedef nerede ki o zaman?" Ve aniden açıldı banyonun kapısı. Sedef yüzü elleri ıslak çıkmış yüzümüze bakmadan " müsait girebilirsiniz" diyerek odaya geçti. Gozum Aslan'a takıldı. " Girsene oğluma " Yüzüme bakip bekliyordu. Sanki tuvalete yapmayacak da benim ağzıma yapacak " lan manyak mısın girsene" dediğimde sıkıntı ile soluyarak girdi tuvalete. Bunun karın ağrısı ne nasilsa yarın öğrenirim ben. Odaya girdigimde Sedef yatağın ucunda dolaşıyordu. Eli göğsünde kalbinin üstünü kavramış nefes almaya calisiyordu yakasını cekerek " Sedef ne oluyor?" Bana baktı, endişe ete kemiğe bürünmüş ve karşıma dikilmiş olsa bu ancak açıklardı Sedef'in şu anki bakışını ,tavrını. Kollarimin arasına kendini gömüp sarıldı. Dudakları boynuma ard arda öpücük kondururken bacağını belime sarmış üstüme tırmanıyordu Canı acıyordu oysa... dudaklarıma telaş içinde öpücükler bırakan kizi güçlükle uzaklaştırıp " Yavrum ne oluyor sana? Sedef neyin var?" Endişelenmeye başlamıştım artık. Panik halde histeri krizi geçirir gibiydi. Yatağın ucunda yere yığıldı. Ağlayarak özür diliyordu " affet beni, affet Tuna..." Affettim, affettim güzelim. Yanına çöküp oturdum, Sırtımı karyolaya dayayıp yere yığılmış kizi göğsüme çektim. Kolları anında boynuma dolandi. " Özür dilerim, sana gelmeliydim... " Gelmeliydin narin sevgilim, gelmeliydin. İçime çöken sıkıntı ile teselli ettim. " geldin ya sonunda güzelim " Göğsümde başı tüm bedeni titrerken onu bu hale neyin getirdiğini düşünmeye başlamıştım. Iyiydik, mutluydu. Simdi bu halini açıklayacak tek bir neden bile yok üstelik. Oyle bir korku ki, kendine zarar vermesinden o kadar korkuyorum ki.. " sorun ne yavrum, ne seni üzen? söyle her ne olursa olsun söyle ben üstesinden gelirim" Birisi üzüyor eminim. Annesi mi, babası? benimle olmasını mı istemiyorlar. " Tuna gidelim buradan, kimse bize ulaşamazsın... kimse bulamasin sadece sen ve ben olalim" Yüzüme baktı. " beni seviyorsan gidelim " Sedef Öğrenmemeli, yalvardım ona söylememesi için. Ellerine kapandım ama hiç yumusamadi. "3 gün buradayım anlatacaksin" dedi. Banyodan çıktığımda gozum tuvalet aynasinin onundeki usturaya takıldı. Kulaklarımda aynı ses yankılandı. ' Öğrenecek, senden nefret edecek, yine bırakıp gidecek seni, istemeyecek. ' Küveti kenarına oturup usturayi elime aldım. Açtım... Dayanamam... Benden bir defa daha vazgecmesine dayanamam. Gözlerim kapatmış bileğime doğru yaklastirirken kollarımdan tutup ceken sert bir müdahale ile açtım gözlerimi " Aklını mi kacirdin sen?" Elimden usturayi alırken gözyaşı içinde bir daha yalvardım tastan kalbi olan adama " anlamıyorsun ölürüm daha iyi... Onu kaybetmektense ölürüm" Sinirle usturayi kapatıp cebine koyarken " Allah kahretsin... Ne bekliyorsun kardeşim dediğim adamdan sır mi saklamami istiyorsun, üstelik böylesine bir sirri" O an anladım " Kendimi öldürsem bile söyleyeceksin değil mi?" Evet soyleyecek Sedef. Senin canın Tuna için değerli, Aslan için değil. Kafasını salladı. " özellikle kendini öldürürsen söylerim, kardeşim acı çekmesin senin nasıl bir mal olduğunu öğrensin, üzülmesin diye soylerim" Hic acıması yok... o gece de yoktu. Kadınlardan nefret ettiği o kadar belli ki. Her davranisi ile hissettiriyordu " Ben... cok caresizdim... Ben öyle biri degilim" Yüzünü burusturarak " Bana hikaye anlatma ben ne gördüğümü de ne duyduğumu da çok iyi biliyorum, sen o şerefsize... " Sinirle solurken gerisini getiremedi " Ulan şu adamın soyadını taşımıyor olsan sana diyecek çok söz var da..." Utançla eğildi basim... " o adam yüzüğünü iç kanama gecirme riski tavanken dağ tepe aradı lan... Sense..." Kuvvetin kenarına oturmuş bataryadan destek alarak yığılıp kalmamak için tum enerjimi harcıyorum. " Ben öyle birisi degilim" Bas ucumda dikilmiş bana kınayan bakışlar atarak " sen tam olarak da öyle birisisin Sedef " Kapıdan çıkması ile aynaya baktım, yansimama... öyle miyim? Koridorda Tuna’nin sesini duyduğumda elimi yüzümü yıkamış hızla çıkıp odaya geçmiştim. Sinir krizi geçirirken yanıma oturmuş başımı göğsüne çekmiş beni teselli ediyordu " Bak bu tempoda gidersek 3 yıla açığı kapatırız... 5 neymiş biz 6 yaparız. Zor değil güzelim bakma öyle imkansız değil üç defa ikiz olabilir, iki defa ucuz olabilir, tek seferde altız olabilir " Yuzumu guldurmek icin her yolu deniyordu. Ara sıra başıma öpücük kondurup beni kucağına alarak kaldirdi yerden Yataga yatırıp üstüme uzandi. " Su pic Aslancik olmasa altizi bu gün hallederdim ben ama..." Boynumda hissettiğim dudakları ile uyusmuştum. Korkum endişem her şeyim uçup gitmişti. " Ne yaparsam beni affetmezsin" Başını boynumdan çekip kaslarini catip baktı. " anlamadım?" Sesinde ciddiyet vardı. Bir şeylerden şüpheleniyordu eminim ama ismini koymadan, öğrenmeden karşıma cikmazdi Tuna. Yüzümdeki saçlarımı parmakları ile çekerken gözümün önünden "Ne yaparsam beni asla affetmezsin?" diye tekrarkadim duyduğu ama gecistirdigi soruyu Derin derin soludu , sıkıntı ile; " Seni affetmeyeceğimi düşündüğün bir şey mi yaptın?" Artık ciddıydi. Tuna ciddi oldugunda korkutucu bir adamdı. Yüzündeki ifadeyi asla okuyamazdım. Mesela şu an çekip gidedek gibi bakiyordu ve bu korkumu boşa düşürecek en ufak bir emare bile yoktu yüzünde davranışlarında " sence?" Affetmeyecek... " aldatırsam?..." koyulasmis gözleri kısılırken yuzu gerilmiş, goz altı seğirmisti " sus... sus böyle bir şeyle benim sabrımı sinama" Sabrını sınamak mi? Başını boynuma tekrar gömdü " Asla yapmazsin. Gözümle görsem inanmam. Sen beni...Beni oldurmezsin" Seni değil kendimi öldürmeye çalışıyordum o günler Tuna ama bunu asla anlamayacaksın değil mi? Öğrendiğinde sadece benden nefret edeceksin. Yine beni terk edeceksin. Asıl bir insani ölüme terk etmek bu. Senin tarafından sevilmemek benim asil ölümüm bu olacak.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD