Tanıtım
Kaya Yüzbaşı ( Yüzbaşı Tuna Kaya)
" Kalk kız kalk, çabuk doktora gidiyoruz" Gözünü açtı homurdana homurdana " Yine ne var be başıma dikildin zebani gibi? "
Af buyur, ben miymisim o zebani?
" Kalk çabuk doktora gidiyoruz, acilden giriş yapıp hemen alçıya aldiralim"
Hızla toparlandı sağını solunu kontrol etmeye başladı " oha neremi ? Nereme ne oldu lan?"
Etrafa baktım...
" elin kırılmış " dediğimde Kaşını catmis kaldırıldı ellerini inceledi
" yooo kırık degil"
Ve yeri göğü inleten nam salmış bağırışim ile kükredim aslan gibi
" Ulan madem kırık değil bu evin hali ne? Bok götürüyor! " üstündeki battaniyeyi cekerek çıktım salondan " Çabuk topla suralari "
" Sen git şeyini alçıya aldir, hırsını benden alma. Yine niye geldin dağdan sen ya?"
Bak bak lafa bak
" Daha kış da geçmedi kim uyandırdı seni kış uykundan?"
Kafasına bir toz bezi attim " çay koyuyorum ben , sen de sil süpür temizle yoksa kendini kapının önünde bulursun" diye bağırarak girdim mutfağa
Girmez olaydım, a bu gözler kör olaydı da o daha taksidini ödediğim kahve makinamin halini görmez olaydim. Ah o ocak? Ulan bir insanın ocak ile düşmanlığı olsa bu kadarını yapamaz
En son gözüm ocağın üstündeki çezveye takıldı
" Lale sen cezvede çay mı demledin?"
" Evet" diye bagirdi sesini soluğunu sevdiğimmm!
" Ulan çaydanlıkla neden demlemedin?"
"Cay vardı içinde?"
Af buyur neeeeee?
Caydanlığın kapağını kaldırdığında bembeyaz küfler ve gri, siyah, yeşil küfler ahenk içinde kok salmış bana bakiyordu kim bu demlik kapağını açan diye
" geri zekalı bunu dökmedin gittin cezvede mi çay demledin?"
Allahim ben bu kizla yaşamayı hak edecek ne yaptım?
" Ne bağırıyorsun ya sabah sabah ? Hişt hacı yok mu bir kangal sucuk gömsek" diye siritmaya başladı üstüne bir de yuzsuzzz!
" Bu ev 4 saate bal dök yala olmazsa gömülecek tek şey senin cesedin olur Lale"
" Emredersiniz Tuna yüzbaşım" diye bağırarak gitti. " Simdi siktir olup gidiyorum rapor verip geleceğim, 4 saate bu ev ter temiz olmazsa sınırdan Suriye'ye kac"
Kapattım kapıyı çıktım, Yok arkadaş bu kızı ben başıma bela ettim.
Üsse girdiğimde komuta merkezinde Albay Tekin'in bizi alel acele kurtarma operasyonuna yollamasi ile kendimi bir maceranın daha içinde bulmuştum.
Ulan bari bir sucuka ekmek banaydim da öyle yollayaydiniz, bir donumu değiseydim, yüzüme şu serpeydim!
İran kırsalında toprak bir ev... etrafı adamlarla çevrili. " Komtanim 6 kişi saydim"
" rehineyi görebiliyor musun kartal?" diye sordum
" olumsuz komtanim, camları kapatmışlar görüş yok"
Kahretsin!
" Ne yapacağız komutanım? belli ki rehine önemli birisi"
"Önemsiz rehine mi olur asker?" Yüzünü çekinerek döndü Astegmen Şafak.
" Karanlık çökünce gireceğiz. Ses istemiyorum. Kapsülleri takın bayıltarak ilerleyecegiz"
Hava kararmış tarama sonucu gelmişti " Komtanim 6 dışarıda 3 içeride olmak üzere 9 kişi var. Dinlemeye takılan konuşmada ' kızın tadına baksak ne olur ?' gibi bir şey söylediler en son "
Kadın mi? Kahretsin, " komtanim girelim" Heycanla atıldı Güney
Daha değil ,daha değil... ay çok aydınlık... bulutun önüne geçmesini bekliyordum. " Biraz daha aslanım, biraz daha"
" Komutanim..." Yüzüne baktım "Ne lan ne?"
" Kıza yanasacak bunlar"
Başımı çevirdim gökyüzüne... Hadi hadi... Hadi...
Ve sonunda! Silaha vurup " Hadi beyler, şu piçlere bir yanasalim"
6 şerefsizi sessizce indirip kapıya girerken çaldıkları şekli ile şifreli vurarak bekledim. Kapı açılır açılmaz boynunu kırdım...
" o ses ne , kim gelmiş?" diyerek yarı çıplak bir şerefsiz çıktı odadan
" Azrail geldi Azrail göt " indirdim... " Komtanim alah aşkıma sonra 'Salıyorlar komutanlarını , kendileri keyif yapıyor diye adımız cikiyor. Bari bize de bir iki tane düşseydi o kadar götten" diye isyan etti üsteğmen Güney
İçeri girdiğimde yatağa uzatılmış elleri arkasinda bağlı yüzü saçlarının arasında kaybolan kizi gördüm. Gömleğinin önünü açmışlar, iç çamaşırı ile kız... altını soymaya çalışıyormuş serefsiz.
" Kaldır elini kaldır, niye hareket etmiyor bu kız , ne yapyiniz?"
Astegmen Şafak gidip nabzına baktı " komutanım yasiyor"
" yaşıyor ya!" diye söylendi kalan son yarı çıplak göt.. o yaşıyor ama sen?
Son silah sesi ile tüm askerlerimin gözü bana dönmüştü " görmediniz mi ,kaçıyordu ibne"
" valla ben gördüm, topuğu götünü vura vura kaçıyordu komutanım" diyerek çıkarttı beresini Güney " abi sakalımı kasindiriyor ya"
Sinirle soluya soluya üstümdeki kamuflaji çıkartıp kizin yanına giderken sol göğsünün basindaki ben izini gördüm
" kiz güzelmiş ama" diyordu Şafak yüzündeki saçları çekerken.
Bu Ten.., bu ben izi?
Bakışım yüzüne döndü. Şafak saçlarını yüzünden çekerken çatlamış dudağı, morarmış elmacık kemiği , solmuş yüzü ile onu gördüm
" Sedef! "