Tuna
Ülke şu an benim naçizane lojman dairemden yönetiliyor desem yeridir.
Mete Başkan ile Cenk komutan dip dibe oturmuştu.
" geçmiş olsun başkanım sizin gözünüze ne oldu?" diye sordu albay Osman
Hakikaten ne oldu? Gozlugu cikartinca fark etmiştik.
" kapıya çarptım " dedi sinirle soluyarak. Ardından gözler yanında oturan ve onun da aynı gözünde morluk olan Cenk komutana dönmüştü
Biz sormadan cevapladı
" aynı kapıya ben de carptim"
Tekli koltukta kurulmuş ayağı ayağının üstünde sinirle soluyarak elini ovan kayınpedere döndü gözler.
Kapı da kapı hani! İnşallah bana da çarpmaz, sanki bir çarpacak gibi bakıyor çünkü!
Ortamda anlamadığım bir gerginlik var ama ne? Hayir kim vurduya gitmemek için nasıl da hanim hanımcık kuruldum sandalyeye. Ayağım ayağımın üstünde, ellerim önümü kapatmış.
Edep sen ne güzel şeysin pozu kesiyordum ki Sedef " Masayı hazırlıyorum " dediğinde Gökhan başkan sinirle gozunu kapatırken Mete başkan ile Cenk başkandan " masa olmaz" diye bir çığlık yükseldi
Cenk
Gozum bizim iri kiyimda. Ah be kızım ah be yavrum yatak odası mı yok ? nedir bu siz gençlerin masa ile alıp veremediği, yemek yeniyor orada yemek!
O degil de kız ısrarla masa deyip durdukça gördüklerinden sonra kuduruyor bu iri kıyım Gökkos
Yok kaçarı yok, bu pic ikimizi de o masaya yatırır... Ulan Mete, senin aklına yine uydum ya ben, bir siktir bizi de rahatla artık yavsak Mete.
Bir de gerim gerim geriliyordu " Ben dahiyim, nasıl yakalanabilirim? "
Sahi nasil yakalandık lan biz?
Masal
Yedi bin sekisyuz dolar, yedi bin dokuzyuz dolar... hemen gidip kendime sucuk alacam. Kilerde gizli bir bölme yaptım, oraya saklayacağım sucuklarimi ...
Sekiz bin dolar, sekiz bin yüz dolar...
Cenk
O an Mete ile göz göze geldik. İkimiz de aynı anda çıkan jeton sesi ile sinirle fısıldadık
" sincap!"