Kıyamadığım 1

563 Words
Tuna Deli dana gibi dönmek diye br şey var. Nizamiyeden lojmanları izlerken odasının penceresinin açık olduğunu fark etmiştim. Hemen aradım evdeki iki malı. " Sedef nerede?" " odasında uyuyordu komtanim" Al işte, pencere açık karla karışık yağmur serpeliyor ve bu iki bostan korkuluğunun haberi bile yok "odaya geç çabuk kapat o pencereyi " Bekle, ya gecelikleyse " emredersiniz komtanim " deyip emri yerine getirmek için hareketlenen askerimi durdurdum " Sakin gitme...bekle ben geliyorum" 24 saat geçti, her aradığımda uyuyor dediler. Bir lokma bir şey de yemedi. Pencere de açık. Ah Sedef. Sana kızmama bile musade etmiyorsun. Kendine yaptığı eziyete ben dayanamıyorum. Koşarak lojmana geldiğimde Güney'in kapıyı acmasi ile odaya gittim. Tam tahmin ettiğim gibi. Duştan çıkmış saci ıslak, yatakta uzanıyor ve pencere açık. Hemen pencereyi kapatıp yanina geldim. Yataga oturup elimi alnına koydum Uyuyor gibi ama yanakları al al. Huysuzca kımıldadı ama gözünü açamadı. Az bir ateşi vardı. Saçı şırılsiklam. Ne yapmaya çalışıyorsun Sedef beni öldürmek mi kastın güzelim? " Guzelim" Eğilmiş kulağına fisildayarak uyandırmaya çalıştım. Uyanmıyor. Nasıl kendini hirpaladiysa bir turlu acamadi o gözlerini. Kokusu içime doldu. Saçlarından genzime dolan kokusu ile uzandım yanına. Nasil karşı koyabilirim ki. Elimdeki pike ile iyice sokulup yanına üstünü örtüp kucağıma çektim. Sırtı bana dönük halinden kollarimin arasına gelir gelmez yüzünü dönüp sokulmaya basladi koynuma. Başını göğsüme gömüp tüm bedenini vücuduma dayadı. İyice sardim pikeye. " ah Sedef ah güzelim " Gozunu bile açamıyor. Nasıl da yorgun. Telefonumu güçlükle de olsa çıkartıp çocuklara mesaj attım. " Doktora atom hazirlatip getirin. " Aslan Masada oturmus sinirle evrak işlerini halledip kahvemi içerken içeri Albayın postası geldi. Onun haber vermesi ile öğrendim yan masamın neden boş olduğunu Güneşin araması ile ise daha da sinir kat sayım artmıştı. " Ne kizim, sen çok mu boşsun ne bu ikide bir arayıp duruyorsun?" Ulan tüm sınırı de kızdan çıkartıyoruz ama... " Sağol abi ya ben de seni özledim ne olsun işte. Tuna abimi aradım ama acmadi mecbur seni aradım yani" Sinirle boş masasına baktım. " müsait değildir Tuna abin" Ulan az bir az sivil hayatta kontrol et şu öfkeni " Mesaj attı karısının yanındaymış. Uyuyor dedi açamadı. Ben sana demiştim barışirlar çok seviyor diye ama sen ne dedin..." Ben tamamladım cümlesini " imkan yok barismaz benim kardeşim haysiyet sahibi, şerefli, dürüst, idealist , namuslu bir subaydir dedim. Yani sen kazandın öyle degilmis" Sonunda fark etmisti ofkemi. Sesindeki gereksiz neşe silinmiş sitem dolu bir ton başlamıştı " abi çok köşelisin adam seviyor karısını... aşk aşk bildin mi?" Bak bak bastı bacağa bak sen? " Beş kardeş bes kardeş bildin mi? Her boka aşk deyip durmayın lan, öyle kadına aşık mi olunur, mal iste" Yanacak, göz göre göre yanacak ama nasıl hevesle koşuyor pic ateşin üstüne üstüne. Bir de elinde benzin bidonu tepesinden boşaltarak dört nala koşuyor o derece, bunlar da bana daha ne diyor? " Biliyor musun çok korkuyorum tüm bu söylediklerin yutmak zorunda kalacaksın diye" Bak bak, Tuna abisi gibi bir iradesiz de bu işte " kizim ergenken bile benim vücudumu beynim yönetiyordu, düşün ergenken? Bana laf salatası yapma. " Kapattım. Hay Allah ne diyecekti bu? aman, ne diyeceksen deseydi madem. Üstümü düzeltip bari nizamiyede az terör estireyim de rahatlayayim. YAZARIN NOTU : bazı sebeplerden ötürü yazamıyorum sizi bolumsuz de bırakmak istemediğim için stok bölümü 2 şer parta bölüm günü gününe atma sözümü yerine getireceğim. Özür dilerim herkesten. lutfen kızmayın. Keyifli okumalar. ASLAN KÜKRÜYOR,MIYAVLADIĞINI DA GORUR MUYUZ KINE ❓❓❓❓
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD