Kaybolan Yıllar

Yüzleşme

Tuna

Cok ölümle burun buruna geldim ama hiç birisinden şu ihtiyarların baskınında terledigim kadar terlemedim. Yukarıdan acil kodu gelip ev bosalmasa muhtemelen Gökhan bey beni sikerdi

Her ne oldu da gitmek zorunda kaldilarsa bin şükür namazı falan kılıp sadaka dağıtmam lazım.

Sedef ise babasini gördüğü gibi durgunlasti. Odadan çıkmasını bekledim ama çıkmadı.

Kahvaltıya da gelmedi. Neden?

Odasının kapısında buldum kendimi. Önceden daha kolaydı, alışmıştım bir şekilde. Gorev, is derken hayat temposu ile akşamları hatırlıyorum kalbimdeki sızıyı

Bazense kıvırcık saçlı bir kız görünce... yaşı hiç fark etmez, ruhum ıssızlığı ile sızlıyordu. Oysa şimdi, görmesem öleceğim sanki.

Kapısına vurduğumda ses gelmedi. Defol falan de demedi. Normalde sinirli ise , konuşmak istemezse derdi çünkü kıvırcık koyunum

Kapıyı açıp içeri girdiğimde yatakta bir sürü peçete ile burnunu silerek uyuduğunu gördüm.

Guzel minik burnu kıpkırmızı, gözleri desen gozleri de... öyle görmeme sinirlenmiş olacak ki hızla topladi kendini

" Ne istiyorsun Tuna? "

Koca ayı yok mu? şuan ismimi bu soğuklukla senden duymaktansa sinirle koca ayı demene razıyım inci tanem.

Gökhan amca gitmeden önce odasina girip bir süre kalıp çıkmıştı. O andan itibaren ağlıyordu benim inci tanem eminim.

Ne dedi de üzdü seni güzelim?

" Sorun ne Sedef? neden ağlıyorsun?"

Sinirle gülerek elindeki yuzugu gösterdi

" Sorun mu ne? bundan daha büyük nasıl bir sorun istiyorsun sen?"

Yanında oturmuş baş parmağımla yüzüğümü oksadim. Sorun mu yüzüğümüz?

" istemiyorsan takma" sesim kısılmış bozulduğumu gizlemeye bile çalışmadan çıkmıştı

" istemek mi? sen benim bunu isteyrek takabilecegimi mi düşünüyorsun?"

İste bu acıttı inci tanem. Yüzüne baktım. Öfke ile dudaklarını birbirine bastırmış döküyordu gözünden o incileri

" nasıl çıkartın?"

Yutkundum. Neyi sorduğunu biliyordum ama sustum.

" merak ediyorum ne zaman çıkarttın? düğünden çıkar çıkmaz mı?"

Elinin tersi ile sildi yanağından akan yaşları. İçini çeke çeke ağlarken sesi titreyerek sordu

" Söylesene ne zaman çıkarttın? Ne yaptın, attın mı?"

Cevap vermedim. Sustum. Belli ki o gün bu gündü. İyi gelecekse akitsın içindekini

" Ben ne zaman çıkarttım biliyor musun?"

Yüzündeki o ifade ne inci tanem? o kadar mi iğreniyorsun benden? dahası ne zaman çıkarttın?

Ayağa kalktı

" boş ver değmez "

Kaçıyordu, hayir artık açıldı o kapı. Birbirimizden daha fazla kaçamayız

Ayağa fırlayıp tuttum kolundan

'başladın madem gerisini getir, ne zaman çıkarttın soyle"

Lanet olsun neden bu kadar sinirliyim.

" birak" Öfke dolu bakıyordu yine. Sanki ayrılmamızin suçlusu benmisim gibi

" Beni çıldırtma Sedef, sanki suçlu benmişim gibi.... Ne yaptığını unuttun mu sen? Ne zaman çıkarttın eve gider gitmez mi? beklerim çünkü? arkamdan iş çevirirken vazgecmistin zaten benden değil mi?"

Sinirle vurdu göğsüme. Kendini kaybetmiscesine vururken kalbimin üstüne , gözyaşları içinde haykırdı

"Herkes ' gitti ' dedi, ' gelemeyecek ' dedi ' bekleme ' dedi ben bekledim. ' gitmez' dedim ' beni bırakmaz' dedim. 'söz verdi bana, siz onu tanımıyorsunuz' dedim, ustumdeki gelinlikle elimde çiçeğim bekledim seni, ' tanımıyorsunuz ' dedim" aci bir gülümseme kapladi solgun yüzünü

" meğer tanımayan benmişim. Gelmedin, ben oradaydım ama sen yoktun... simdi gitsen o nikah salonunda seni bekliyor mudur o kız, bak o kıza ne oldu " deyip bileğini uzattı bana. " o kız o gün öldü, sen öldürdün. Simdi sen mi koruyacaksin beni? sen? "

Gozum bileğindeki ize takilmisti. Kaşıni catmis bilegine bakarken

" Neden yaptın? neden benden vazgeçtin?" diye soruyordu içime binlerce darbeyi acımadan geçirirken. Ruhumu sıkıp atarken içimi kavuruyor, göz yaşlarında boğuyordu

Senden vazgeçmek... 6 yıl geçti elime bir kadın eli değmedi. Tek bir kadini arzulamadim, içinde senin olmadığın tek bir hayalim olmadı. Senden vaz mi geçmiş oluyorum ben?

Asıl sen benden vazgeçtin Sedef, sen!

Kollarimin arasinda titreyerek ağlayan kızdan uzaklastim. İnceledim onu. Kendini bu kadar kolay temize çekişini izledim. Herkes hayatımi sikti ve kendileri bir iki sözle temize çekti

Geçmişimi öğrenme şansımı aldın benden, neden sevilmediğimi, ya da sevildim mi? Benden gerçeğimi aldın Sedef. Ne büyük haksızlık sana deli gibi güvenen benken ,ihanete uğrayan benken, affetmedim diye nasıl haksız olabilirim?

" ben seni bu dünyadaki herkesten daha çok sevdim Sedef. Hatta belki de bu dünyada bir seni sevdim. Belki daha az sevsem affedebilirdim seni ama seni o kadar sevdim ki...

Senin bana yaptığını ben sana yapamazdım ama sen yaptın çünkü annen vardı sevdigin , amcaların, kuzenlerin peki ya benim? benim icin bu hayatta bir sen vardın.

Sen bana yalan söyleyerek sahip olduğum tek şeyi aldın, seni ,sana güvenimi. Benim senden baksa bir şeyim yoktu ki... "

Yoktu. Hala sana cok kırgınım, cok kizgin. Sırtımdaki bıçağın acısı hala sürüyor, hala kaniyor yaram ama ben artik sana güvenemesem de birdaha bicaklayacagini bisem de , senden uzak kalamıyorum

Dudaklarını birbirine bastırıp yüzüme attigi tokatla savruldu basim.

" Nasıl gelmezsin allahin belası, nasıl gelmezsin"

Öfke gözümü kör etmişti, kollarini sımsıkı tutup çektim kendime

" sen niye gelmedin lan, sen niye gelmedin?" Yüzüne haykırırken odada yankılandı sesim. Korku içinde gözlerini kapatıyordu her bagirirsimla

" mahvettin lan beni, yıktın, ihanet ettin... niye gelmedin, bu kadar mi değersizdim , peşinde kosulmayacak, siktir olup gitsem nereye gitti bu diye endişe edilmeyecek, gönlünü almaya bile tenezzül edilmeyecek bir adam miydim ben?"

Yapma, sakin ol Tuna... olmam gerek ama olamadım. Acmayacakti o kapıyı, içimdeki kırgın kızgın Tuna susmuyordu.

" Ben de seni bekledim lan! Her allahin günü bekledim. Yuzugu ne zaman çıkarttığım mi soruyorsun , cikartmadim. Esir düşüp işkence eden yavşağın biri alıp gitti... Ben çıkarmadım. 4 yıl sonra birisi beden çıkarttı o yüzüğü ben işkence görmüş haldeyken. "

Şaşkınlıkla bakıyordu bana... " Her allahin günü benim gözüm kapıdaydi. Gelecek, benden özür dileyecek,beni tekrar bize inandıracak.... Sedef hanim ve mükemmel gururu elbette izin vermedi. Öyle ya Tuna kim ki? Ne ki Tuna senin icin"

Elini kaldırmış tekrar vuracağı anda kavradim bileğini " Sakın Sedef!"

Gözlerinden yaş süzülürken " beklemismis... Ben böyle bir bok yesem sen çekip gitsen kapında yatarım lan.... dünyayı ayağa kaldırım. Kendi açtığım yarayı kendim sarmak için deli divane olurum lan? sen naptin? bekledin Tuna gelsin... Tuna bu kadar değersiz cunku"

Yüzüme dinmis öfkesinin kulleri ile bakarken ben ise öfke dolmuştum

" ölmek kolay Sedef hanım, zaten sen de hep kolayi seçtin. Zor olan benim gibi bir adamı sevmekti. Zor olan o kırdığın kalbi onarmakti. Zor olan affedilmek için çabalamakti. Sen benden o hakkı bile aldın"

Sedef

İlk defa bu kadar kırgın bakıyordu bana, o gece bile bu kadar kırgın değildi sanki. Beni beklemiş, ona gelmemi.

Kolumu bırakıp odadan çıktığında kendimi yatağa attim. Gözyaşı içinde söylediklerini düşündüm

Beklemiş. Kendimi affettirmemi beklemis. Affedecekmis... Beni affetmeye hazırmış demek.

Çarşafı yüzüme çekip hıçkırıklara bogularak ağlarken duydum kapının şiddetle kapanan sesini

Koşarak tüm odalarda baktim yoktu. Gidiyor mu? yine mi gidiyor? ama izinli bu gün

Kızdı bana, gidecek mi?

Koşmaya başladım, buz gibi merdivenlerden çıplak ayak koşarken arabaya binmek üzereyken gördüm onu

" Tuna!"

Elinde anahtarı ile kapıyı açmak üzereyken kafasını kaldırıp baktı. Kaşını catmis ciplak ayaklarima bakıyordu. Karın içinde çıplak ayak koşuyorum ona

" Tuna gitme"

Gitmedi... Koşarak geldi " Bu ne hal Sedef? "

Kollarının acip titrerken sarıldı bedenime. Montunun önünü açıp beni arasına attı sararak " donacaksin bu halde disarı mi çıkılır kizim ya"

Basim göğsüne gomulmustu. Kokusu doluyordu ciğerime. Belimden sarılarak kaldırdı ,kucağına aldı.

Cok sinirliydi, yüzündeki sertlikten , soluk alısverişden anliyordum. Bense sakladım başımı hızla atan kalbinin üstüne

Kucaginda beni eve çıkartırken söyleniyordu " ayaklarin kıpkirmizi oldu Sedef, dışarıda kar yağıyor kar, bu şekilde çıkılır mı?"

Çıkılmaz, ama göğsün sıcacık ki

" sen ısıtırsın " dediğimde goz göze gelmiştik. Anahtarla kapıyı açmaya çalışırken donakaldi söylediklerimle

Anlamaya çalışıyordu. Yüzümde sanki bir anlam, iz, cevap arıyordu.

Kucağından kımıldanip kollarımı boynuna dolanmış, dudaklarına bakarak verdim cevabı

Dudağım dudağına temas ettiği anda karşılık verdi. Ağzının içinde kayboldu dudaklarım. Siddetle emerken kapının açılma sesini duydum.

Alnım alninda dayalı dudağımı gülümseyerek yalarken hala gözümden yaşlar suzuluyordu

Birbirimizin nefesinde yüzüyor, yikaniyorduk. " Durduramam kendimi. Öyle hasret doldum ki Sedef, öyle bir şey ki sensizlik..." Nefes nefese baktı yüzüme. Sert iri eli yüzümü kavradi, sertliğini rağmen hassas dokunuslari beni mest ediyordu

" Sana sensizliğin nasıl bir cehennem olduğunu anlatamam guzelim"

Elim nerede ise belli belirsiz sakallarının üstünde dans ederken gozunü kapatıp ard arda yutkunarak girdik içeri. Ayağı ile kapiyi kapatıp tekrar dayadı alnını alnıma.

" durmam" Sesi koyulasmis arzu ile dirilişmis bedeni düşüncelerini ele veriyordu sanki. Kucağından inmek için hamle yapmakla yüzü asılmış , umutsuzca beni biraktiginda her miliminde hayal kırıklığı akıyordu yüzünün

Elim iri eline gitti. Kocaman elleri vardı, avcunun içi etimi çizerdi her defasında. Oyle sert... o sert elleri ile kalcami siktiginda kendimi kaybederim.

Organım şiddetle kasilsi o anları hatirlamamla. " Sedef" Sesi o kadar kırgın o kadar yorgun ki...

Yaklaştım. Basim sadece göğsüne geliyordu. Cok uzundu Tuna. Çenemi göğsüne yaslamis egdiği basiyla bana bakıyor, anlamaya çalışıyordu

Elim karnıma surtunen sertliğine gittiğimde gözünü, ağzını açıp inleyerek ,kapatti

" ah Sedef" kolumdan tutup sırtımı kapıya dayamış kendisi ile bedeni ve kapi arasında eziyordu beni

" durmam" Belimden kavrayıp kaldiridi ,bacaklarımı iri bedenine sarılmış, eli kalcamda kucağına almıştı beni

Bense kollarimi boynuna dolamış dudaklarını ısırarak emiyordum

" ahhhh" kendini cektiginde dudagindan kan süzüldü. Gözleri arzudan çok daha derin bir duygu ile kaplandı. Dilimle dudagindaki kanı yaladığımda inleyerek sıktı kalcami

" ahhh" Bu sefer acı içinde inleyen bendim

" sana o kadar uzun zamandır hasretim ki... cok ağır ödeyeceksin Sedef"

... ( Devam edecek)