"Kendini parmakla." dedi sert bir şekilde hemen karşımda ki koltukta bacak bacak üstüne atmış bir şekilde.
Ne diyeceğimi bilemedim. "Ağam ne dersiniz? B-ben bilmem öyle şeyler. Daha 19 yaşımdayım."
Boran Ağa'nın gözleri şehvetle parladı. "Tam da bu yüzden seni seçtim Narin. Narin olduğun için... Diğer karılarım bir halta yaramaz, sinsinin tekidir. Zaten artık zevk de vermezler pek, daracık değilller ama sen daracaksındır şimdi. Seni zevklerim için karım olarak aldım Narin. Yoksa bir köylü kızını kendime eş diye alır mıyım? Sen benim zevklerimi yerine getireceksin."
Gözlerim korkuyla açıldı. Ne diyordu bu adam böyle? Sırf bu yüzden mi benimle evlenmişti? Annemler oysa çok sevinmişti onunla evlendim diye. Çünkü yüklü bir miktar para ödemişti.
Beni çarşıda görmüş, öyle beğenmiş. Yani bana öyle dediler.
İtiraz etme şansı da tanımadılar.
"A-ağam ben bilmem ki ne denir buna. B-ben yapamam ki öyle şeyler." derken korkudan tir tir titriyordum.
Boran ağa ayağa kalktı ve iri, kaslı cüssesiyle karşıma dikilip çenemi kavrayarak yukarı kaldırdı.
"Öğreneceksin her şeyi Narin'im. Seni öyle güzel becereceğim ki her gün, bir süre sonra sen kendi ayaklarınla bana geleceksin. Seni becermem için, o güzel kadınlığına girmem için bana yalvaracaksın. Şimdi soyun Narin. İkiletme, yoksa daha ilk gecende en sert şekilde girerim içine!"
Sert sesi üzerine titrerken gözümden bir yaş süzüldü onun parmağına doğru. Ama ağlamam bile zevk veriyordu ona.
Gözümden süzülen yaşlarla birlikte dediğini yaptım ve soyunmaya başladım.