Güneş yönünü hemen arkasında duran Vahit’e çevirip zoraki gülümsedi. “Şimdi gidebiliriz” dedi. Mirza görmesin diye konuşurken çaktırmadan gözlerindeki yaşı sildi “Lütfen ağladığımı bilmesin” Vahit başıyla onaylayınca kendilerine doğru yaklaşmakta olan Mirza ve Amed’e doğru yürüdüler. Karşı karşıya geldiklerinde Mirza panikle “Açıklayabilirim…” dedi fakat Güneş onu duymuyormuş gibi Amed’e selam verdi. Sonra Mirza’ya “Reşit ağa nasıl? Bir haber var mı?” diye sordu. Mirza şaşırdı. Güneş, Berfinle sarıldıklarını görmemiş miydi? Kendi kendine küçük bir rahatlama yaşasa bile yine de emin olamıyordu. “Durumu aynı” diye cevap verirken abisi Vahit ile göz göze gelince emin oldu Güneş’in her şeyi gördüğünü. Şimdi hapı yutmuştu. Boşanmanın eşiğinde olabilmesi gereken en son şey gelmişti başına.

