Vahit, Cansu’nun aniden salona dalması ve hiç beklenmedik bir şekilde hamile olduğunu söylemesiyle adeta donup kalmıştı. Kulakları uğuldamaya, elleri ise soğumaya başlamıştı. Her ağızdan bir ses çıkıyordu ama o duymuyordu. Sanki ağır bir sessizlik çökmüştü üstüne.. Bir an nefes almayı bile unutmuştu. Karşısındaki bakışlardan kaçmaya çalışırken, en çok da Mirza’nın delici, küçümseyen bakışlarına tahammül edemiyordu. “Gerçek değil bu, kabus” diyordu içinden. Ancak bu kaçış fazla uzun sürmedi. Aniden yanında beliriveren Zelal, öfkeyle sıktığı yumruklarını hiç düşünmeden kocasının göğsüne ardı ardına indirmeye başladı. “Kim bu kadın vahit! Ne diyor bu!” Vahit irkilerek gerçeğe dönsede cılız bir itirazı bile olmadı. Olanları bile tam kavrayamamışken bir de Zelal’in gözyaşları, acı dolu çığlıkl

