Sabah Güneş’in taburcu işlemleri yapılmış, Mirza Nuran’ı arayarak eve dönme vaktinin geldiğini haber vermişti. Genç kadın “Tamam” deyip yataktan indi, pencereye doğru ilerledi. Hastane odasında geçirdiği yirmi dört saat boyunca, ruhunu esir alan duygusal kaos ile başa çıkmaya çalışmış ama bir sonuca varamamıştı. Bedenindeki iyileşme ruhuna yansımamış, kalbindeki yara kapanmamıştı. Nuran küçük el bavulunu toplarken odanın penceresinden son bir kez dışarı baktığında, iç çekti. Hayatına kaldığı yerden devam etmek zorundaydı. Ama nasıl? Onu neler bekliyordu, hiçbir fikri yoktu. Tek bildiği çok zor olacağıydı. Hazırlanma işi bitince Nuran Güneş’in daldığını gördü. Mutsuzluğun ve ruhsal acının yansıdığı narin yüzüne bakarak “Hadi yavrum” dedi. “Çıkalım artık” Genç kadın Nuran’la birlikte odada

