GÖNÜL ALMACA

2552 Words

Güneş, Feriha Hanım’ın kapısına yaklaşırken kalbini acıtan duygularla mücadele ediyordu. Kendi kendine sürekli uyarılarda bulunuyordu. “O, yaşlı bir kadın Güneş. Sakın dertlerinle onu da üzme. Hem zaten böyle şeyler karı koca arasında kalır, anlatılmaz, çok ayıp.” Diyordu. Kapıya vardığında içindeki fırtınayı bastırmaya çalışarak derin bir nefes aldı ve ifadesine zoraki bir tebessüm yerleştirdi. Zile bastığında kapıyı açan Nilsu, her zamanki gibi neşeli değildi. Güneş’in yüzündeki sahte gülümsemeyi bir çırpıda fark etmiş gibiydi. Zaten Güneş’in neden geldiğini de anlamıştı. “Hoş geldin tatlım” deyince Güneş “Hoş buldum” dedi. “Feriha Hanım müsait mi?” “Müsait. Gel canım.” Güneş içeri adım attığında boğazına bir düğüm oturdu. Etrafına bakarken bu eve ilk gelişini hatırladı; o günkü hisl

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD