Sabah saatlerinde hastane koridorlarında genç bir kadının acı dolu çığlıkları yankılandı. Önce korumalar sonra hastane personeli girdi Mirzanın yattığı odaya. Korumaları gören Güneş “Doktor çağırın!” diye haykırdı. Mirza’nın başucuna kapanmış, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Hemşireler yatağa yaklaşırken içeriye koşarak giren doktor “Çekilin!” dedi. “Kimse dokunmasın” Güneş çırpınarak “Bir şey oldu kocama… Lütfen, ne olur bakın!” diye yalvardı. Elleri Mirza’nın cansız eline kenetlenmişti, dudakları titriyor, gözyaşları hiç durmadan yanaklarından süzülüyordu. Doktor, soğukkanlılığını koruyarak Güneş’in omzuna hafifçe dokundu. “Güneş Hanım, lütfen sakin olun. Bize biraz alan açın.” dedi. Fakat Güneş geri çekilmiyordu. Mirza’nın elini sıkıca tutuyor, onu bırakmamaya çalışıyordu. Gözleri doktor

