Adar'dan Düğün bitmiş herkes odalarına çekilmişti. Bende kendi odama geçtim ama aklım,karşı odada kalan kıza... Dila'ya takılıp kalmıştı. Sonunda elimde küçük bir kutuyla Dila’nın odasının önünde durdum. Bir elim kapının önünde… Birkaç saniye düşündüm. Yanlış anlamasını istemezdim. Hele hele kendini köşeye sıkışmış gibi hissetmesini… Sonunda kapıyı tıklattım. İçeriden sesi geldi, ürkek ama dikkatli: “Kim o?” “Ben… Adar,” dedim. Kapı aralandı. Karşımda, bakışlarında çekingen bir merak… “Bir şey mi oldu?” Elimdeki kutuyu uzattım. “Telefon… Sana. Numaram yüklü. Herhangi bir şey olursa çekinmeden ara.” Gözleri hafifçe büyüdü. “Bunu… benim için mi aldın?” Başımı hafifçe eğdim. “Evet. Kendini yalnız hissetme diye.” Telefonu aldı. Teşekkür etti, sesi neredeyse duyulmayacak kadar

