bc

EMİLİON +18 {4}

book_age18+
271
FOLLOW
7.9K
READ
dark
escape while being pregnant
powerful
neighbor
gangster
bxg
musclebear
like
intro-logo
Blurb

"Seks." Bacaklarımı masanın üzerinde otururken sonuna kadar ayırdım. "Sadece yatakta yapılan bir eylem değildir Bay Shawn."

"Seks her yerde yapılabilecek bir şey de değildir Bayan Owen." Ellerini dizlerimin üzerine koyarak bacaklarımı sıkıca kavradı. Beni hızlıca kendine çekti ve sertliğini uyluklarımın arasına bastırdı.

"Ama bu masa istisnalar arasında sayılabilir."

Arsızca inleyerek, başımı geriye attım. "Lütfen, sert ol."

chap-preview
Free preview
BİR BABANIN KIYAMETİ
"İntikam." Duygusuz sesinden donuk bir ağıt gibi döküldü kelimeler; "Her şey intikam içindi." Kalpsizdi. Kalpsiz bir katil. Gözlerine baktığımda gözlerinde hayatı görememiştim. Bir mezar kadar ölüydü. Ruhundan hayat çekilmişti. Şimdiyse gözlerine bakamıyordum. Bakışlarımı o mezarları örten toprak kadar koyulaşmış gözlerden sakınıyordum. Aşık olduğum kadın bu değildi. Çikolata kahvesi gözlerine bakmak her seferinde hayatı ve yaşamı arzulama sebebim olurdu. Ölüm ve öldürmek gelmezdi karanlık aklıma. Biz yasemin bahçesiyken ölülerle dolu bir mezar olduk. Oluk oluk yaşam pompalayan kalbimin atışları acı veriyordu. Kızımın mezarına bakarken yaşamak acı veriyordu. Annemin öldüğü gece, Emelie beni terk ettiği akşam üstü dahi bu kadar canımın yandığını hissetmemiştim. Kalpsiz bir ceset olmak istedim. Bunu o an diledim. Dik duruşum beni sarsılmaz bir adam gibi gösterebilirdi ama gözlerimi yakan yaşlar titrek bir nefeste kızımın mezarına düşecekti. Ellerim sıkı sıkı yumruktu. Sanki cam parçaları avuçlarımın içine doluşturulmuştu. Avcumun içinde tuttuğum bir tanecik yasemin çiçeği böyle hissettiriyordu. Yasemin bahçemizden mezarlığımıza kalan tek somut hatıraydı. Kızına babasından kirli elleriyle bırakabileceği tek anı. O çukurdan kızımı çıkarabilme şansım olsaydı bir an bile tereddüt etmezdim. Canım pahasına olsa da. Bebeğimizi o soğuk mezardan alıp, annesinin sıcak kollarına götürmek istedim. Sonra ikisini de sarıp sarmalamak... "Yasımı bile tutmama izin vermediler, bebeğimin mezarının yerini söylemediler.” Sözleri sönmüş alevin küllerine dökülen su kadardı. Faydasız. Yine de dinledim. “Yalvar yakar annemi ikna edip bebeğimin mezarı başına gitmiştim." Yasemin çiçeği avuçlarımda yakıcı bir hisle tenimi harmanlamıştı. Emelie... O kadın konuşmaya devam etti. "Cenazesine katılamamıştım, elim kolum bağlı hastane odasındaydım. İzin vermemişlerdi bebeğimi son kez görmeme... Kabullenememiştim öldüğünü günlerce ilaçla uyutmuşlar beni. Ama geçte olsa bebeğimin mezarını bulmuştum." "Toprağın altı karanlıktır değil mi?” diye sordu bana. İlk kez. Daha önce ki hiçbir cümlesini bana söylediğini düşünmüyordum. Çünkü ilk kez sesi titremiş ve benim kalbimi sızlatmıştı. “Korkuyordur bebeğimiz, annesi babası olmadan....Daha çok küçük, küçücük... Biz dayanamıyoruz bir zerre soğuğa o minik bedeniyle nasıl mücadele etsin? Ya bebeğimde benim gibi korkuyorsa karanlıktan...” Yanılıyorsun annesi kadar cesur olmalı, demek istedim ama susmak tercihimdi. Acısıyla başa başaydı. Ben daha kendi acımla nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum. Yeniden sordu bana. “Benim onu özlediğim gibi hiç görmediği, dokunamadığı, kokusuyla tanışmadığı annesini özlüyor mudur bebeğimiz?" Bebeğimizin mezarı başına dizleri üzerine çökmüş kadına baktım. Solmuş, canlılığı yitmiş bir yasemin çiçeği gibiydi. Sustum. Kurdun kuzuyu izlediği gibi izlemekle yetindim. Pusuda ve sessizce. Omuzları çökmüştü. Titrek bir nefes aldı. "En kötüsü de ne biliyor musun?" Başını soluk göğe kaldırdı. "Tüm umudumu bağladığım ilk bebeğimi kaybetmişken ölmeye niyetli değil ama ölüme her an hazırken artık aşık olduğum adamdan bile bir şey beklemezken..." Kolunun kıpırdadığını gördüm. Elini karnına koydu. Öyle kaldı. Başını eğdi. Gözlerim büyüdü ama Emelie... O kadın beni bir kez daha yanılttı. Ona inanma huyumdan bir kez daha nefret ettim. Ve sanki ben bilmemişim gibi dedi ki; “Her şey bitti. Yeniden mahvettim. Biz bittik." Ağlayışını durduramadı. Çığlıklarını susturamadı. Acısı kilitlerini kırdı ve dışarı çıktı. O acısını dışarı vururken, ben içimde yaşadım. O ruhunda ki acıyla başa çıkamazken, ben acıma teslim oldum. O acıyla yankılanan duygularını çığlığına dökerken, ben bir o kadar sessizdim. Sesi çıktı. Sessiz kaldım. Nefes nefeseydi. Bende soluk alacak hal yoktu. Son kez can çekişiyordu. Bense çoktan ölmüştüm. Adımlarım toprağı ezdi. Kızımın mezarının önüne geldiğimde bir damla yaş yanağıma aktı. Bunun olmasını istemedim. Varlığımla kızımın anısını kirletmek istemedim. Avcumda ki canlılığını yitirmiş yasemini kızımın mezarına bıraktım. Emelie’nin sesi kesildi. Ona son kez bakma isteğime karşı koyamadım. Gözlerimde ki cansız bakışlar onun ölümü hatırlatan bakışlarıyla kesiştiğinde acı daha hissedilir oldu. Bana bir babanın cehennemini yaşatıyordu. Beni öldürmüştü ve ben cehennemimdeydim. Yüzüne bir daha bakmadım. Bakamadım. Kendi cehennemimdeydim o ise kim bilir... Ona sırtımı döndüm ve gittim. Bu sefer terk eden bendim. Gözlerinde hayatı bulduğum kadın ölümümdü. Son cinayetini işlemişti. Kül Adam’ını aşkıyla birlikte öldürmüştü.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

AŞKLA BERDEL

read
78.8K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.6K
bc

HÜKÜM

read
222.6K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
518.5K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
1.8K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook