3.Bölüm "Hiçbir Sır Gizli Kalmaz"

1641 Words
3.Bölüm “Hiçbir Sır Gizli Kalmaz “ Beyza ; “Filiz’e bakıp eskiyi ilk tanıdığım zamanları düşünmeye başlamıştım. Bundan 10 yıl önce yeni açmış olduğumuz iş yerimizde Eylül'e müşterimiz olmadığı için birbirimize kıyafet dikmeye başladık. Butiğimizin yeri güzeldi. İçini zevkimize göre dekore ettik. Çok güzel kumaşlar aldık duvarın birini tamamen raf yaptırdık. Renkleri kombinleyip raflara dizdik duvarın birinde de cansız mankenleri yerleştirdik en sevdiğimiz modellerden dikip giydirdik. Panpars ve canlı salon bitkileriyle dekor yaptık. Kabin kısmını geniş tuttuk küçük oda şeklinde tekli şık bir koltuk ve yanında fiskos masası üzeri cam şık dekoratif ayaklı, askılık, boydan ayna ve makyaj masası vardı. Kesim ve dikim bölümümüz ayrıydı ama camdan bölme olduğu için gelen müşteriyi rahat görebiliyorduk. Ön kısımda ofis masası yerine güzel bir oturma bölümü yapmıştık, samimi olsun diye sadece rafların olduğu bölümde kumaşları rahat sergilemek için tezgah yaptırmıştık. İçimize sinmişti ferah aydınlıktı. Kıyafet denerken aynadan birinin bizi izlediğini fark ettim. Filiz ‘i ilk o zaman görmüştük, küçük bir kaza atlatmış elbisesi yırtılmıştı. Tamir etmek yerine sevdiğimiz ve ona yakışacağını düşündüğümüz kıyafetleri denettik. Çokta yakıştı kendisine. Beğendi ve 10 parça kıyafet aldı kartımızıda aldı arkadaşlarına tavsiye edeceğini söyleyip ayrıldı. Dediğini de yaptı sayesinde çok kişiye kıyafet diktik her fırsatta da kendi geldi. Filiz ; "Sizin yüzünüzden hazır kıyafet giyemez oldum çok rahat ve tarz kıyafetler yapıyorsunuz". diye bizi gaza getiriyordu. Ailece tanıştık birbirimizin evlerine gidip geliyorduk beraber tatile bile çıkmıştık. Çocuklarımızı da çok sevmiş onlara abla olmuştu. Dertleriyle dertlenmiş elinden geldiğince sorunlarını çözmüştü. Güzel insan her yerde güzel. O kazaya kadar çok güzel şoförlüğü vardı. Nasıl oldu hala muamma çözülemedi. İlk başlarda iyiye giden durumu 3 aydan sonra kötüleşmeye başladı. Başlar da anlam veremedik iyileşmeye giderken nasıl kötüleşiyor günden güne daha kötü oldu. Bir senenin sonunda konuşma yetisini dahi kaybetti. Sadece bakıyor nefes alıyor sıvı şeylerle besleniyor. 3 sene oldu asla iyiye gitmiyordu uygulanan tedavilere cevap vermiyordu. Eylül ve ben bunu araştırmaya karar verdik. Eylül doktorun peşine düştü bende Tolga'nın peşine düştüm. Eylül ilk doktorun hesaplarından başlayıp kimlerle görüştüğünü araştırdı, adım adım takip etti. Bende Tolga‘nın gölgesi oldum resmen. Tolga her gün düzenli olarak bir eve gidiyordu. Eylül'ü aradım hemen gelmesini istedim. Eylül ; “Aksiyon var dediler geldim ne oldu ne buldun? Beyza “Seninle bir ev ziyareti yapacağız ama önce kılık değiştireceğiz. “ Eylül bu fikre bayıldı aksiyon olsun diye her işe girişir. İlaç şirketinden geliyormuş gibi yüzümüzde maske sırtımızda ilaç pompası eve gittik. Kapıyı çaldık hizmetli bir bayan kapıyı bize açtı. Ev dediysem sıradan sade bir ev değil. Villa desem daha doğru olacak. Kadın başta bizi almadı eve. Hizmetli; "Hanımım yok ondan izinsiz alamam". Dedi ısrarcı olmadık numaramızı hizmetli bayana verdik, kartı araba da unutmuşuz gibi. Böyle bir sıkıntıda ararsanız hemen geliriz dedik. Aynı sokaktan 3 ihbar aldık o yüzden uğradık dedik. Hizmetçiyle arayı iyi tutalım ki ilk bizi arasın. Eylül “Çok çabuk pes ettin nasıl gireceğiz içeri bu plan yatar ben söyleyeyim. Beyza “Bizi araması için durumu hızlandıracağız. “ Daha sonra Petshoptan börtü böcek ortaya karışık bir şeyler aldım ve gizlice villanın bahçesinden girip açık camdan içeri saldık. Ertesi gün hizmetçi kadın ilk bizi aradı. Allah ne verdiyse daldık eve. Onlara da 2 gün eve girmemellerini söyledik ki rahatça araştıralım. Eylül’le resmen evi alt üst ettik. Meğerse Tolga beyimiz kendine yeni bir hayat kurmuş kadınla boy boy resimler. Sarışın mavi gözlü yılan bakışlı bir kadın. Aslında kadın güzel ama biz beğenmedik. Doktorun bazı müstehcen resimleri ve hasta kayıtlarını bulduk. Kadın baya bilgi toplamış. O gün karar verdik Eylül’le bu ikisini yakın takibe alıp suç üstü yapacaktık. Eylül’le iş yerine geçip plan yapmaya başladık yakalanma dan nasıl delil toplarız. Eylül “Bence direkt doktora gidelim itiraf ettirelim. Faruk’u arayalım o da gelsin. Kardeşi sonuçta yardım eder. “ Beyza; Daha Sonra Faruk'u aradık gördüklerimizi söyledik o başta inanmadı ama ikna yeteneğimiz konuşturduk. Onuda safımıza çektik bize fikir bile sundu. Kılık değiştirip şirkette işe girmemizi sağladı. Şüphe çekmeden halledin beni tanımıyorsunuz şirkette ona göre dedi. Faruk "Kesin delilleri toplama dan ortaya çıkmayın, niyetleri neymiş öğrenelim. Anneme söylemeyin kadın yıkılmasın ben onu torununa bakması için uyarım" . Bizi bir genç çocukla tanıştırdı. Teknik destek işi bu çocukta olacakmış. Yeni ergenlikten çıkmış adı Akif yetimhanede büyümüş. Filiz’in verdiği bursla okumaya devam etmiş. Bilgisayar mühendisliği okuyormuş ilk senesi ama zehir gibi çocuk. Çok güzel plan yaptık kimse anlamasın diye kılık değiştirdik işe başladık. O günden sonra ikili hayatımız başladı. Eylül "İki sene oldu doğru düzgün bir şeyler bulamadık umudum tükenmeye başladı. Bu adam nasıl oluyorda hiç arkasında iz bırakmıyor." Beyza İle arada dertleşip nasıl bu işi çözeceğiz diye düşünüyorduk. Kendi iş yerimizde boş boş düşünürken içeri bir bey girdi. Bey demek yazık olurdu bomba bir şey bu erkekse bizimkiler ne? Uzun boylu geniş omuzlu, esmer ten, gür saçlar kara kaş kara göz hayran hayran nasıl dalmışsam... Beyza’nın çimdik atmasıyla kendime geldim. Hoş geldin yapım ilgilenmeye başladık bayan arkadaşı için kıyafet bakıyormuş ne şanslı bayan dedim ama içimden demeyi unutmuşum. Tebessüm etti bozmadı beni, kıyafette yardımcı olduk uzun sürünce kahve ikram ettik. Tanıştık bu arada ismi Selim'miş bir arkadaşı bizi tavsiye etmiş. Kahveleri içerken ben boş muhabbet olsun uzun kalsın diye işini sordum. Selim “Doktorum ben kardiyoloji uzmanlık alanım, herhangi bir sorun olursa istediğiniz zaman arayabilirsiniz.” Kartını uzattı tam kartını alırken Beyza konuşmaya başladı. Beyza “Yanlış anlamazsanız size bir şey sormak istiyorum dedi “ Filiz'in durumunu anlattı, her ayrıntıyı tek tek atlamadan anlattı. Selim bey can kulağıyla dinledi. Sohbet soru cevap şeklinde ilerledi. Yakışıklı Selim bey bile şüphelendi yattığı hastaneyi sordu doktorunu öğrendi bu demek oluyor ki Selim beyde suç ortağımız çok güzel olacak bu iş. Aradan 3 gün geçti Selim yine iş yerine geldi selamlaştık kahve ikram ettik. Derin bir nefes alıp verdi ve anlatmaya başladı. Dr. Selim, “Sizi korkutmak istemem ama arkadaşınızın yattığı özel hastanenin ortaklarından biride arkadaşınızın eşiymiş ama gizli kalmasını istemiş. Tahlil sonuçlarıyla her defasında oynanmış, başka yatalak hastanın tahlilleriyle yer değişmiş ne hikmetse. Arkadaşım bu konuda kendi doktorunu ve hemşireyi sorumlu tutuyor. Genel durumuyla başka kimsenin ilgilenmesine izin verilmemiş. Benim anladığım arkadaşınız bile isteye bu halde tutuluyor. Kendisinden kan aldım başka hastanede tahlilleri yapılıyor kesin sonucu o zaman sizinle paylaşırım. Sizden isteğim kullandığı ilaçlardan numune getirmeniz. " Filiz'e bunu yapan hayat bize neler yapmaz Selim beyin desteği çok güzel oldu 4 koldan çözeceğiz bu işi. Dediğini yaptık, ilaçlardan nume aldık. Beyza Selim beye verdi ama bir kaç ilacı kendi tanıdığında incelemek istedi. Çok şüpheci kolay kolay kimseye güvenmiyor. Sonuçlar hepimizi şaşırtmıştı. Ama daha fazla delille bu işi kökten çözmeyi istiyorduk. Bu fırsatı bize onlar versin istiyordu. Sağlam adımlarla ilerlememiz gerekiyor. Nasıl olsa bir açık verecekler. Beyza;Yine şirkette temizlik işini yapıp Eylül ile kulağımızda kulaklıklarla sohbet ediyorduk. Tolga bir hışımla ofisine geçti görebildiğim kadarıyla telefonda biriyle tartışıyordu. Eylül'e telefonu kapamasını söyledim, odaya yerleştirdiğimiz dinleme cihazını açıp Tolga'yı dinlemeye başladım. Duyduklarım beni dehşete düşürmüştü. Derhal yurt dışına çıkarıp orda işini bitireceğim diyordu. İki gün sonra hastaneden çıkış işlemlerini yapıp yurt dışına göndereceğim demişti. Ben bir anlık panikle kız kardeşim Gül'ü aradım, durumu özetledim. O da tüm planlar iptal o zaman, Filiz operasyonu başlıyor dedi bende onayladım. Eylül ile apar topar şirketten ayrıldık. Uçak biletlerini hallettik uzun yolculuk belki kaldıramaz düşüncesi ile Filiz adına 2 uçak bileti aldık. Biri yurt dışına Almanya diğeri Sivas'a. Sivas'ta Gülendam hanımla görüştük kendisiyle epeydir tanışıyoruz alternatif tıpta çok iyi biri. Filiz hakkında bilgiler vermiştim görmek için sabırsızlanıyordu. Durumun aciliyetini anlatınca oda kabul etti. Biz havalimanında Gül'den haber bekliyorduk bir aksilik olmadan halledebilir umarım, bugüne kadar yaptığımız her şey boşa çıkarsa çok üzülürüm. Filiz'in annesini aradım ona Kerem için izin alıp Sivas'a gelmesi gerektiğini gelince her şeyi orada anlatacağımı söyledim. Bu durumdan özellikle Tolga'nın haberi olmasın dedim tembihledim. Gül;Hastaneye acil durum varmış gibi ayarladığımız ekiple giriş yaptık. Baş hekim arkadaşımı yolda arayıp kısa bilgi geçtim bize ambulans ayarlamasını rica ettim. Oda siz gelin ambulans hazır olur dedi. Filiz'in odaya geçtim hemşire hemen yanımızda bitti;"Neler oluyor bu şekilde hastayı alıp götüremezsiniz" desede çok takmadım. Tolga bey diye kaydettiğim ablamı aradım sanki Tolga beyle konuşuyormuş gibi yaptım hemşireye uzattım telefonu "çok kızgın sana derhal eşini hazırlamanı istiyor uçağa yetişmemiz gerekiyor kendisi bizi uçakta bekliyor istersen konuş anlat" dedim. Umarım almaz telefonu yoksa yanarız.! Hemşire bendeki ciddiyeti görünce çekimser kaldı ve tamam dedi. Filiz'in odaya geçtiğimde şaşkınca bakıyordu bana yanına gidip kulağına fısıldadım onun duyacağı şekilde; "Seni çıkartıyoruz hastaneden ablamlar havalimanında seni bekliyor" dememle gözleri doldu. Yanımızda gelen sözde hasta bakıcı kılığındakı arkadaşlara sedyeyi getirin hastayı ambulansa götürelim. Ben kendinden emin sağa sola emirler veriyorum, hastanın dosyalarını alalım yurt dışında lazım olacak diye. Eşim Veli yurt dışına göndermek için gerçek bir hasta ayarlamıştı hiç olmasa Tolga biraz oyalanır. Evrak işlerini Akif ayarlamıştı, umarım bir aksilik olmaz. Ambulansa bindik Filiz'in kulaklığını taktım ablamı aradım. Ablam Filiz'e ne dedi bilmiyorum ama ağlamaya başladı. Daha sonra müzik açtım rahatlasın diye,yolumuz uzun. Filiz Hastane odasında boş tavanı izlerken şu an ambulansta başka yere gidiyorum umarım bu bir rüya değildir. Havalanına geldiğimizde Beyza ve Eylül bizi bekliyordu. Bana sarıldılar biraz duygulu anlar yaşadık ama kızlar çokta uzatmadılar artık ağlamak yok. Her şey daha güzel olacak, uçağa bindik ve havalandı. Kızlar çok heyecanlıydı bende öyle. Eylül müzik açtı kutlama zamanı dedi Rober hatemodan hurrayı açıp dans etmeye başladı. Beyza da eşlik etti,Gül ve eşi telefonda bir şeylerle uğraşıyorlar. Ne olur bunlar rüya olmasın o kadar yattımki bazen gerçeklik algımı yitiriyorum. Sivasa gelmiştik uçaktan inince yine ambulans ve bir araç karşıladı bizi. Kızlar ben sıkılmayayım diye benim yanıma bindiler. Yarım saat kadar yol geldik sanırım bahçeli iki katlı modern mimarısı olan bir evdi. Bütün bunları ne ara ayarladılar anlam veremedim. Eve geçtik giriş katta büyük bir salon vardı, duvarın biri tamamen cam dan ve bahçeye bakıyordu sürgülü kapısı vardı bahçeye açılan. Benim yatağımı buraya kurmuşlar ve bahçeye bakıyor. Köşem koltuk takımı vardı, ortada çok şık ve büyük sehba vardı. Açık naturel renklerde döşenmiş. Ferah ve aydınlık bir evdi beni yatağıma yerleştirdiler yorulmuştum bu kadar aksiyon uykumu getirmişti kendimi uykuya teslim ettim, bakalım daha neler bekliyor beni yaşayıp göreceğiz... .
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD