Duru sabah büyük bir neşe ve huzurla uyandı. Kerim hayatına girdiğinden beri yaşamı bambaşka bir yöne evrilmeye başlamıştı. Bu süreçte, kendisinin bile farkında olmadığı yönlerini keşfetmeye başlamıştı. Bir haftadır okul saatleri dışında sürekli Kerim’le beraberdi ve birlikte harika zaman geçiriyorlardı. Duru, bu kadar kısa sürede bu kadar yoğun duygular hissetmesine kendisi de şaşırıyordu.
Bugün Kerim’i arkadaşlarıyla tanıştıracaktı. Duru çok heyecanlıydı. Telefonunu eline aldı; her sabah olduğu gibi güne Kerim’in mesajıyla başladı:
“Günaydın güzelim.”
Duru hemen cevap yazdı:
“Günaydın. Bu akşam görüşüyoruz değil mi? Programında bir değişiklik yok?”
Birkaç dakika sonra telefonu çalmaya başladı. Arayan tabii ki Kerim’di.
Güzelim, dedi Kerim.
Duru tebessüm etti.
Kerim, nasılsın? diye nazlı nazlı sordu.
Şu an çok iyiyim. Sen nasılsın bakalım?
Ben de çok daha iyiyim, dedi Duru, Kerim’in sözlerine uyarak.
Kerim’in sesinden gülümsediği belliydi.
Seninle güne başlamak harika, Duru. Keşke yanımda, kollarımda, senin kokunla başlasaydım güne.
Kerim’in açık sözlülüğü Duru’yu sürekli utandırıyordu. Duru, bir an için güne Kerim’in kollarında uyandığını düşündü ve yüzü alev alev kızardı.
Kerim, beni utandırma.
Güzelim, bunları en kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Çünkü artık sensiz yapamıyorum.
Hayatıma girdiğin için çok şanslı hissediyorum, dedi Duru.
Ben de öyle, güzelim. Bu arada akşam seni evden alırım. Olur mu?
Harika olur. O zaman akşam sekizde görüşürüz.
Görüşürüz, güzelim.
Duru hazırlanıp kahvaltısını yaptıktan sonra okula gitmek için evden çıktı.
Kerim odasında otururken aklı tamamen Duru’yla doluydu. Bir haftada bu kıza ne kadar alıştığına kendi bile şaşırıyordu. Onunla zaman geçirmek hoşuna gidiyordu. Duru gerçekten ailesindekilerden çok farklıydı. Ama bu işte herkes bir bedel ödeyecekti.
Kapı çaldı, gelen Tan’dı.
Abi, gelebilir miyim?
Gel Tan, anlat, dinliyorum.
Abi, büyük sevkiyat Salı günü. Türkiye’ye dönmemiz gerekli.
Biliyorum Tan, Salı sabahı yola çıkarız.
Keyfin yok abi.
İyiyim Tan, her şey planladığım gibi gidiyor. Bu akşam Duru’nun arkadaşlarıyla tanışacağım. Sen de benimle geliyorsun.
Yapma abi, ben uzaktan izlemeye devam etsem…
Olmaz. Yakın arkadaşım olarak benimle geleceksin. Gerçi en yakın arkadaşımsın.
Tan ensesini kaşıdı:
Tamam abi…
İyi, akşama hazır ol.
Duru dersten sonra eve gelip hazırlanmaya başladı. Üzerine beyaz straplez mini bir elbise giydi, doğal bir makyaj yaptı, saçlarını dağınık bir topuz yaptı. Aynada kendine baktığında gözlerinin içi gülüyordu, çok mutluydu. Bu mutluluğunun bozulmaması için dua etti.
Telefonuna gelen mesajla dışarı çıktı. Kapıda, arabasına yaslanmış onu bekleyen Kerim vardı. Karşısında her zamanki gibi çok yakışıklı görünüyordu. Duru’ya doğru yürüyüp ona sarıldı, gözlerinin içine bakıp önce dudaklarından küçük bir buse aldı, ardından alnından öptü. Duru’yu öpen ilk erkek Kerim’di ve Kerim bunu biliyordu.
Geçen hafta ormanda yaptıkları yürüyüşte Kerim, Duru’nun ilk öpücüğünü çalmıştı. O andaki tavırlarından, onun ilk kez öpüldüğünü anlamış ve bu masumiyetine bir kez daha şaşırmıştı. İşte o gün, Esat’ın neden Duru’yu her şeyden uzak tuttuğunu yavaş yavaş anlamaya başlamıştı.
Nasılsın güzelim?
İyiyim, dedi Duru heyecanla Kerim’in kollarında.
Gidelim mi artık?
Olur, çok heyecanlıyım Kerim. İlk defa bir erkeği arkadaşlarımla tanıştıracağım.
Sakin ol güzelim, her şey yolunda gidecek. Ben hayatında olduğum sürece…
Araba yolculuğu sessiz ama bakışarak geçti. Kerim, yol boyunca Duru’nun elini bir saniye bile bırakmadı. Araba kullanırken bile bu durum onu heyecanlandırıyordu; Duru’ya bu kadar yakın olmak ona farklı duygular yaşatıyordu.
Kulübe geldiklerinde el ele içeri girdiler. Duru, ilk defa bir erkeğin elini sıkı sıkı tutuyordu. Babasından sonra ilk kez birine bu kadar güvenip teslim oluyordu.
İkisi el ele arkadaşlarının oturduğu masaya doğru ilerlediler. Kerim tek tek hepsiyle tanışıp selamlaştı. Anna, yakından daha yakışıklı olduğunu söyleyince Kerim tebessüm edip teşekkür etti. Emilia, Helka, Jess hepsi Kerim’i çok beğenmişti. Ville ise adeta bayılmıştı, bu durum Roope ve Kerim’i rahatsız etmişti.
Bir süre sonra Tan geldi. Kerim, herkesi Tan’la tanıştırdı. Ortam çok keyifliydi. Duru ve Tan tanışırken çok tuhaf bir elektrik oldu. Duru, Tan’ı sanki yıllardır tanıyormuş gibi bir yakınlık hissetti. Göz renklerinin bile aynı olması ona garip bir sıcaklık veriyordu.
Slov müzik eşliğinde Kerim’le sarmaş dolaş dans etmeye başladılar. Kerim, Duru’dan bir an bile ayrılmak istemiyordu. duru bugün de diğer günler gibi çok güzel olmuştu ve bu durum kerimi çok rahatsız etti.
İyi misin güzelim? diye sordu Kerim.
Duru başını Kerim’in göğsünden kaldırıp, “Çok iyiyim, bütün sevdiklerim bugün yanımda,” dedi.
Kerim ville ve roope biraz farklı bir çift dedi
Evet sıra dışılar ama onları çok severim
Anna çılgın
Duru kafasını salladı
emilia utangaç ve jess ve helka grubun abi ablası gibi dedi
Evet doğru tespit dedi
Eee sen tanla ilgiline düşünüyorsun
Tan sana çok yakın anladığım kadar ama onda farklı bir şeyler var dedi duru
Nasıl şeyler
Bilmiyorum onu hiç tanımadan güven hissettim onu karşı sanki başka bir hayatta tanıyormuşum gibi hiç yabancı gelmedi bana gözler renklerimiz bile aynı dedi tebessüm ederek
Ama kerim bu durumdan rahatsız oldu bir anda kendini tanı kıskanırken buldu durunun kendinden başka bir adamdan övgüyle bahsetmesi onu kızdırmıştı ama bunu belli etmedi.
Bir süre daha birbirlerinin gözlerinde kaybolarak dans ettiler.
Sonra Kerim, Duru’nun elini tutup terasa çıkardı. Dolunay gökyüzünde parlıyordu. Kerim arkadan Duru’ya sarıldı, saçlarına küçük öpücükler bıraktı.
Duru, bana iyi geliyorsun. Hayatta güzel şeylerin olduğunu bana hatırlatıyorsun, dedi.
Sonra Duru’yu kendine çevirip tutkuyla öpmeye başladı. Duru’nun acemice karşılıkları Kerim’i daha da ateşliyordu. Dudaklarından ayrılırken kendi kendine düşündü: “Bu kız bana ne yapıyor?”
Güzelim, konuşmamız gereken bir konu var, dedi Kerim.
Seni dinliyorum…
Türkiye’ye dönmem gerek.
Bir anda Duru’nun yüzü düştü. Kerim devam etti:
Sadece birkaç günlüğüne gideceğim. Uzun süre ayrı kalmaya hiç niyetim yok. Zaten bir süre sonra sen de Türkiye’ye geleceksin. Hep birlikte olacağız.
Duru biraz olsun rahatladı.
Gitmeni istemiyorum, senden uzakta olmak istemiyorum.
Biliyorum güzelim, ben de istemiyorum. Ama sadece kısa bir ara olacak.
Ne zaman gidiyorsun?
Salı günü…
O anda Kerim tekrar Duru’nun dudaklarına kapandı. Tutkulu öpücükleri tam hızla devam ederken, bir ıslık sesiyle irkildiler.
Vay, buralar ateş almış! diye seslendi Anna.
Ben rahatsız etmeyeyim, devam edin siz. Ama aşağıda bekliyoruz, dedi göz kırparak.
Duru utançtan kızardı. Kerim, yanaklarına küçük öpücükler kondurdu, sonra elini tutup kulübe geri döndü.
Bir süre daha eğlenip kulüpten ayrıldılar. Yolda Kerim,
Bu gece bana gel, Duru, dedi.
Duru şaşırmıştı ama hayır demedi. Dadısı Ayten Sultan’ı arayıp, o gece arkadaşında kalacağını söyledi.
Dadın senin için önemli galiba
Evet hem de çok babam ve dadım benim hayatımdaki en değerli kişiler
Kerime döndüğünde onun bozulduğunu gördü sonra elini tutup şimdi onların arasında sende varsın deyip yanağından öptü.
Kerimin evine geldiklerinde duru çok şaşırdı bir rezisdandın 20 katındaydı evi ve her yer siyah beyaz döşenmişti aynı kerim gibi gizemli bir havası vardı.
kerim kapıda durup duruyu seyretti bir süre durunun güzelliğinden adeta büyülenmişti.
Ama bu bir oyundu kafasını sallayıp kendini toplaması gerekti.
Beğendin mi
Duru kafasını salladı evet çok şık ama biraz soğuk ve gizemli dedi.
Aç mısın bir şeyler yiyelim mi
Olur tost ve çay yapalım mı dedi sevinçle
sen bu saate tost yer misin diye şaşırarak sordu kerim
Evet kerim bey ben yemek yemeyi çok severim
Hiç belli olmuyor
Duru gülümsedi sadece şanslıyım iyi genlere sahibim dedi
Ama önce rahat bir şeyler giyelim olur mu deyip durunun elini tutup üst kata çıkardı
Burası kerimin yatak ve giyinme odasıydı ve duru kendini farklı hissediyordu her yer kerim kokuyordu.
Kerim bir tişort uzattı bu sana elbise gibi olur ama rahat demezsen başka bir şey de verebilirim ayrıca duşta alabilirsin kendini daha iyi hissedeceksen dedi
Duru gerek yok bu yeterli dedi
Tamam sen bur da giyin bende aşağıda bir duş alıp giyineceğim deyip aşağı dindi
Duru bir süre odayı izledi kerime ait her şey onun için özeldi
Aşağı indiğinde kerim duş almış üstüne spor şeyler giymişti ve bu hali ile çok çekici görünüyordu
Kerimde duruya baktı kendi tişörtü içinde okadar doğal ve güzeldi ki kerim gözünü kırpmadan onu izledi
Elini uzatıp hadi gel ellerinden tost yemek istiyorum dedi
Birlikte mutfağa geçip tost ve çay yapmaya başladılar bu ikisi içinde çok yeni bir durumdu
Kerim ilk defa bir kadınla mutfakta zaman geçiriyordu
Duru içinde ilk di bu deneyim
Birlikte tost ve çay hazırlayıp sohbet ettiler. Duru ilk defa bir erkeğin evinde, mutfakta böylesine doğal bir şekilde vakit geçiriyordu.
Yemekten sonra bir film açıp izlemeye başladılar duru kerimin kucağına sığınmıştı ve burası o kadar huzurluydu ki duru uyumaya başlamıştı bunu fark edince kerim onu kucağına alıp yatağına götürdü onu yatağa bırakıp aşağı inmekti amacı ama sonra bu fikrinden vazgeçip onu orada yalnız bırakmak istemedi duruyu kucağına alıp sıkıca sarıldı kokusunu defalarca
kez içine çekti öpüp okladı
Sonra sesizce özür dilerim keşke her şey farklı olsaydı farklı bir zaman da farklı koşullarda seninle tanışsaydık her şey çok güzel olurdu diye mırıldandı.sonra durunun kokusuna teslim olup uykuya daldı.
Sabah ilk kerim uyandı saat 11 geliyordu duru hala bir melek gibi kerime sarılmış uyuyordu kerim onu bir süre daha seyretti ilk defa bir kadınla uyuyordu ve bu uyuduğu en huzurlu uykuydu. Kerim kadınlarla seks yapar işi bitince de kalkar giderdi bugüne kadar hiçbir kadını kollarında uyutmamıştı duru ilkti birçok şeyde olduğu gibi bu kız kerimin ayarlarını bozmaya başlamıştı ve bu kerimin canını sıkıyordu kerimi farkında olmadan yumuşatıyordu
Tam o sırada kapı çaldı. Kerim hemen aşağıya indi
Gelen Tan’dı.
Abi kusura bakma, Türkiye’ye daha erken dönmemiz gerekiyor, dedi telaşla.sorun var deyip her şeyi tek nefeste anlattı.
Kerim onayladı, “Hazırlıkları yap,” dedi. O sırada merdivenlerden Duru indi. Tan’ı görünce utandı.
Günaydın, dedi mahcup bir sesle.
Kerim gülerek Duru’nun elini tuttu.
Günaydın güzelim, biz mi uyandırdık seni?
Hayır, zaten uyanmıştım. Erken mi gidiyorsun Türkiye’ye?
Evet güzelim, sorunları halletmem lazım.
Duru’nun yüzü düştü. Kerim, Tan’ı gönderip Duru’ya döndü.
Hadi kahvaltı yapalım.
Hiç canım istemiyor. Hem senin de hazırlanman lazım. Beni eve bırak, dedi kırgın bir sesle.
Kerim kabul etti. Yol boyunca sessiz kaldılar. Duru’nun evine vardıklarında Kerim onu kendine çekip tutkuyla öptü.
Sadece birkaç gün güzelim… sonra yanındayım. Yüzünü asıp üzme beni.
Duru’nun yanağından bir gözyaşı süzüldü.
Kerim, dön olur mu? Seni şimdiden özlemeye başladım.
Kerim sarıldı, gözlerinden öptü.
İstesem de senden uzun süre ayrı kalamam güzelim.
Duru çantasından bir tişört çıkardı.
Bunu senden izinsiz aldım. Ama kokun yanımda olsun istiyorum, sen yokken…
Kerim şaşkın ama mutluydu. Dudaklarına yapıştı.
O zaman senden de bana bir şey kalsın, dedi ve Duru’nun saç tokasını çıkarıp kokladı.
Bu da bende kalsın.
Son kez sarılıp vedalaştılar. Duru evine doğru yürürken Kerim arabasının direksiyonuna vurdu.
Neden? Neden o adamın kızı olmak zorundaydın?
Bir süre düşündükten sonra aynaya baktı.
“Artık Ateş olma zamanı,” dedi ve yola koyuldu…