şimdi nolucaktı ne yapacaktım ben tek çıkış kapımı en sevdiğim insan annem kapatmıştı. Ben evlenmemm
Ben sena 18 yaşındayım Diyarbakır da ailemle 1+1 evde yaşıyorum 3 kardeşiz ben en büyükleriyim. Annem (fatma) ev hanımı babam(aziz ise garson. Evimizden de anladığınız üzere fakir bi aileyiz babam çalışıyor ama içki içtiği için para yetmiyor aile destek paraları ordan burdan gelen paralarla geçiniyoruz bu hep böyle oldu böyle de devam ediyor her geçen gün babamdan nefret ediyorum ne bizi ne de annemi düşünmüyordu evi otelmiş gibi kullanıyor. sabah 10:00 da evden çıkar hece 12:00 ,01:00 gibi eve gelir televizyon izleyip uyur aramızda gün geçtikçe samimiyete azalıyor du ...
Annem çok güçlü bi anneydi hep bizi korurdu hem annelik hem babalık yapardı bir gün bile sıkıldım diyip bırakmadı bizi hep bizi düşünür bi lokma varsa 3 böler kendi yemezdi bahaneleri hep hazırdı tokum, iştahım yok, ben sevmem bla bla bla sanki anlamıyorum bizim için yemediğini ama gün geçtikçe bende ona benziyordum ve bununla gurur duyuyorum kim annesine benzemek istemez ki hele ki böyle güçlü anneye benzemek. Lise 4 de gidiyorum son senem öğretmen olmak istiyordum edebiyat öğretmeni hep hayalim di. Ortanca
kardeşim yeşim de ressam olmak istiyordu 14 yaşında olmasına rağmen gerçekten çok yetenekliydi her zaman her yaptığı resme hayran kalırdım ben çöp adam bile çizemezken kardeşim portre bile yapıyordu. En küçük kardeşim ramazan ise 7 yaşında tembel bi çocuk babam bi tek onu severdi çünkü o erkekti bu bazen zorumada gitse takmamaya çalışıyordum. İşte böyle benin hayatım, kimseyle konuşmam soğuk bir insandım okulda da pek arkadaşım yoktu en büyük nedeni ise yarışmalarda onların kazanma lüksü olmadığı için sevmezlerdi pekte umurumda değildi zaten çünkü herkes bana çok yapmacık sahte duruyor du o yüzden rahatım herkes birbirinin arkasından iş çevirir satar kim kimle sevgili belli olmaz dı ben hiç sevgili yapmamıştım kimseye güvenmiyordum çok asi davranıyordum bana yaklaşanlara, sahte gülümsemem yoktu ben neysem öyle davranırım. Bir gün yine okuldan döndüğümde babamı evde gördüm saat 15:00 dı normalde bu saatte işte olurdu gidip niye geldiğini sordum en büyük dayım (Abdullah)gelmişti Mardin den ondan çok çekiniyordum. O biraz dindar bi insandı ben ise onun görecelerine aykırı bir insandım hele ki bu sene saçımı maviye boyamışken ahh ne yapacaktım bi yandan da çok sevindim kuzenlerim gelecekti ben kuzenlerimi çok severim.
Dayım kel 1.78 boylarında geniş omuzlu kilolu sert bi adam dı beni zorla kapatmaya çalışmıştı annem mani olmasaydı hiç bana sormadan kapatacaktı beni ama annem her zaman ki gibi arkamdan durmuş dayıma " kızım kendini hazır ettiğinde kapanır isterse kapanmaz onun kararı ben Bile karışmıyorum abi sende karışma" demişti çok mutlu olmuştum kimseden bi kere daha korkmamam gerektiğini anlamıştım bunu annem sağlamıştı.
babam bize hazırlanmamız gerektiğini nenemlere gideceğimizi söyledi hepimiz hazırlandık nenemlere gitmek için. " Çok önemli insanlar gelmiş Mardin den onlar da orda olucak düzgün giyinin" demişti babam ,üstüme siyah buluz mavi bi Jean çektim komşumuzun yengesi getirmiş ti kızlarının eski kıyafetleriydi o kadar mutlu oluyordum ki bi yerden birşeyler gelince bizim pek durumumuz yoktu ara sıra çalışmaya giderdim ihtiyaçlarımızı öyle sağlardım.
Sonunda anneannemlere karşı yola çıkmıştık seyrantepe ye varınca kapıda anneannemler bizi karşıladı babamı pek sevmezlerdi selam verip içeri geçtik. İçeri girdiğimiz de kuzenim Meltem i gördüm birbirimize sarıldık Mardin çok yakındı bize ama hiç gitmedik onlarda yılda bi kaç defa gelirlerdi, büyük odaya geçmeden önce biraz oyalandık ve konuştuk gün geçtikçe daha güzel olmuştu kapalıydı ben kazansaydım aynı onun gibi tesettüre girmek bembeyaz bi teni vardı bebek gibiydi ve benden çok uzundu topuklu giysem bile ona yetişemiyordum o 175 ben ise 164 bu boy farkı yüzünden komik gözüküyorduk.
İçerinin çok kalabalık olduğu belli oluyordu çok ses vardı. Meltem "Mardin'in en büyük aşireti olan Bozan aşireti gelmiş" dedi . Niye geldiklerini sormadım merakta etmiyordum zaten sonra yengem gelip içeriye selam vermemizi söyledi tamam dedik ve içeriye girdik, içeriye girdiğimiz anda bütün gözlerin üstümüzde olduğunu fark ettim bu beni epey bi rahatsız etmişti nedense, içimde bi sıkıntı var gibiydi hayır olsun inşallah diyip mindere oturdum. Karşımızda BOZAN AŞİRETİ vardı utanmadan saydım 15 kişiydiler. Herhalde en yaşlıları aşiretin ağasıydı epey heybetli görünüyordu. 70 yaşlarında ak sakallı, asık suratlı,kasket şapkalı,şalvarlı bi adamdı (kadir ağa baranın dedesi). Bi elinde tespihini çekip diğer eliyle de küçük yakışıklı çocuğun kafasını seviyordu. Bi anda kendini düzeltip "selam vermek yokmu kızlarım" dedi. Meltem hemen hoşgeldiniz diyip elini öptü belli ki oda yeni gelmişti içeriye. Ben de kalkıp "selamünaleyküm" dedim. Hepsi aleyküm selam dedi ağaları ise bana bakıp güldü. Komik olan neydi ki anlamadım herhalde elini öpmemi bekledi çok bekler tanımıyorum etmiyorum niye elini öpücekmişim ki. Sonra gözüm büyük dayıma takıldı bana sinirli sinirli bakıyordu saçımdan olsa gerek biraz tırsıp geriye doğru çekildim. büyükler kendi aralarında konuşurken bende onları inceliyordum. içlerinden biri tekerlekli sandalye de oturuyordu kıvırcık saçlı,bizim yaşlarda yakışıklı bi erkekti(Yusuf baranın yeğeni )durumuna üzülmüştüm. Aniden göz göze gelince gözümü ondan kaçırdım. Yanında çok güzel yarım baş örtülü bi kadın vardı çok şık gözüküyordu (Yusuf'un annesi melek hanım). Sol koltukta ise 24 yaşlarında ,koyu kumral ,uzun,kaslı ve takım elbiseli bir adam (baran) vardı oda yakışıklıydı genetik herhalde hepsi ya yakışıklı ya güzeldiler. Onun yanında da büyük ihtimalle annesi(Kadriye hanım)ve babası (murat ağa) vardı birbirlerine çok benziyorlardı. Herkesi tek tek süzdükten sonra onları dinlemeye başladım istemeyle ilgili konuşuyorlardı bende Meltem'in ablası Amine den bahsediyorlar zannediyordum çünkü onun yaşı gelmişti 22 yaşındaydı ama aslında onu değil beni istemeye gelmişler di tabi ben bilmiyorum. kadir ağa lafa girdi "Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız senayı oğlumuz barana istiyoruz"
İlk başta anlamadım sonra anlayınca "neeeehhh" dedim. Şok olmuştum bunu beklemiyordum...
üçüncü şahıs anlatımı
Sena anlamamıştı durumun ciddiyetini kadir ağaya dönüp sen ne diyorsun bey amca dedi. kadir ağaya senanın dayısı Abdullah a dönüp kızın haberi yokmuydu dedi. Abdullah ağa "zamanımız olmadı söyleyemedik ama ailesinin haberi var onlar razıdır merak etme" dedi
kadir ağa sustu. sena şoktaydı olayı anlamamış baba bu adamlar ne saçmalıyor ne istemesi ben daha 18 yaşındayım dedi ama babası "sus kız oyur yerine" dedi. Babası bu sefer sarhoş değildi gayet ayıktı kızını hiç umursamadı. Sena annesine döndü. Anne Allah aşkına bişi de ne diyor babam kamera şakası falan mı yapıyorsunuz anne ne istemesi ben daha küçüğüm hani okuyacaktım.Anne bişi de bu saçmalıktan kurtar beni. sena annesine çok güveniyordu bu durumdan ancak annesi yardım edebilirdi ona .