BİTMEYEN ÇİLE

1077 Words
MAHİR Yer sofrası kurulmuş herkes etrafında oturmuş, sessiz sessiz yemek yiyorlar dı bu sessizliği sena bozdu "ben kimseyle evlenmiyorum kurban falan olmıcam sizin töreniz beni hiç ilgilendirmez ne yapıyorsanız kendi aranızda çözüceksiniz beni bu işe karıştırmayın" dedi. işte benim kızım dik duruşu kimseden korkmayışı beni deli ediyor,kimseye eyvallahı yok tek başına bi sultan'dı benim sultanım. Babamın çorba kaşığı havada kalmış şekilde onu dinliyordu tam annem bişi söyleyeceği zaman ben başladım konuşmaya. Zaten öyle seni kurban falan eden yok bu iş olmayacak. Ben kendi işimi kendim halledicem bu saçmalığa bir an önce son vericem merak etme! dedim ve sonra göz kırpıp yemek yemeye devam ettim. piç kurusu aziz lafa girdi. "Artık konu sen değilsin mahir ben bi söz verdim kızı da verdim sena sende susup eşek gibi kabul edeceksin ailenin şerefi için. Hem zaten çok mutlu olucaksın emin ol şimdi sus yemeğini ye" sena kaşığı tabağa fırlatıp kalktı yemekten. şimdi kalkıp adamın suratına yumruklar indirsem kemiklerini kırsam kim ne yapabilir. Bana bakın yettiniz artık benimde bi sabrım var bu iş olmayacak dedimse olmayacak. yemeğide zehir ettiler bende kalktım sofradan kapıyıda kırar gibi kapattım. Senayı aradım evde ama bulamadım bende dama çıktım belki ordadır diye doğru tahmin etmişim yıldızlara bakıp duruyordu. kara gözleri o kadar dalmış ki gökyüzüne benim geldiğimi fark etmedi. Arkasına geçip yavaşçana sarıldım, tam çığlık atacakken ağzını kapatım "Şşşşş benim cadı sakin" dedim kısık bi sesle. Beni itmeye çalıştıkça daha sert sarıldım bol bol kokladım. " ya sen manyakmısın be adam yüreğimemi indireceksin bırak beni ya" "olmaz bırakamam bırakırsam alırlar seni" "bırak beni mahir yalnız kalmak istiyorum" sarılmayı bırakıp onu kendi tarafıma doğru döndürdüm,gözleri dolmuştu yüzüde kızarmış, burnunun ucu kıpkırmızı olmuş içine çekiyordu sürekli hızlı nefes alıp veriyor ve gözlerini kaçırıyordu benden. "İyi misin sena?" "Sence iyi miyim? iyi olabilirmiyim?" ne diyeceğimi bilemedim derin bi nefes alıp gözlerinin içine baktım. "İyi olucaz sena merak etme izin vermicem lütfen güven bana ve bidaha da böyle üzülme sen üzüldükçe kendimi vurasım geliyor nolur yapma böyle" öyle sadece baktı bana sonra dönüp yıldızları izlemeye devam etti biraz yanlış kalsın diye onu bırakıp dışarı çıktım arabanın anahtarını alıp arabaya geçtim biraz kafa dağıtmam lazımdı. . . BARAN Ben BARAN BOZAN 24 yaşındayım Mardin'in en büyük aşireti olan Bozan aşiretinin bi sonra ki ağasıyım,ailecek aynı evde yaşıyoruz dedem, halalarım eniştelerim,amcam,yengem,anam, babam kardeşlerim kuzenlerim hep birlikte gül gibi yaşıyoruz kalabalık bir aşiretiz. biz 5 kardeşiz ben en büyükleriyim bi küçüğüm fatima(22 yaşında) sonra ikiz kardeşlerim yalçın ve roni (20 yaş) en küçük cimcimemiz rojbin(18 yaş) var onlar daha okudukları için bütün yük benim omuzlarımda. Bide güzeller güzelim Ayşem var ayşe benim sevdiğim kadın bizim evde temizlik yapan kadının kızı ailem ayşeni sevmez ama benimde gözüm başkasını görmez 159 boyunda balık etki sarışın bi kız onunlayken herşeyi unuturum Ayşem bana yaşamayı öğretiyor. Yine bi seviştiğimiz anda bi çığlık sesi duydum hemen giyinip Ayşe ile aşağıya doğru koştuk yengem feryat figan şekilde yere çökmüş ağlıyor. herkes avluda toplanmış arabalar kapının önüne dizilmiş. "Ne oluyor ana yengemin bu hali nedir" "Y-yusufummmmm" diye ağlıyor yengem. "Yusuf'a nolmuş ana" babam binin arabalara dedi. "Yusuf vurulmuş oğlum hastaneye götürmüşler" Olayın şokunu atlatamadan arabama bindim öyle acele ediyordum ki ne olduğunu bile soramadım. Hepimiz hastaneye geldiğimizde Yusuf'a kan arıyorlardı "benim olur" dedim. İkimizinde kan grubu "A Rh+" ti. hemen kan aldılar. İşleri bittiğinde ameliyat odasının önünde hepimiz toplanmış Yusuf'tan haber bekliyoruz. "kim yapmış bunu baba"dedim. "Yusufun arkadaşı mahir yapmış ama yanlışlıkla vurduğunu söylüyor getiren de oymuş" şimdi siktim belasını hangi kafayla Bozan aşiretinden birini vuruyor bu piç tam ceketimi alıp dışarı çıkacam babam kolumdan tutu. "bırak babaaa" diye kükredim. "Deden mahiride alıp Abdullah ağaların evine gitti haber verene kadar kimse bişi yapmayacak zaten ağalar toplanıp konuşacaz bekle baran" "Baba o puşt benim kuzenimi vurmuş. Ben nasıl rahat durim haa baba gidip vuracam baba bırak beni" Bana bi tokat yapıştırdı ne yapıyorsun der gibi baktım. "Benim sözümün bi kıymeti yokmudur oğlum ben ne dedim deden ile amcan gitmiş olayı öğrensinler ondan sonra ne olacaksa olur" dedi. Tam bişi diyecektim doktor çıktı hemen koştuk o tarafa doğru. "oğlumuz nasıl doktor" dedi babam. "yaşıyor ama..." "ama ne doktor?" "bacağı...kurşun sinirlerine gelmiş zarar görmüş felç kalma ihtimali var ama biz elimizden geleni yaptık geçmiş olsun" diyip gitti. kadınları eve gönderip biz babamla kaldık dedemlerden gelen haberi bekliyorduk akşam oldu babamın telefonu çaldı. "evet ağam tamam geliyorum" "ne oldu baba" "ağalar toplanacak mahir kazayla vurmuş Yusuf'u büyük ihtimalle berdel olacak oğlum,ben gidiyorum sen burda yusufun başında kal" dedi Sinirden gidip sigara içtim bi paket sigarayı bitirdim Mardin'in gökyüzünü izleyerek. Ulan çocuk ölümden dönmüş bunlar hala berdel derdinde. Abdullah kızlarından birini bizim Yusuf'a kakalayacak bu konuda böyle kolay kapanacak zannediyor herhal ama çok beklerler öyle kolay kapama yok. son yudumu da alıp söndürdüm içeri gittim. . . . . BEŞ GÜN SONRA 3.şahıs anlatımı Yusufu normal odaya almışlar doktorlar kritik durumu atlatığını söylemişlerdi maalesef bacağı geçici felç geçirmiş yusufuda ağır depresyona sokmuş neşeli çocuktan geriye bi enkaz kalmış. Annesi oğlunun haline bakıp ağlamamak için kendini zor tutuyor.Yusuf yarın taburcu olacaktı o yüzden eşyalarını topluyorlardı baran,dedesi,babası,amcası içeri girdi. hepsi Yusuf'a sarılıyor onu üzmemeye çalışıyorlardı zaten yeterince yıpranıp üzülmüş olan Yusufu. Yusuf'ta mahir gibi kazayla oldu dediği için baran bişi yapamamış öyle ağaların berdel sözüne uymuştu Yusuf'a Abdullah beyin yeğenini alacaklarmış yeğeni Diyarbakır da haftaya gidip isteyeceklerdi kızı. Ertesi gün Yusufu eve getirdiklerinde dinlenmesi için odayı boşaltılar. kadir ağa hasta sesiyle herkesi çağırmış berdel işini konuşmak için herkes salondan kadir ağanın ağzından çıkan cümlelere odaklanmış. "Berdel yapılacak duymuşsunuzdur, yusufuma Abdullah'ın Diyarbakırda ki yeğenini alıcaz herşey adetlerimize göre ayarlayın 4 gün sonra kızı istemeye gidicez" dedi kimse sesini etmedi ağa diyeceğini demişti gerisine söz düşmezdi zaten. herşey konuşulduktan sonra herkes odalarına çıktığında baran çaktırmadan mutfağa koştu ayşesini belki görme umuduyla mutfakta sadece annesi ve diğer yardımcılar vardı. Baran ayşesinin kokusunu özlemişti hemen mesaj attı; Baran: nerdesinn ayşemmm ayşemm: bahçedeyim baran ne oldu? Baran: seni özledim Ayşem kokuna hasret kaldım kaç gündür kaç gel odama :) Ayşemm: Bu durumda gelmem doğru olmaz baran gelirim sonra. Baran: hadee be Ayşem gel de biraz yüzüm gülsün.Valla çok mutsuzum ve susuzum ;-) Ayşemm: tamam geliyorum bekle beş dakika. Baran odasını ayşe için hazırlamış parfüm sıkmış odada ayşeyi bekliyordu ama ayşe bi türlü gelmemişti tam çıkıp bakacaken ayşe odaya girdi nefes nefese tuhaf bi hali vardı "iyimisin ayşem" "hıı iyiyim iyi sadece çaktırmadan gelmeye çalıştım ya o yüzden hıh" dedi ayşe. Baran fazla kurcalamadan ayşeyi kapıyla arasına sıkıştırdı doya doya kokusunu çekti ve dudağına yapıştı ikiside açlıkla karşılık verdi oda inlemeleriyle doldu üstlerini çıkartıp kenara fırlatılar bu gece onlar için çok uzun olucaktı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD