“ MUAZZAM BİR BÜYÜ ❤️‍🔥 “

1508 Words
YUSUF Eve geldiğimde saat gece yarısını çoktan geçmişti. Sıkıntıyla arabayı otoparka çekerken, evin açık ışıkları beni daha çok tedirgin etti. Bu saate asla kalmazdı Aslı. Altı yılın en şiddetli kavgasına kendimi hazırladım. Bu geceyi burnumdan getireceğini adım gibi biliyordum. Zaten hangi ara evliliğimize bakmıştık ki. Hep bir kavga hep bir kaos… Arabadan inince tüm vücudumu esnettim. Kendimi sanki büyük bir maça hazırlanan futbolcular gibi hissettim. Bakalım bu gün kim kazanacaktı? Evrak çantamı alıp, sakin adımlarla eve ilerledim. Daha ben kapıyı açmadan bir anda karşımda öfkeyle kadınla yüz yüze geldim. Anahtar elimde kalırken. Sertçe açılan kapının arkasında karım vardı. “Geç bakalım Yusuf bey.” Öpmek için eğildiğimde kendisini geri çekti. Buna da tamam. Alttan al oğlum Yusuf. Sabrın sonu selamet demişler. Adımlarımı holden salona yönlendirdim. Kurt gibi açtım. Sidra yemek yerken canım çekmişti ama birde eve tok gelirsem kavga daha çok uzar diye düşündüm. “Çok acıktım bitanem, yemekte ne var?” “Yemek ha? Saat kaç haberin varmı senin? “ Çantamla ceketimi koltuğa bırakırken gömleğimin düğmelerini açmaya başladım. Aslı gelip karşımda dikilince boynuna usulca yaklaşıp kokladım. “Çok özledim seni.” deyip belinden tutup kendime çektim. Bi anda ne olduğunu anlamadan yediğim tokatla yüzüm yana düştü. Bunca yıl belki sayısız kavga etmiştik tv yada bilgisayar parçaladık, tabak çanak kırdık, koltuk yaktık. En şiddetli kavgaları bile ettik ama asla birbirimize dokunmadık. Ne ona bir fiske vurdum ne de o saygısızlık edip bana el kaldırdı. Ta ki bu güne kadar. “Noluyor lan ? “ belindeki elim gevşeyip düşerken yüzüne hiddetle baktım. “Ne yaptığını sanıyorsun sen Aslı “ Göğsümden itip beni uzaklaştırdı. Gün boyu adliye, mahkeme, dava dosyaları birde yetmezmiş gibi Sidra… derken günüm hayli yoğun geçmişti zaten. Ayakta duracak halim yoktu. Birde üzerine Aslı yıpratıyordu beni. Buna rağmen koşarak sevdiğimin kollarına gelmek için dakikaları saymıştım. “Ne oluyor ha saat olmuş nerdeyse 2 sen eve yeni geliyorsun ve bil bakalım nerden geliyorsun. Hah.. tabiki kumamın yanından. Yıl 2024 ama benim bi kumam var.” Üzerimde önü açılmış olan gömleği çıkarıp kenara fırlattım. “Ne demek istiyorsun sen Aslı? Başlarım senin kumana, durumu biliyorsun. Yeter artık bunun için yıllarca bizi yıprattığın yetmedi mi ? “ “Hani 7 de inecekti bunun uçağı tam 6 saat onunlaydın ne yaptınız söyle” Allahım kafayı yiyeceğim birde şimdi dakika dakika hesap mı vereceğim. Yüzünü ellerimin arasına alıp yaklaştım iyice “Bak Aslım, bak güzelim, bak aşkım yapma ne olursun yıllarca yüzünü bile bilmediğim kız hayalet gibi aramızda gezdi şimdi bunu bize yapma bunaldım yeter artık” Hışımla ellerimi tokatladı. “Bırak dokunma bana, o pisliğe dokunupta birde bana gelme” Hasbinallah sen kurtar Ya Rabbi beni. Koltuğa oturup başımı ellerimin arasına alıp sıkıştırdım. Beynimde bi dolu düşünce halaya durmuş, zonkluyordu tüm hücrelerim. “Saçmalamayı kes lütfen bak zaten yorgunum tek istediğim sensin niye anlamıyorsun. Karşımda sinirden kahkaha atmaya başladı. “Benmişim ha tek istediğin. Bu saate kadar nerdesin sen o zaman? Hazır otele de gitmişken becerdin mi onu söyle. Genç çıtır karın ne de olsa. Tabi bir haftadır benden de yüz bulamayınca…” Son ettiği cümleler ile kan beynime sıçradı. Ayağa kalkıp diklendim. “Yeter ulan! Canıma doyurdun artık. Ben alttan almaya çalıştıkça sen üstüme biniyorsun. Bana nasıl bu dediklerini yakıştırıyorsun sen? Senin uğruna rest çekmedim mi ulan ben tüm aileme, koca aşirete” “Hıh rest çekmiş miş… gidip paşa paşa üstüme kuma aldın sen benim, ne rest çekmesi be üstelik benden önce ona imam nikahı kıydın.” “Nikah kıydın dediğin, çocuktu yüzünü bile görmedim. Sonrasında tüm ağalığı, ailemi elimin tersiyle itip gelmedim mi seninle buralara. 6 yıl oldu ulan ne anamı gördüm ne kardeşlerimi. Sırf sen üzülme diye her bayram insanlar ailesine koşarken ben ülke ülke seni gezdirdim. Nankör!” İşaret parmağını bana sallayarak üzerime yürüdü. “Duygu sömürü yapıpta hiç üste çıkma 6 yıldır başıma kakıyorsun zaten ailenle görüşmediğini.” Biraz daha ileri gidersek elimden bi kaza çıkmasından korkuyordum. Artık sabrımın son kırıntılarını da beynimde toparlamaya çalıştım. “Aslı çık git odana, yoksa kötü olacak.” Yüzüne bakmadan yukarıyı işaret ettim. “Ben giderim odama. Sende git otele karının yanına, zor ayrıldınız belli ki birbirinizden.” “Sikerim ulan böyle işi, evet ulan zor ayrıldık birbirimizden varmı? “ “Biliyordum işte seni adi pislik yattın onunla” “Yattım ulan varmı saatlerce sikip öyle geldim. Şimdi de canım çekti seni sikicem varmı çık odaya ulan” “Dokunursan bana gebertirim seni pislik herif” derken elleri yüzünde ağlıyordu. “Karımsın ulan kapı gibi karımsın. Gebert de göreyim” Yanına yaklaşıp yüzünden ellerini çektim. Kısa siyah saçlarına elimi geçirip dudaklarıma bastırdım. Önce istemese de sonra karşılık verdi. Üzerindeki pijamanın önünden tutup yırttım. Kalçalarını tutup sıktığımda inleyerek bacaklarını belime doladı. “Seviyorum kızım seni köpek gibi seviyorum.” “Bende seni “ derken kucağımdaki kadınla merdivenlere yöneldim. Öpüşerek çıktığımız odanın ortasındaki yatağa sertçe attım. Bir haftadır çektiğim cinsel açlığı bu gece sabaha kadar söndürmekte kararlıydım. Bi çırpıda altımdakilerden kurtulurken, oda üzerindeki son parçaları çıkarıyordu. Vakit kaybetmeden kendimi çıplak bedeninin üzerine kapattım. Aletim bir haftadır bu anı bekliyordu. Bacaklarını açıp kendimi hizaladım. İçine sertçe kendimi ittirdiğimde zevkle karışık çığlıklarımız odada yankılandı. İlk birleşmemiz sert olmuştu. Sonrasında tadını çıkararak seviştik. Sabahın beşinde bitkin bir şekilde uykuya dalarken birbirimizi ne kadar sevdiğimizi fısıldıyorduk. Böylelikle bi kavgayı da barışma sexi ile taçlandırarak bir kez daha bu mevzuyu kapatmıştık. Kahretsin bu kadına karşı koyamıyorum. Asıl büyü bu kadındaydı. Hatta kendisi başlı başına en muazzam büyüydü bana. Uyandığımda yanım boştu. Gözlerimi ovalayıp tavana baktım. Kahretsin birden iş geldi aklıma öğleden önce bi müvekkilimle toplantım vardı. Yataktan fırladığım gibi kendimi banyoya attım. Aceleyle aldığım duştan çıkıp dolaptan üzerime gelişi güzel bi takım geçirdim. Çoraplarımı resmen merdivenlerden inerken giymeye çalışıyordum. Mutfaktan Aslının fısır fısır sesi geliyordu. Genelde annesiyle dedikodu yaparken bu tonda konuşurdu. Kadın milleti işte sanki koca evde başka biri var duyacak. “Aslı hayatım ben çıkıyorum”salonda dün bıraktığım çantamı ararken Aslı mutfağın girişinde bana bakıyordu. “Çıkıyor musun? “ Yanına gidip belinden sarıldım. Kendime bastırırken dünkü bıraktığım aşk ısırıklarına yumuldum. “Evet çıkmak zorundayım toplantım var, saat 10 olmuş yetişmem lazım.” “Tamam. Şey ben bu gün anneme gideceğim de” Annesi Sapanca taraflarında kalıyordu. Bazen gidip dönmesi zor oluyor diye orada kalırdı. “Tamam ama akşam evde ol” derken dilimle boynunu yaladım “ben daha doymadım sana” “Tamam olmaya çalışırım. Seni seviyorum” “Bende seni” deyip dudağına bıraktığım öpücükle hızla evden çıktım. Hukuk bürosuna geldiğimde Oğuz beni kapıda karşıladı. “Nerdesin oğlum Cenk bey geldi senin yerine ben girmek zorunda kaldım toplantıya.” “Adamsın Oğuz, zaten ön görüşmeydi bilgileri aldın mı? “ “Odana bıraktım. Hepsi mavi dosyanın içinde.” “Vallahi adamsın iyiki birlikte açmışız lan bu büroyu. Aslan ortak.” deyip elimle omzuna vurdum birlikte odama geçerken. “Kardeş sayılırız lan biz. Hayrola yüzünde güller açıyor?” “Hayır hayır… Aslı dün af çıkardı.” Gece yaşadığım ateşli sevişmelerimizi düşününce daha bi sırıtıyordum. “Nereye kadar böyle gideceksiniz ki Yusuf. 2 gün yüzün gülse bir hafta somurtuyorsun. Olmuyor işte yıllardır neyi zorluyorsunuz.” Oğuz’un ağzından çıkanlarla mutlu olan yüzüm bi anda ifadesizleşti. “Ne demek istiyorsun sen Oğuz?” Masaya oturmadan önce ceketimi çıkarıp köşedeki askıya asarken kaşlarımı çatıp yüzüne baktım. Karşımdaki koltuğa yayılan arkadaşım gözlerini devirdi bana, ilk defa ondan böyle bi tepki alıyordum. “Senin iyiliğini düşündüğüm için söylüyorum. Bak 6 yıllık evlisiniz hala bi çocuk bile yapmadı. Belkide geleceğini seninle düşünmüyordur ne bileyim sürekli de bi kavga çıkarıyor. Huzursuzsun işte…” Aslı evlendiğimizin 3. senesi yine kavgalarımızın birinin ortasında çocuk düşürmüştü. Zaten planlamadığımız bi gebelikti. Bi süre beni suçlamıştı ama bu konuyu da aşmıştık birlikte. Hem her çiftin çocuğu olacak diye bir şey mi var? “Biz halimizden memnunuz. Evliliğimizin sürmesi için çocuk olmak zorunda değil.” Elime aldığım dosyayı incelerken gerekli cevabı verdiğimi düşünüyordum. “Benden demesi kardeşim, neyse ben kaçar. Bu gün erken çıkacağım annem gelecek memleketten” Oğuz’un annesi Ankaradaydı sık sık ziyaretine gelirdi. Ona olan sinirimi belli etmeden “tamam selam söyle “ dedim. Evliliğim hakkında birinin yorum yapması bile beni çıldırtıyordu. Yeni dava dosyasını inceledikten sonra. Elimdeki diğer davaların dosyalarını kontrol etmeye başladım yarın sabah adliyede bi duruşmam vardı. Evrakların içine gömülmüşken çalan telefonumu elime aldım. Yine babam arıyordu. “Efendim baba” “Ulan eşşek, karına niye vermiyorsun telefonunu? Çabuk otele gidip onu havaalanına götür. “ Bir kez daha yüzüme kapanan telefonla başka bir şey demeye fırsat bile bulamadım. Saate baktığımda 3 olmuştu çoktan. Karşı odada kalan arkadaşımın yanına koştum. Nasıl diyeceğimi bilemiyordum. Bi elim kapı kolunda diğer elim ensemde “baksana Oğuz sen benim yerime Sidrayı havaalanına bi bıraksan.” Oğuz çalıştığı dosyayı kapatıp, geriye yaşlanmasıyla bi kahkaha patlattı. “Beeeen “ derken eliyle kendini işaret ederek “senin imam nikahlı karını otelden alıp havaalanına götüreceğim, yanlış mı duydum” “Nolur be Aslı’yla yeni düzelttim arayı. İşim başımdan aşkın zaten hallediver” “Oldu paşam tüm aşiret toplanıp beni siksin, hadi lan ordan git kendi karını kendin götür. Kenan amca duyarsa oyar beni” “Adisin pislik herif “ “Hadi ben kaçtım işim gücüm var” deyip fırlayıp geçti yanımdan. Yapacak bir şey yok, el mahkum şimdi otelin yolunu tutacaktım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD