29. Bölüm: Kökler ve Zehirli Filizler Hanım Anne'nin sürgününün üzerinden iki hafta geçmişti. Köşk, yüzeyde sakin, hatta durgun bir su birikintisi gibiydi. Ancak derinlerde, zehirli kaynaklar sızmaya devam ediyor, yeni filizler bu zehiri emerek boy atıyordu. Görünürdeki düzen, kırılgan bir buz tabakasından farksızdı. Ateş, değişmişti. Annesinin ihanetinin yarattığı sarsıntı, onu olgunlaştırmış, yumuşak huyluluğunun altına çelik bir sertlik yerleştirmişti. En büyük değişiklik ise Alişan ile ilişkisinde gözlemleniyordu. Artık Suna'nın odasının kapısında bekleyip içeri girmek için davet edilmeyi beklemiyordu. Doğrudan, bir baba hakkıyla, oğlunu görmeye gidiyor, onu kucağına alıyor, bahçede dolaştırıyordu. "Bak oğlum," diye fısıldıyordu küçük Alişan'ın minik kulağına, "Bu topraklar senin. A

